Hamaset kokan bir yazı olsun istemem ama genelde çok "hatırlanmayan spor söylemleri" vardır Atatürk'ün. Hepimizin bildiği gibi dönemin de etkisi ile daha çok güreşi seven Atamız, meydan muharebesini taarruz öncesinde bir futbol maçı düzenleyerek, karargahı ile planlayarak düşmanı uyandırmadan gizlemesini bilmiştir. Sporla özdeşleşen en güzel sözleri ondan duyduk ve unutmadık! "Ben sporcunun, zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim!" diyerek bize yolumuzu göstermiş ve "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur!" diyerek hepimize önemli mesajını vermiştir.

Döneminde profesyonel futbol yok iken kulüplerimize de çağın gereği olan spor olgusunun destekçisi olmuştur. İşgal dönemlerinde Anadolu'ya spor kulüpleri adıyla gençlerin düşmanla sözde maç yapıp, silah depolarını tespitle silah kaçırması bilgisi dahilinde olmuştur! Birçok kahraman unutulmaması gereken sportif karşılaşmalarda bu hedefe dönük mücadele vermiştir.

"Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zekâ ve anlayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar!" demiştir. "Türk gençliği sağlıklı yetişip spor yaparsa Ulusumuzun geleceği güvence altında olur" diyerek sportmen olmanın gereğini işaret etmiştir. Sporun milletçe anlaşılıp vatani bir vazife olduğunu da işaret etmiştir!

İtalyanları güreşte parlak bir zaferle yenen güreşçilerimizi Florya Köşkü'nde kabul ederken, ağır siklet şampiyonumuz Çoban Mehmet'e takılarak "Herkesi yeniyorsun Mehmet benimle de güreş tutup yenebilir misin?" dediğinde Mehmet mütevazı bir şekilde "Siz bütün dünyayı yendiniz, sizi ben nasıl yenebilirim paşam?" diye cevap vermiştir.

Atatürk ve bize başarılar getiren tüm sporcularımıza teşekkür ederken, şahsen bana da Milli Takımı çalışma fırsatı verenlere ve gençlere, Atatürk sevgisi ile Bayrağımıza olan sevgi ve saygı ile başarılı konuşulmayan mücadelelerine de sonsuz teşekkür ederim. Futbol akşamları çok renkli geçse de seyircinin tribünde "Covid belası" nedeniyle olmamasının boşluğunu doldurmak için, maç sonu değişik hakem yorumları ile diri tutmaya çalışanlara dikkat çeker ve imtiyazlı teknik adamların ötesinde yeni bir futbolcu grubunu kutlarım.

Okan Buruk ve Başakşehir'in bilinçli oyun ile İngilizlerin futbol efsanesi M.United'a karşı aldıkları galibiyetin tesadüf olmadığını, gelecek haftalarda da kanıtlamalarını bekliyorum. Ayrıca Lille takımında iki maçta 6 gol atan Yusuf kardeşimize de teşekkür ederim. Çünkü gençlerimizin var olduğunu savunan, beni haklı çıkartarak doğru futbolu görmeyenlere de iyi ders verdiler!