Avrupa Şampiyonası bizim gibi “hayali futbolu” saha dışında oynayanlara önemli hatırlatmalar yaparak devam ediyor.

Hepimizin favorileri beklenmeyen darbeler yiyor... Fransa, Hollanda, Portekiz beklemedikleri sonlarla karşılaşırken futbolun gerçek anlamda gol olduğunu ve istemek ile fiziki gücün sonucu uzatmalara ve son dakikalara kadar değişebileceğini  hatta uzatmalara, penaltılara kadar önem kazandığını ispatladılar. Bana göre Belçika, İtalya derken kalan her ülkenin moral ve kendi kimliğini ortaya koyduğu ciddiyetin ulusal hırsın maçlara son ana kadar yansımasını tüm takımlarda gördük ve futbolumuz adına sahada olmadığımızın acısını çekiyoruz. Turnuvada en zayıf olurken Rusya ile nedenlerini yaşadık ve yaşayacağız. Futbolu seven ülke olarak iyi ders alacağımız şampiyonaya bu gerçekten bakmalıyız!

ÖNEMSENMEYEN UYARILAR

Bana göre uyarı net ve gerçek; eğitim anlayışımızın ve eğitici pazarlanması ile yabancı sayısı ve menajerlerin etkisi ile futbolcuların ‘son cenneti’ olma bakışı vardır. Futbolu doğru oynama uyarılarımızın önemsenmemesi ahbap-çavuş ilişkileri futbolun duygu ve öteki gerçeklerinin önemsenmemesi yıkıcı olmuştur. Bu kadar kötü ortamın nedeni futbol sorumluları “Ben sorumluyum!” diyerek bu yanlış ve lüks duyarsızlığı gösteremezler!

Değişim ve çağdaş olma gerçeği bazı kişilerin var olmak adına doyumsuz rekabetleri yurtdışından gelenleri dahi aynı potada eritmelerine nedendir...

Yaş, baş ve genç ayrımı; hatta kurs ücretlerinin artışı değişim için ödenmeyecek seviyeye gelse de çare değildir. Bina zayıfsa sarsıntı gerçeğinde yıkılır. Onarmak değil; geçmiş dönemde olduğu gibi eğitim ve eğitilen gençler futbolumuzu kurtarır! Sokaklar aday futbolcu kaynıyor. Prolisans sahibi kişileri çalıştırmayan kişiler ortalıkta dolar pazarlığı yapanlar ayakçı ve algı ile çare değil; günü pazarlama peşindeler!

Sonuç; Biz, futbolda son göründüğümüz  yerde olamayız!