Elçin Poyrazlar

Koronavirüs Günlüğü - İspanya’da ev hapsinden notlar

17 Mart 2020 Salı

FOTOĞRAFLAR: SEMA BİLGİN

Tepemizde dolanan savaş uçakları ya da sokakların başındaki barikatların arkasında bekleyen tanklar yok. Ama İspanya savaş modunda. 

Bu konvansiyonel bir düşman değil. Herkes potansiyel düşman, her temas öldürücü bir silah, her öksürük bir bomba. 

Birkaç gün önce İspanya hükümeti ülkede olağanüstü hal ilan etti ve salgına karşı mücadeleye katılmak için orduyu göreve çağırdı. 

Ülkedeki koronavirüs vakası 10 bine yaklaşıyor. Son 24 saatte ölü sayısı iki katına çıkarak 300’ü geçti. 

Madrid tecrit altında. Sokağa çıkma ve sosyalleşme yasağı var. Sokaklarda, barlarda, parklarda olmayı ve öpüşmeyi çok seven İspanyollar için tam bir kabus. 

İspanya Sağlık Bakanlığı özel hastanelere geçici olarak el koyduklarını, maske ve diğer tıbbi malzemeleri bu süreçte kullanacaklarını açıkladı. 

OHAL kurallarına göre evden sadece gıda, ilaç satın almak, para çekmek ya da işe gitmek için çıkabiliyoruz.

Polis yolda bisiklete binmeye çalışan, yürüyüş ya da spor yapanları uyarıp evlerine gönderiyor. 

Ekmek alıp eve dönmek dışında hakkımız yok. 

Sokaklarda karşılaştığınız tek tük insan size kuşkuyla bakıyor ve hızla maskesini düzeltiyor. Süpermarketteki kuyrukta insanların arasındaki mesafe daha geniş. 

Plastik eldivenler, anti-bakteriyel jeller, bezler, temizlik malzemelerine ulaşmak neredeyse imkansız. Süpermarketlerin bakliyat, dayanıklı kuru gıda rafları bomboş. 

Taze meyve ve sebze sabah gelir gelmez tükeniyor. 

Pek çok iş yeri personeline evden çalışma sistemi getirmeye uğraşıyor. Mecbur kalanlar ise işe giderken polis kontrollerinde belgelerini göstererek bahanelerini ispatlamak zorunda.

Polisi ikna edemeyenler para ya da 1 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya.  

Okullar geçen haftadan bu yana kapalı. Çocuklara internet üzerinden evde eğitim verme seçeneklerini araştırıyoruz. 

Çünkü OHAL’in 15 günde biteceğine kimse inanmıyor. Kimilerine göre en az 2 ay kimilerine göreyse 4 ay sürebilir bu durum. 

Zorunlu sosyal mesafelendirme nedeniyle sanal sosyalleşmede gözle görülür bir artış var. Sosyal medyadan dolaşıma giren doğru yanlış haberler, komplo teorileri, tedavi yöntemleri ve ne yapmalı kılavuzları günümüzü işgal ediyor. 

Ve en çok da yalnızlık. 

Hiçbirimiz diğer insanlara bu kadar alışık olduğumuzu fark etmemişiz. Yalnız yaşayan bir kadın arkadaşım küçük dairesinde kapana kısılmış kaplan gibi volta attığını söyledi. 

Bir başkası da eşi ve çocuklarını boğma noktasına geldiğini. 

En temel özgürlüğümüz olan hareket etme özgürlüğü, aslında bir virüs yüzünden sınırlanmadı. Virüsün buraya gelmeyeceği, gerçek bir tehdit yaratmadığı, sayıların düşük olması gibi görüşler yanılttı İspanya’yı. 

Geçen hafta okullar tatil edilince İspanyollar tatil beldelerine, parklara, barlara akın ederek hastalığın daha da yayılmasına katkı sağladılar. Önlemler geç geldi, bu büyüklükte bir krize hükümet hazır değildi.  

İtalya’da yaşananların kendi ülkelerinde olmayacağı yanılsamasına düşüldü. Virüs nedeniyle Avrupa Birliği Schengen sınırları kadük kaldı. Avrupa ülkeleri sınır kontrollerine başladı. 

İspanya’yı Fransa ve Almanya takip ediyor. İngiltere ise hastalığın genel nüfusa yayılarak bağışıklık yaratması, sadece hasta olanların tedavi altına alınması gibi çok riskli bir deneyin peşinde. 

Koronavirüsü Doğu-Batı, gelişmiş- az gelişmiş, demokratik-otoriter her ülkenin ensesinde. Sadece biz değil, tüm dünya ev hapsinde.   




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları