Yıkılan kaleler
Deniz Ülkütekin
Son Köşe Yazıları

Yıkılan kaleler

05.04.2024 11:37
Güncellenme:
Takip Et:

Dünya üzerindeki ülkeleri ekonomik güçleri ve bu gücün yarattığı etki açısından kabaca şu şekilde ikiye ayırabiliriz. Sömürgecilik döneminde sömürge sahibi olup bundan gelir elde edenler ve diğerleri.

Örnek vermek gerekirse ulusal birliğini 1871’de sağlayan Almanya ikinci gruptadır. Çünkü her ne kadar çalışma kültürleri ve inovasyon becerileri gelişmiş olsa da Alman ulusu sömürgecilik döneminde uzak topraklarda var olamadığı için bu gücünü 18 ve 19. yüzyılda Fransa ve Birleşik Krallık’ın yaptığı gibi bir kültür ve dil hegemonyasına çevirememiştir.

Nitekim I. Ve II. Dünya savaşlarının ekonomik gerekçeleri de bu dengeyi değiştirmekle ilgilidir. 

Hemen bir not, 20. yüzyılın süper gücü ABD de Afrika ve Asya’da sömürgecilik faaliyetlerinde bulunmamıştır ancak 18. yüzyıl sonunda ulusal birliğini sağlayan Amerikalıların bulundukları kıta olan Kuzey Amerika’yı ve yerel halklarını köleleştirip asimile ettiklerini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Türkiye de Osmanlı Devleti döneminde sömürgecilik yarışına girmemiştir. Oysa 17. ve 18. yüzyıldaki toprakları hem sömürgelere yakın hem de doğal kaynaklarıyla zengindir. Batılıların vahşetlerine ortak olmamıştır.

Sömürgecilik tarihi ilginçtir, incelenmesi, günümüz olaylarını anlamak için yararlıdır ancak bu kadar uzun bir girişte değinmemin nedeni sömürge dönemi hakkında bilgiler paylaşmak değil geçen pazar günü yapılan belediye seçimlerinde ortaya çıkan görece şok sonuçlar ve yarattığı etki üzerine yapılan yorumlar...

Şunu fark ettim ki ülkemizde bölgesel seviyede çok fazla tabu ve önyargımız varmış. Seçim sonucunda el değiştiren kimi belediyelerin muhafazakârlığıyla bilinen “kaleler” olması ve oy tercihlerini değiştirmesi şaşkınlık yarattı.

Oysa seçimli demokrasi tarihimizi 1877 I. Meclis-i Mebusan seçimlerinden başlatırsak 150 yılı ancak doldurduğunu ve uzun aralar verdiğini hatırlamamız gerekir.

Sanayi Devrimi ile aşağı yukarı eş zamanlı giden ve dünya üzerindeki finans kapitalin de yöneticisi durumuna gelen ülkeler ve kurumlara göre belki de en büyük eksiğimiz bu; zaman çizelgemiz.

Bu çizelgenin içinde tarihten gelen ekonomik dezavantajın yarattığı kültürel kırılganlık ve olgunlaşması 20. yüzyılı bulan sosyal sınıfların geçirgenliği aslında bu kaleleri de bir hayli geçirgen kılıyor.

Türkiye, bölgesel olarak bazı siyasi eğilim ve sosyoekonomik gerçeklerin getirdiği tabulara sahip olsa da önüne fırsatlar çıktığında bunu elinin tersiyle iten bir seçmen kitlesine sahip olduğunu düşünmüyorum.

Ancak bazı tabular yaratmak belki de kolayımıza geliyordur. Ülkenin kaosu veya belki yaşamın kaosuna karşı anlamlandıramadığımız durumlara karşı bir savunma mekanizması bu. 

Ancak bir gün bir şey olur, yıkılmaz denilen kaleler yıkılır. Tıpkı topun icat olmasıyla alaşağı olan Ortaçağ kaleleri gibi. 

Ulus devletlerin ve yurttaşlık bilincinin ortaya çıkması da biraz topun icadı ile ilgilidir aslında. 

Kaleler savunulamaz duruma gelince derebeylikler yok olmaya başlamış, ulus kimlikleri önem kazanmıştı. Kim bilir belki zihnimizdeki kaleleri yıkmanın da zamanı gelmiştir.

Yazarın Son Yazıları

Öfke Yemi

Oxford Sözlüğü tarafından yılın sözcüğü seçilen kavram, sırf dilsel bir yaklaşım değil, aynı zamanda dijital çağa yönelik önemli bir teşhistir.

Devamını Oku
06.12.2025
Pandeminin mirası bir sessiz salgın: Gooning

Pandeminin ardından yalnızlık yeni bir biçime büründü. Ekranların ritmiyle biçimlenen çağda “gooning”, sırf bir cinsel pratik değil, dijital odak ekonomisinin bir yansıması.

Devamını Oku
08.11.2025
Zamanın parçalanmış belleği

Zaman artık yalnızca ölçülebilir bir akış değil belleği, siyaseti ve ekonomiyi biçimlendiren bir iktidar aracı

Devamını Oku
25.10.2025
Samimiyet çağında samimiyetsizlik

Samimiyet, insanlık tarihi boyunca güven ve içtenliğin karaktere yansımış bir göstergesi olarak tanımlanırdı.

Devamını Oku
05.10.2025
Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Devamını Oku
21.09.2025
Gündem zehirlenmesi

Artık “Yine ne oldu?” hissiyle uyanmak, politikleşmiş bir yorgunluğa dönüştü.

Devamını Oku
17.08.2025
Kamusal şizofreni

Söylenemeyenlerin çoğaldığı, herkesin birden fazla benlik taşıdığı bir çağda yaşıyoruz. “Kamusal şizofreni” artık siyasetçilerin değil hepimizin hastalığı.

Devamını Oku
26.07.2025
Makbul queer

Makbul queer

Devamını Oku
12.07.2025
Düşünüyorum, öyleyse susayım!

Düşünce artık içerikten çok niyetiyle, sahibinden çok kökeniyle yargılanıyor. Bu sessizlik çağında en büyük özgürlük, hâlâ düşünebiliyor olmak.

Devamını Oku
28.06.2025
1000 > 100 bin

İnfluencer dünyasında artık takipçileriyle derin bağlar kuran içerik üreticileri yani mikro etkileyiciler yüz binlere ulaşan hesaplara göre markaların çok daha fazla ilgisini çekiyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Devamını Oku
25.05.2025
Kodlarda gizli erkek bakışı

Kodlarda gizli erkek bakışı

Devamını Oku
10.05.2025
Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Devamını Oku
03.05.2025
Elveda özgür Avrupa

Elveda özgür Avrupa

Devamını Oku
20.04.2025
Gerçeğin yokluğu

Gerçeğin yokluğu

Devamını Oku
12.04.2025
Umudu yaratanlar

Umudu yaratanlar

Devamını Oku
28.03.2025
Aklın çölleşmesi

Aklın çölleşmesi

Devamını Oku
15.03.2025
Korku ve ecel

Korku ve ecel

Devamını Oku
01.03.2025
Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Devamını Oku
23.02.2025
'Yapay zekâ kullanıyorum'

'Yapay zekâ kullanıyorum'

Devamını Oku
08.02.2025
Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Devamını Oku
01.02.2025
İhmalkâr

Bolu’da 78 yurttaşımızı yitirmemizle sonuçlanan otel yangınından beri sık duyduğumuz ve sürekli zihnimde tekrar eden kelime: İhmalkârlık.

Devamını Oku
25.01.2025
Ucubelerin sanatı

Ucubelerin sanatı

Devamını Oku
18.01.2025
Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Devamını Oku
10.01.2025
Genel izleyicinin tragedyası

Genel izleyicinin tragedyası

Devamını Oku
02.01.2025
Düş adacıkları

Düş adacıkları

Devamını Oku
30.11.2024
Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Devamını Oku
23.11.2024
Tekinsizliğe karışan deli

Birkaç farklı yerde, farklı tonlarda ve farklı cümlelerle bilgi sahibi olduğum bir anektod:

Devamını Oku
17.11.2024
Çaresizliğin zorbalığı

Çaresizliğin zorbalığı

Devamını Oku
08.11.2024
3F’den tek F’ye

3F’den tek F’ye

Devamını Oku
26.10.2024
4K netliğinde bir çaresizlik

4K netliğinde bir çaresizlik

Devamını Oku
05.10.2024
Hibrit kimlik ve sanal töreler

Hibrit kimlik ve sanal töreler

Devamını Oku
29.09.2024
Beyaz yakalı çobanlar

Beyaz yakalı çobanlar

Devamını Oku
22.09.2024
Gölgesinden korkan ülke

Gölgesinden korkan ülke

Devamını Oku
07.09.2024
Hangi geçmiş?

Hangi geçmiş?

Devamını Oku
17.08.2024
X etkisi ve cinsiyet politikası

X etkisi ve cinsiyet politikası

Devamını Oku
10.08.2024
Instagram’daki taşralı hayaleti

Instagram’daki taşralı hayaleti

Devamını Oku
03.08.2024
İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

Devamını Oku
26.07.2024
İç ve dış düşmanlar, gölgeler

İç ve dış düşmanlar, gölgeler

Devamını Oku
19.07.2024
Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Devamını Oku
05.07.2024