Erdal İnönü, kendine özgü farklı bir kişiliği olan, eski Türkçe deyimle “Nevi, şahsına münhasır” bir bilim insanı, bir politikacıydı.
Dünya çapında bir fizik profesörü olması, ona evren, dünya, insan toplulukları ve Türkiye hakkında ilginç gözlemler yapma, özgün görüşler oluşturma olanağı vermişti.
İsmet İnönü’nün oğlu olması da ona Atatürk’ü, o dönemi, Tek Parti’den Çok Partili Rejim’e geçiş sürecini yaşama ve yakından gözleme şansını tanımıştı.
Hem kudreti ve övgüyü, hem de kudretten düşmeyi ve sövgüyü, babası üzerinden yaşamıştı.
Türkiye’nin inişli çıkışlı, sağ partilerin istismarı ve askerlerin müdahaleleriyle zedelenen özürlü demokrasisi bir gün onu da siyasete girmeye zorladı:
Uzun tereddütler, ısrarlar sonucu Erdal İnönü de siyasete girdi...
Ve askeri darbeden sonraki ilk (güya serbest, aslında bütünüyle yönlendirilmiş) seçimlerde, Kenan Evren tarafından “Sakıncalı” olarak veto edildi!
SODEP ile HP’yi birleştirdi, 1991 seçimlerinden sonra DYP-SHP koalisyonunda Başbakan Yardımcılığı yaptı...
Ve sonra da iktidardayken, SHP Genel Başkanlığı’ndan ve Başbakan Yardımcılığı’ndan ayrıldı.
Kürt siyasetini meşru zeminlere çekmek ve çözmek için, 1991 seçimlerinde Kürt politikacıları SHP listesinden Meclis’e taşıdı ama, ne yazık ki ülke siyaseti onun olgunluğuna erişememişti...
Bugün onun attığı bu adımın ne denli önemli ve doğru olduğu iyice ortaya çıktı ama yirmi yıldan fazla zaman kaybedilmiş oldu!

***

Türkiye’nin seçkin üniversitelerindenbiri olan Kültür Üniversitesi her yıl Erdal İnönü’yü bir toplantı ile anar:
Bu yıl da Sevinç-Erdal İnönü Vakfı veİstanbul Kültür Üniversitesi tarafından düzenlenen “8. Erdal İnönü Günü” toplantısı 20 Şubat 2015 Cuma günü saat 14.00 ile
16.00 arası İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Yerleşkesi’nde Akıngüç Oditoryum ve Sanat Merkezi’nde yapılacaktır.
Yarınki bu toplantıda seçkin bir de konuşmacı var:
Alman işadamı, Türk dostu Edzard Reuter:
Hitler zulmünden kaçan Yahudi bilim insanlarına kucak açan Türkiye’ye sığınan ünlü politikacı ve şehircilik uzmanı Ernst Reuter’in oğlu.

***

Türkiye’nin hepimizi boğan siyasal ortamında nostaljik bir bahar esintisi yaratacak bu toplantıya gidilir:
Bugünkü yöneticilere inat: Büyük bir insanı, bir zekâyı, bir espri gücünü ve bir demokratı anmak için!