Elçin Poyrazlar

Britanya’nın mülteci krizi

15 Mart 2023 Çarşamba

İngiltere’de Manş Denizi’ni geçerek ufak botlarla ülkeye gelen göçmenlerin sığınma taleplerini engelleyen yasa tasarısı Muhafazakâr Parti’nin en kötü hamlelerinden biri olabilir.

Hükümetin geçen hafta Avam Kamarası’na sunduğu yasa tasarısına yönelik BBC’nin ünlü spor programı sunucusu ve İngiltere’nin eski futbolcularından Gary Lineker’ın Twitter hesabından bu dilin “Nazilerin yönettiği 1930’lar Almanya’sından pek farklı olmadığını” söylemesi ufak çaplı siyasi bir krize neden oldu.

Bir grup Muhafazakâr Parti milletvekili Lineker’ın kovulmasını isterken BBC yönetimi “tarafsızlık“ ilkesine aykırı davrandığı gerekçesiyle sunucunun programını askıya aldı. Ancak gelen tepkiler üstüne bu hafta geri adım atan BBC Lineker’ın görevine geri döneceğini açıkladı.

İngiltere’de “Yasadışı Göç Yasası” olarak adlandırılan tasarı göçmenlerin ülkeye kaçak olarak girmeleri durumunda gözaltına alınmaları ve süratla sınır dışı edilmelerini öngörüyor.

Bu yasanın yasallığı ve işlevselliği üstüne büyük kuşkular var. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile Avrupa Komisyonu bu yasanın uluslararası anlaşmalar ve Cenevre Konvansiyonu’na aykırı olduğu uyarısında bulundular.

Üstelik İngiltere’nin İçişleri Bakanı Suella Braverman da bu yasanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uyup uymadığından emin olamadığını açıklamıştı.

İngiltere’de geçen yıl göçmen ve sığınmacıları uçaklarla Ruanda’ya taşıma planı davalarla hukuki olarak engellendiği için tek kişi bile Ruanda’ya gönderilmedi.

Ayrıca yasa karşıtları Muhafazakâr Parti yönetimindeki hükümetin ırkçı ve ayrımcı bir tutum içinde olduğunu söylüyor.

Rusya ile savaştan sonra 220 bin Ukraynalıya ve 150 bin Hong Kong vatandaşına ülkeye giriş izni verildi. 2022 yılında ufak botlarla ülkeye giriş yapan Afgan, Suriyeli ve diğer milletlerden göçmenlerin sayısı ise 45 bin civarında.

Mülteci başvurularındaki büyük yığılmayı idari anlamda kaldıramayan İngiltere’de 2022 sonunda çözüme ulaşmamış dosya sayısı 166 binden fazlaydı.

Halihazırda İngiltere’ye giriş yapan göçmenleri vatandaşların vergileriyle otellerde tutmak zorunda kalan, herhangi bir fon ya da yeterli tesis hazırlamayan bir hükümetin bu türde bir yasayla meseleyi çözmesi imkânsız görünüyor.

Sivil toplum örgütleri ülkeye giriş yapacak göçmenlerin haklarını savunmak için yasaya karşı derhal davalar açılacağı ve Ruanda örneğinde olduğu gibi bunun mahkemeler yoluyla engelleneceğini söylüyor.

Peki bu kadar tepki çeken ve yasallığı tartışmalı bir tasarıyı hükümet neden istiyor? Bunun en gerçekçi yanıtı Muhafazakârların İşçi Parti’si karşısında giderek puan kaybetmesi. Bu tür katı bir yasayla Muhafazakârlar yaşlı, beyaz ve daha az eğitimli tabanını 2025 seçimleri için konsolide etmeye çalışıyor.

2016’daki Brexit sonrası işgücü anlamında zorluk yaşayan İngiltere’de göçe bakışta yumuşama var. Araştırmalara göre İngiltere’de sadece çok küçük bir grup sınırların kapatılması gerektiğini savunuyor.

İngiliz hükümetinin göç tasarısı kamuoyu, siyaset ve hukuki anlamda ölü doğmuş gözüküyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları