Suudi Kralı Salman bin Abdülaziz’in, Antalya’da yapılacak G-20 zirvesi için Mardan Palas’ı “kapattığı” haberini okumuşsunuzdur.

Mardan Palas 2010’da “Dünyanın En Lüks Oteli” seçilmişti. Kral, maiyetindeki 700 kişiyle birlikte, iki hafta konaklayacağı işte bu otele, 18 milyon dolar ödeyecekmiş.Lütfen “Zenginin malı züğürdün çenesini yorar” diye düşünmeyin. Bilakis, vergilerimiz adına sevinin.

Suudi Kralı’nın yapacağı ödeme bir kamu bankası olan Halkbank’ın kasasına girecek çünkü. Duymayan kaldıysa diye hatırlatalım; bir kamu bankası olan Halkbank, altı yıl önceki açılışına, Tom Jones, Richard Gere, Sharon Stone’un katıldığı otelin yeni sahibi...

Bu sahiplik bankanın Antalya 6. İcra Müdürlüğü’nün yaptığı satış ihalesinde 360 milyon TL bedelle gerçekleşti.

Dört sayfa 

Buraya kadar okuduklarınız kamuoyuna mal olmuş bilgiler. Şimdi size, henüz Meclis’e gönderilmemiş (gönderilse bile “sakıncalı” bölümleri ayıklanacak olan) son Sayıştay raporundan söz edeceğim.

Halkbank’ın 2014 hesaplarını denetleyen Sayıştay raporunda bankayı kredi verdiği otelin sahibi haline getiren süreç, ayrıntılı aktarılıyor.

Mardan Palas için, AST İnşaat ve Turizm adlı şirkete bundan altı yıl önce verilen 68 milyon dolarlık kredinin, süre uzatımlarına ve borcun yeniden yapılandırılması kararlarına rağmen nasıl ödenemediği yani. Mardan Palas’ın Halkbank serüveni raporda dört sayfa yer kaplıyor.

18 ay vadeli kredi

- Halkbank 19 Ağustos 2009’da 28/09 yönetim kurulu kararıyla 60 milyon doları genel limit dahilinde, 60 milyon doları nakit, 6 milyon dolar gayri nakdi olmak üzere, bir yıl ödemesiz, 4 yıl vadeli Orta ve Uzun Vadeli Proje kredisi; 20 milyon doları geçmeyecek şekilde de Turizm İşletme Belgesi kapsamında 18 ay vadeli döviz kredisi tahsis ediyor.

- Ekim 2009’da bir, Aralık 2009’da dört ayrı makam olur’uyla, firmaya nakit karşılıklı limitler tahsis edilerek firma limitinde arttırıma gidiliyor: 68 milyon dolar.

- Firma, Eylül 2010’a gelindiğinde anapara taksitlerinin 6 ay ertelenmesini istiyor. Banka, faizi tahsil ederek, talebi kabul ediyor. Mart 2011’e uzatılıyor.

- Ekim 2010’da yönetim kurulu kararıyla 59.4 milyon dolar işletme kredisinin, mevcut kredinin devamının sağlanması ve limitin risk düzeyine düşürülmesi için 24 ay vadeyle banka kaynaklı döviz kredisi kullandırılıyor.

- Aralık 2011’de krediler revizyona tabi tutuluyor. Yönetim kurulu kararıyla 33.9 milyon dolar işletme kredisinin, mevcut kullandırma ve teminatla devamının sağlanması, firma genel limitinin, nakit karşılıklı krediler dahil 68 milyon dolar olarak belirlenmesi uygun bulunuyor.

- Bu kredi yeniden yapılandırma süreçlerinde, firmanın kredi değerlendirme raporlarında kredi notu; 2011, 2012 ve 2013 yıllarında aynı: 2.75’e karşılık gelen CCC.

Tasfiyeye doğru

- Eylül 2012’de nakit kredinin faizleri tahsil edilmek şartıyla genel risk seviyesi olan 63.3 milyon dolar oluyor.

-Sayıştay, “Firma 2012 yılı sonuna kadar yeterli fonu yaratamadığı için yapılandırma için gerekli koşulllar gerçekleşmemiş ve yapılandırma işlemi efektif olmamıştır” diyor. Devamında, kredi faizinin tahsil edilmesine karşın, 1 Mart 2013 tarihli 8.5 milyon dolar ile 5 Mart 2013 tarihli 8 milyon 471 bin dolar kredi anaparasının vadesinde tahsil edilemediği kayda geçiyor.

- Son olarak 7 Mayıs 2013’te firmanın genel limiti 62 milyon 750 bin dolara çekilerek 2013, 2014 ve 2015 sonlarında 15 milyon dolar, 2016 sonuna kadar kalan bakiyenin tahsili için yeniden ödeme planı yapılıyor.

- AST firması, ödemeleri yapamayınca Halkbank krediyi 31 Mart 2014’te Tasfiye Olunacak Alacaklar hesabına aktarıyor. 1 Nisanı 2014’te de Antalya 4. İcra Müdürlüğü 148 milyon 591 bin TL üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıyor.