Elçin Poyrazlar

Rusya-İran askeri koalisyonu

12 Aralık 2022 Pazartesi

Beyaz Saray, geçen hafta Rusya ile İran ilişkilerinin “tam teşekküllü bir savunma ortaklığına” dönüştüğünü açıkladı. 

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, İran’ın Rusya’ya Ukrayna’da kullanmak üzere İHA desteği verdiğini, bunun karşılığında Moskova’nın İran’a daha önce görülmeyen düzeyde askeri ve teknik destek sağladığını belirtti.  

Ukrayna da Rus güçlerinin İran yapımı kamikaze insansız hava araçları (İHA) kullandığını açıklamış, İran ise savaş başlamadan önce bir miktar satış yaptıklarını kabul etmişti.  

ABD’ye göre İran askeri anlamda Rusya’nın “bir numaralı destekçisi” haline geldi ve ağustos ayından bu yana yüzlerce İHA, Rus güçlerine gönderildi. 

Batılı istihbarat kaynaklarına göre İran desteğini gelecek aylarda artıracak ve Rusya’ya yüzlerce balistik füze satacak.  

Üstelik iki ülkenin Rusya’da silahlı İHA üretmek için ortak bir üretim bandı kurmayı planladıkları da belirtiliyor. 

Moskova Tahran’la silah geliştirme ve eğitim alanlarında işbirliği içine girmenin yanı sıra helikopter ve hava savunma sistemleri gibi gelişmiş askeri ekipman satmayı planlıyor. 

Temmuz ayında ise Tahran ile Rus enerji şirketi Gazprom arasında, İran’daki petrol ve gaz sahalarına yönelik 40 milyar dolarlık yatırım anlaşması imzalanmıştı.  

NÜKLEER HEVESLER

ABD politikalarına karşı çıkan ve uluslararası yaptırımlardan kaçmak isteyen İran ile Rusya’nın yakınlaşması bölge için ciddi tehditler içeriyor. 

Bunların başında İran’ın nükleer hevesleri var.   

İran’la Batı arasındaki nükleer müzakereler 2018’de Washington’un Tahran ile dünya güçleri arasındaki nükleer anlaşmadan çekilmesiyle çıkmaza girmişti.   

Tahran yeniden yasaklanmış nükleer faaliyetlerine başladı.  

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) İran’ın şu anda yüzde 60’a kadar zenginleştirilmiş 43 kilogram uranyuma sahip olduğunu bildiriyor.  

Bu oran, nükleer bir silah için yeterli parçalanabilir malzeme demek. Tahran’ın yine de bir bomba ve ateşleme sistemi tasarlaması gerekiyor.   

İran’ın yanı başında dünyaya nükleer saldırı tehditlerinde bulunan, Ukrayna’yı işgal ederek küresel anlamda büyük bir istikrarsızlığa neden olan Rus lider Vladimir Putin var.  

İçeride aylarca süren protestolarla, dışarıda yaptırımlarla giderek zayıflayan İran rejimi, ortak düşman olarak gördükleri ABD’ye kafa tutmak için Putin’i pekâlâ bir koz olarak kullanabilir.  

Moskova ise Suriye’deki bazı görüş ayrılıklarına karşın Tahran’ı şu anda kilit bir ortak ve potansiyel silah kaynağı olarak görüyor. 

İran’ın uranyumu yüzde 90’a kadar zenginleştirmesi durumunda bölgedeki diğer nükleer güç İsrail’in İran’a karşı askeri hücuma geçmesi riski de oldukça gerçekçi. 

ORTAKLIĞIN BULANIK SINIRLARI

İdeolojileri farklı olsa da ortak tek bir hedefte buluşan, diplomatik ve ekonomik anlamda köşeye sıkışmış iki opak ülkenin askeri ortaklığının sınırlarını şimdiden kestirmek zor.  

Rusya’nın İran’da muhaliflerin protestolarını bastırmak için Tahran’a taktikler verdiği de haberlere yansıyor.  

İran ve Rusya, ABD karşıtlığı zemininde ekonomik, siyasal ve askeri anlamda yakınlaştıkça bölgenin dinamiklarini kendi stratejik hedeflerine göre şekillendirmek isteyecekler.  

Bu, Türkiye’nin tam merkezinde bulunduğu coğrafyada ciddi istikrarsızlığa ve çatışmalara gebe bir döneme işaret ediyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları