Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar
Deniz Ülkütekin
Son Köşe Yazıları

Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

05.07.2024 19:20
Güncellenme:
Takip Et:

Araba meraklıları bilir, araba modifikasyonu veya modifiye arabalar kimileri için çok büyük bir tutkudur. 

Bir arabanın kaportasını alıp başka bir arabanın motorunu ekleyip oradan ilginç bir jant bulup öte tarafta işin ustası bir araba boyacısına arabayı boyatmak birçokları için sıfır, yepyeni bir arabanın verdiği hazdan kat kat fazlasını verir.

1930’larda II. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Amerika’da başlayan araba modifikasyonu ilginç bir biçimde bana günümüz düşünce dünyasını çok da güzel anlatıyormuş gibi gelir.

Birçoklarına göre modernizm sonrası dönemin miladı olan II. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkileriyle sırf fiziksel olarak değil bilişsel olarak da kitlelerin yaşamsal gerçekleri üzerinde sarsıcı etkiler yarattı.

Bu çöküş, zamanla ortaya çıkan kuşakların giderek kendilerine aile, okul ve farklı otoriteler yoluyla öğretilen veya dayatılan -siz karar verin- “değişmezler”in aslında o kadar da değişmez olmadığına yönelik inancını güçlendirdi.

Post modernizm çevresinde oluşan neden sonuç ilişkisini tek cümlede açıklarmış gibi görünmek istemem ama eklektik ve modifiye düşünce tarihinin en azından modern sonrası dönemini anlatmak açısından açıklayıcı olduğunu düşünüyorum.

Modifiye düşüncenin yaygınlaşması yaşamımızdaki değişmez bildiğimiz nesne, tanım ve kavramların sorgulanır olmasıyla derinden bağlantılıdır. İlk anda oldukça olumlu görülen bu gelişme ile insanın bilinç dünyasının sorgulama ekseninde gelişeceğini öngörebiliriz. 

Öte yandan düşüncenin eklektik bir hal alması yaratıcılığın da özünden kopup birbirine eklenebilen veya eklenemeyen parçaları birleştirme becerisi haline gelmesine neden olmuş olabilir.

Çağlar boyunca yaratıcılığa atfedilen esin perisi ve “tin”den gelen bilinmez gücün yerini yapıyı bozup yeniden birleştiren bir üretim yönteminin almasıyla sonuçlandı. 

Elbette bunun yansımasını fabrikasyon üretimlerde de görebiliriz. Bireye özel olmayan ama bireye özelmiş gibi bir ambalajla sunulan ürünün yarattığı biriciklik coşkusu tam da sıfır araba alan varlıklı kimse ile modifiye arabalara meraklı niş zevkleri olan karakterin aynı haz bedeninde buluşması gibidir. 

Sıfır bir ürünü modifiye gibi sunmak veya bir kotu parçalayarak eskitilmiş görünürlüğü vererek özel bir tanımlama atamak bana SSCB’nin yıkılmasından sonra ardıl ülkelerde yaşanan bilişsel bulanıklığı hatırlatıyor.

SSCB’nin toplu konut projelerini bilenler bilir. Ardı ardına uzanan birbirinin tıpatıp aynısı binalar kimilerine göre işlevsel ve biri diğerinin önüne çıkmayan mimarisiyle eşitlikçidir kimilerine göre ise sıkıcı ve sosyalist rejimin çıkmazlarını anlatacak kadar simgeseldir.

Bu konutların parçaları bir kalıp üzerinde yapılır ve bir sonraki binada da aynı biçimde uygulanırmış.

SSCB yıkıldıktan sonra ardıl ülkelerde yavaş da olsa devreye giren kapitalizm çarkları birçok şeyi olduğu gibi bina tasarımlarının de özelleşmesini beraberinde getirmiş. 

Çünkü sistem yıkılsa da kitlelerin üzerindeki alışkanlıkları değiştirmek için mimari sosyoloji çok önemli bir gereçtir.

Ancak bir alışkanlığı yıkmak kolay olmamış. Bu ülkelerde çok uzun süre tek bina için bile olsa kalıp oluşturup üzerinde bina inşa etme davranışı uzun süre devam etmiş.

Bu ülkelerin tek kullanımlık kalıpları da kapitalizmin açmazları içinde oluşan söküp birleştirici yaratım modellerini andırıyor.

Açmazların olduğu yerde semboller ve göstergeler önem kazanır. Kendini tanımlayamayıp anlatamayan kitleler üretilir ve onlarında sembollere başvurması kaçınılmazdır. Çünkü sembol yaratım biçiminin bir parçası ve aslen sanatta gördüğümüz belgeleyici işlevin kaybından sonra gelen bir tutkal. 

Nasıl ki sanatla veya yaratıma ilişkin ehrhangi bir alanda kavram üretme evresini atlayıp sembol üretme evresine geçmez meşru ise sembollerin kitlesel yansımasını okumak ve anlamlandırmak da son derece biricik bir eylem ve belki de insanlığın elinde kalan yegane biricik uğraş.

Böyle bir dünyada “Senin sembolün ırkçı benimki değil” demek bir ölçüde abesle iştigal bir ölçüde de oryantalizmdir.

Günümüzde oryantalist olabilme başarısı da sanrıım yalnızca Avrupa’nın hantal kurumlarına mensup bir özellik olsa gerek. 

Ne de olsa dünyada modernizmin hâlâ sürdüğüne inananlar ve Fransa’daki aşırı sağdan korkan milyonlar var.

Yazarın Son Yazıları

Pandeminin mirası bir sessiz salgın: Gooning

Pandeminin ardından yalnızlık yeni bir biçime büründü. Ekranların ritmiyle biçimlenen çağda “gooning”, sırf bir cinsel pratik değil, dijital odak ekonomisinin bir yansıması.

Devamını Oku
08.11.2025
Zamanın parçalanmış belleği

Zaman artık yalnızca ölçülebilir bir akış değil belleği, siyaseti ve ekonomiyi biçimlendiren bir iktidar aracı

Devamını Oku
25.10.2025
Samimiyet çağında samimiyetsizlik

Samimiyet, insanlık tarihi boyunca güven ve içtenliğin karaktere yansımış bir göstergesi olarak tanımlanırdı.

Devamını Oku
05.10.2025
Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Diziler, şarkılar, davalar: Kimin sahnesi?

Devamını Oku
21.09.2025
Gündem zehirlenmesi

Artık “Yine ne oldu?” hissiyle uyanmak, politikleşmiş bir yorgunluğa dönüştü.

Devamını Oku
17.08.2025
Kamusal şizofreni

Söylenemeyenlerin çoğaldığı, herkesin birden fazla benlik taşıdığı bir çağda yaşıyoruz. “Kamusal şizofreni” artık siyasetçilerin değil hepimizin hastalığı.

Devamını Oku
26.07.2025
Makbul queer

Makbul queer

Devamını Oku
12.07.2025
Düşünüyorum, öyleyse susayım!

Düşünce artık içerikten çok niyetiyle, sahibinden çok kökeniyle yargılanıyor. Bu sessizlik çağında en büyük özgürlük, hâlâ düşünebiliyor olmak.

Devamını Oku
28.06.2025
1000 > 100 bin

İnfluencer dünyasında artık takipçileriyle derin bağlar kuran içerik üreticileri yani mikro etkileyiciler yüz binlere ulaşan hesaplara göre markaların çok daha fazla ilgisini çekiyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Gülerken kızmak: Türkiye’de ofansif mizahın sınırları

Devamını Oku
25.05.2025
Kodlarda gizli erkek bakışı

Kodlarda gizli erkek bakışı

Devamını Oku
10.05.2025
Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Ne diyorsunuz? Anlamıyorum!

Devamını Oku
03.05.2025
Elveda özgür Avrupa

Elveda özgür Avrupa

Devamını Oku
20.04.2025
Gerçeğin yokluğu

Gerçeğin yokluğu

Devamını Oku
12.04.2025
Umudu yaratanlar

Umudu yaratanlar

Devamını Oku
28.03.2025
Aklın çölleşmesi

Aklın çölleşmesi

Devamını Oku
15.03.2025
Korku ve ecel

Korku ve ecel

Devamını Oku
01.03.2025
Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Kendini gerçekleştiren kehânet ve Antigone

Devamını Oku
23.02.2025
'Yapay zekâ kullanıyorum'

'Yapay zekâ kullanıyorum'

Devamını Oku
08.02.2025
Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Dünyanın en büyük sorunu (şimdilik)

Devamını Oku
01.02.2025
İhmalkâr

Bolu’da 78 yurttaşımızı yitirmemizle sonuçlanan otel yangınından beri sık duyduğumuz ve sürekli zihnimde tekrar eden kelime: İhmalkârlık.

Devamını Oku
25.01.2025
Ucubelerin sanatı

Ucubelerin sanatı

Devamını Oku
18.01.2025
Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Kaliforniya’da suyun başını tutanlar

Devamını Oku
10.01.2025
Genel izleyicinin tragedyası

Genel izleyicinin tragedyası

Devamını Oku
02.01.2025
Düş adacıkları

Düş adacıkları

Devamını Oku
30.11.2024
Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Tepkisiz toplum etkisiz siyaset

Devamını Oku
23.11.2024
Tekinsizliğe karışan deli

Birkaç farklı yerde, farklı tonlarda ve farklı cümlelerle bilgi sahibi olduğum bir anektod:

Devamını Oku
17.11.2024
Çaresizliğin zorbalığı

Çaresizliğin zorbalığı

Devamını Oku
08.11.2024
3F’den tek F’ye

3F’den tek F’ye

Devamını Oku
26.10.2024
4K netliğinde bir çaresizlik

4K netliğinde bir çaresizlik

Devamını Oku
05.10.2024
Hibrit kimlik ve sanal töreler

Hibrit kimlik ve sanal töreler

Devamını Oku
29.09.2024
Beyaz yakalı çobanlar

Beyaz yakalı çobanlar

Devamını Oku
22.09.2024
Gölgesinden korkan ülke

Gölgesinden korkan ülke

Devamını Oku
07.09.2024
Hangi geçmiş?

Hangi geçmiş?

Devamını Oku
17.08.2024
X etkisi ve cinsiyet politikası

X etkisi ve cinsiyet politikası

Devamını Oku
10.08.2024
Instagram’daki taşralı hayaleti

Instagram’daki taşralı hayaleti

Devamını Oku
03.08.2024
İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

İdeoloji, adi suçlar ve pozitif ayrımcılık

Devamını Oku
26.07.2024
İç ve dış düşmanlar, gölgeler

İç ve dış düşmanlar, gölgeler

Devamını Oku
19.07.2024
Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Modifiye arabalar ve tek kullanımlık kalıplar

Devamını Oku
05.07.2024
Sınıfsallaştıramadıklarımızdan mısınız?

Sınıfsallaştıramadıklarımızdan mısınız?

Devamını Oku
22.06.2024