COVID-19 aşı süreci şeffaf, aşı bedava olmalıdır!

15 Aralık 2020 Salı

Sevgili okurlarım, koronavirüs salgını ile mücadele eden insanlık nihayet aşı üretmeyi başardı:

Birkaç firmanın aynı anda ürettiği farklı aşıların biri İngiltere’de kullanılmaya başlandı.

ABD’de de FDA, acil kullanım için izin verdi.

Bunun üzerine ithalat başladı; siz bu satırları okurken aşıların Michigan’daki merkezden bütün ülkeye dağıtılması başlamış olacak.

***

Türkiye’deki durum hakkında ise basına sızan iddialar ve yetkililerin pek de anlamlı ve tutarlı olmayan demeçleri dışında fazla bir bilgimiz yok!

Bir ara aşının Çin’den ithal edileceği bildirildi.

15 Aralık’ta aşılamaya başlanacağı söylendi.

Sonra aşılama tarihi 25 Aralık’a çekildi.

Bu arada gerek Avrupa’dan gerekse Çin’den aşı ithal edildiği ve iktidar yandaşlarına yapıldığı dedikodusu medyaya yansıdı:

Sağlık Bakanı buna karşılık şöyle dedi:

Şu anda denek olmak için başvuranlar dışında kimsenin aşı olmasını onaylamayız ve bu konuda da herkesi uyarıyoruz.

Ha şu olabilir, Çin’de bu aşı eczanelerde satılıyor, isteyen herkes gidip alabilir. Alıp getirip burada bir eczaneye yaptırmanın önünde bir engel yok ama bu riskin alınması doğru değil.

***

Bu iktidarın en önemli özelliklerinden biri, “Obscurantism”, yani “Bilmesinlercilik”, yani gerçekleri halktan saklamak:

Örneğin, kamu görevlilerinin aldıkları maaşlar, “özel hayata ilişkin bilgi” denilerek satın alma ve ihale bedelleri, “ticari sır” denilerek halktan gizleniyor.

Özetle şeffaflık, “Şahsım Devleti” rejiminin asla uymadığı bir ilke.

Bu bağlamda Sağlık Bakanlığı da Koronavirüs vakalarıyla ilgili gerçekleri halkla paylaşmak konusunda sınıfta kaldı.

İlan ettiği sayılar gerçekleri yansıtmıyordu.

Bu durum Türk Tabipleri Birliği’nin verdiği bilgiler ve belediyelerin açıkladığı sayılarla ortaya çıkınca, Dünya Sağlık Örgütü’nün de baskılarıyla, gerçeğe biraz daha yakın sayıları yayımlamaya başladı.

Ne yazık ki Türkiye’de bu aşı işi de maske dağıtım işine benzeyecek gibi.

Maske satışı önceleri serbestti.

Sonra “Devlet bedava dağıtacak” dendi ve satış yasaklandı; oysa  devlet hazır değildi.

Bedava maske dağıtılması becerilemedi ama kimse parasıyla bile maske alamadı.

Çok sonra, 65 yaş ve üstüne 5 maske geldi, ondan sonra da zaten satış serbest bırakıldı.

***

Şeffaflık olmayınca, aşı konusunda da ortalık dedikodu kaynıyor:

Türkiye’nin sadece Çin’le bağlantı yaptığı, piyasadaki fiyattan çok daha yüksek bedel ödendiği ve ithal edilecek miktarın da yetersiz kaldığı söyleniyor.

Dahası, hem Avrupa’dan hem de Çin’den aşıların geldiği ve iktidara yakın kişilerin aşılanmaya başladığı da yayılan dedikodular arasında.

Üstelik, şeffaflığın olmadığı yerlerde sık sık görüldüğü gibi gerçeklerle yalanlar birbirine karışıyor:

Örneğin, benim pek de ciddiye almadığım bir biçimde, aşılar arasında kalite farklı olduğu iddiasıyla, “Kendilerine Avrupa aşısı, bize Çin aşısı” deniliyor.

Bütün bu dedikodu ve iddialara ek olarak bence en tehlikeli tartışma “Aşı yaptırmama” konusunda sürüyor...

Pek çok kişi, nereden gelirse gelsin mutlaka yaptırılması gerekli olan bu aşıyı yaptırmayacağını söylüyor!

***

Aşı sürecinin şeffaf olarak yönetilmesi için şu sorular derhal yanıtlanmalıdır:

1) Aşı ithalatı için nerelerle anlaşmalar yapıldı?

2) Nerelerden, kaç doz aşı gelecek?

3) Bu aşılar ne zaman Türkiye’ye gelecek?

4) Aşı kampanyası ne zaman başlayacak?

5) Aşıyı hangi risk grupları hangi sırayla olacak?

6) Aşılar nerelerde kimler tarafından yapılacak?

7) Aşılar parayla mı yaptırılacak?

8) Her isteyen aşı yaptırabilecek mi?

9) 21 gün arayla iki doz aşı yaptırılması öngörüldüğüne göre, insanların yığılması nasıl önlenecek?

Aşı konusundaki bağlantılar şeffaf olarak halkla paylaşılmalı, aşılama kuralları ve koşulları bir an önce açıklanmalıdır.

Ben önerimi başlıkta belirttim:

SÜREÇ ŞEFFAF OLARAK YÖNETİLMELİ, AŞI DEVLET TARAFINDAN BEDAVA YAPILMALIDIR!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları