‘Baskın seçim’, AKP iktidarını kurtarır mı?

30 Aralık 2021 Perşembe

Son söyleyeceğimi ilk baştan belirteyim:

Hayır, ne “Baskın Seçim” ne “Erken Seçim” ne de “Zamanında Seçim” AKP iktidarını kurtarabilir.

Fakat bugünlerdeki bütün belirtiler, iktidarın seçimi, bırakın normal zamanı olan 2023’ü, “Erken Seçim” tarihi olarak düşünülen 2022’nin sonbaharında bile yapmayacağını, 2022 ilkbaharında yapılacak olan bir “Baskın Seçim”e hazırlandığını gösteriyor.

***

Aslında bu iktidarın neyi ne zaman yapacağını kestirmek zor.

Çünkü bütün oligarşik yönetimlerde olduğu gibi, öncelikleri halkın çıkarları değil, kendisinin ve yandaşlarının çıkarları.

Üstelik yetersiz olduğu için, her zaman kendi çıkarlarına uygun eylem ve söylemler de yapamıyor.

Esas olarak, eylemlerinde ne Anayasa dinliyor ne yasa; ne hak ne de hukuk:

“Nasıl olsa oy aldım, seçildim, her şeyi yapmaya hakkım var; her yaptığım meşrudur” anlayışı ve pervasızlığı ile..

Hiç beklenmedik anlarda hiç beklenmedik kararlar verip seçmeni hazırlıksız yakalayarak yaptığı sömürünün kapsamını, derinliğini ve şiddetini artırıveriyor.

Bunu gerçekleştirebilmek için de:

Hem din gibi, milliyet gibi mukaddes değerleri istismar ediyor, kendi anladığı biçimdeki Emevi Müslümanlığını, etnik ayrımcılığı, ayrıştırıcı ve düşmanlaştırıcı yöntemlerle dayatıyor...

Hem de güvenlik güçleriyle, yargı mekanizmasını, başta medya olmak üzere, toplumun bütün kesimleri üzerinde baskı kurmak için kullanıyor.

Özetle, yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar ve yozlaşma süreçleri, el ele, her biri ötekilerin sebep ve sonuçları olarak ve birbirlerini güçlendirerek devam ediyor.

***

Elbette, bu düzeydeki bir sömürünün uzun süre devam etmesi sonunda, ülkenin bütün kaynakları tükeniyor...

Kaynaklar tükendikçe, yeni olanaklar bulmak, toplumun kıyıda köşede kalmış birikimlerine de el koymak gerekiyor.

Bu amaçla, baskı ve sömürü şiddetlendiriliyor

Sonuç olarak “Dört Y”, yoksulluk, yasaklar, yolsuzluk ve yozlaşma, çok arttığı ve şiddetlendiği için, ne kadar baskı altına alınmış, ne kadar korkutulmuş, ne kadar beyni yıkanmış, ne kadar çıkar kırıntılarıyla beslenmiş olursa olsun, geniş seçmen kitlesinin muhalefeti başlıyor...

Ve iktidar ilk seçimde gidiyor.

***

Bu genel ve evrensel süreç Türkiye’de de geçerli.

20 Aralık gecesinde ilan edilen ve enflasyon soygununu devalüasyon/revalüasyon vurgunuyla şiddetlendiren önlemlerin, iktidarın kendisinin çökerttiği ekonomiyi düzelteceğini beklemek tam bir hayal...

Yandaş medyanın çığırtkanlığıyla yaratılan ve geçici olan olumlu beklenti havası, yerini derhal büyük bir düş kırıklığına bırakacaktır.

Hiç kuşkusuz, bunu da en iyi bu operasyonu yapanlar bilmektedir:

Zaman geçtikçe, enflasyon, yoksulluk ve açlık artacak, seçmen iyice iktidarın aleyhine dönecektir.

Bu nedenle derhal Ekrem İmamoğlu’na da saldırı başlatarak, “Baskın Rejim” projesini uygulamaya koymuş görünüyor.

Ama ilk başta da belirttiğim gibi, ne zaman yapılırsa yapılsın, bu iktidar ilk seçimde gidecektir.

Dört Y ve onların şiddetlendirdiği sömürü zaman içinde daha da artmadan iktidarın seçime gitmesi hem ülkenin hem de kendisinin lehine olacaktır.

Fakat yukarıda da söylediğim gibi bu “Şahsım Devleti”nin neye göre nasıl davranacağını kestirmek olanaklı değil:

Çünkü ne bilime ne akla ne ulusal çıkarlara ve hatta ne de kendi çıkarlarına uygun davranabiliyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları