Bu hafta Türkiye’nin yerel seçim maratonu dünyanın en önemli haberleri arasına girdi.

2023 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı seçimleri dünyanın en kritik seçimleri arasında gösterilmiş, 6 Şubat depremi ve derin ekonomik krize karşın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesi muhalefet ittifakının ciddi bir başarısızlığı olarak yansıtılmıştı. 

ERDOĞAN'IN GELECEĞİ GÜNDEME GELDİ

Bu seneki seçimler ise bütünüyle farklı bir hikâye sundu medyaya. “Erdoğan’ın ender yenilgisi, ciddi darbe, AKP’ye şok, Erdoğan cezalandırıldı, İmamoğlu Erdoğan’a meydan okudu, seçim tokadı, sarsıcı sonuçlar, büyük değişim, tarihi seçimler...” gibi manşetler dünya medyasının ön sayfalarını kaplarken 20 yıldan fazla bir süredir iktidarı elinde tutan Erdoğan’ın geleceği de masaya yatırıldı.

2023 Mayıs seçimleri öncesinde özellikle Batı başkentlerinde Erdoğan’ın yeniden seçilip seçilemeyeceği, seçilirse nasıl bir politika yürüteceği meselesi pek çok düşünce kuruluşu, akademik çalışma, analiz ve köşe yazısına konu olmuştu.

Kimi istihbarat kuruluşları ve siyasi danışmanlık şirketleri, Erdoğan’ın kazanma şansına dikkat çekiyor; buna gerekçe olarak seçimlerin bütünüyle “adil ve özgür” olmamasını ve muhalefet bloğunun “güçlü bir aday” çıkaramamasını gösteriyordu. Raporlara göre Erdoğan, bütün devlet kaynaklarını, kilit kurumları, medyanın çoğunu kontrol ediyor, muhalif siyasetçilere gözdağı veriyor, kutuplaştırıcı bir siyasi kültürü besliyordu. Bu tür bir mutlak güç karşısında dağınık görünen bir muhalefetin onu alt etmesi düşük bir olasılık olarak yorumlanıyordu. Hem Batılı ülkeler hem de bölge ülkeleri Erdoğan’la en az bir dört yıl daha geçirmeye hazırlıklı olmalıydılar

GÖZLER İMAMOĞLU'NDA 

İşte 31 Mart seçimleri sadece Türkiye için değil, dünya için de bu hikâyenin yapısını bozdu.

Enflasyonun önlenemediği, ekonomik krizin artık mikro düzeyde can yaktığı bir dönemde, genel seçimler sonrası özeleştiri yaparak lider değişimine giden ana muhalefetin de hamleleriyle yerel seçimler tarihi bir sonuçla taçlanmış oldu.

Dünyada bir ihtimal, 2023 Mayıs’ta beklenen değişim rüzgârı, 31 Mart yerel seçimleriyle başlamış oldu. Erdoğan’ın yıkılmaz görünen iktidarına küresel sahnede bir gedik açıldı.

Şimdi dünyada en çok merak edilen konulardan birisi İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 2028’de Erdoğan dönemini bitirecek bir siyasetçi olup olmadığı.

İstanbul’da Erdoğan cephesine karşı üç kez zafer kazanan İmamoğlu, sadece Türkiye’de değil, dışarıda da güçlü bir cumhurbaşkanı aday profili çiziyor.

“İmamoğlu, ana muhalefet içindeki didişmeleri bitirecek, Kürt seçmenin desteğini alabilecek, demokratik kurumlara saygılı ve icraat odaklı bir lider olabilecek mi” sorusu var.

ÇOĞULCU DEMOKRASİ MESAJI

En önemlisi Türkiye, 31 Mart ile çoğulcu demokrasiden kopmadığını tüm dünyaya göstermiş oldu.

Bu aynı zamanda değişen dünyada taşlar yerine otururken Türkiye’nin kendine yer açacak kudreti bulacağının da işareti.