Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kim kimi aldatıyor?
Erdoğan Çin’den dönerken gazetecilerle yaptığı sohbette Hürriyet’ten Vahap Munyar kendisine şu soruyu sormuş:“FETÖ ile mücadele çerçevesinde ihraç edilenleri kriptoların seçtiği, asıl kriptoların ise halen görevde durduğu, yanlış insanların gönderildiği söyleniyor...”
Erdoğan’ın verdiği yanıt şöyle:
“Bunu söyleyenler kendilerine göre doğru da söyleyebilirler.
Ama şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette.
‘Ben bir şey atayım da nasılsa tutar’ diyenler var.
Bazıları böyle yapıyor. Özellikle yazılı ve görsel medya dünyasında bu çok var.
Bazen fırsat bulduğumda TV’leri izliyorum. Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok. Ama o insana o yaftayı yapıştırıyor.
Bunlar doğru şeyler değil. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım.”
***
Erdoğan’ın sözlerinin belli çevrelerdeki etkisi biliniyor:
Öfkesini dışa vurduğunda veya belli bir politikayı açıkladığında, özellikle de güvenlik ve adalet mekanizmalarına tavsiyelerde bulunduğu zaman, derhal bunların gereklerine uygun davranıldığı konusunda sayısız örnek var.
Geçmişte bunun tek bir istisnası İlker Başbuğ’un tutuklanması sırasında yaşanmıştı:
Erdoğan’ın bunu tasvip etmediğini belirtmesine karşın, tutuklu yargılama devam etmişti.
O zaman da, Silivri’nin mi Erdoğan’ın isteğine karşı geldiği, yoksa Erdoğan’ın oluşan toplumsal tepkiyi yumuşatmak için mi böyle davrandığı anlaşılamamıştı.
***
Şimdi iktidar KHK’lerle, güvenlik güçleri ve adalet mekanizması ise iktidarın yönlendirmesiyle, yine çok tartışılan bir “Post Mortem Darbe” operasyonu yürütüyor.
Hem yapılan uygulamalar hem de bu uygulamalara konu olanlar hakkındaki mağduriyet itirazları ayyuka çıktı:
Türkiye “İkinci bir Silivri Trajedisi” yaşıyor!
Aralarında hasta ve yaşlıların da bulunduğu, arananların akrabası olmaktan başka bir niteliği olmayanlar da dahil olmak üzere, yazarlar, gazeteciler, öğretim üyeleri, sivil ve asker memurlar gözaltına alındı, tutuklandı; on binlerce sivil memur, binlerce asker işten atıldı, şirketlerin ve insanların mallarına mülklerine el kondu.
Son örnek “İmamların Öcü: Türk Silahlı Kuvvetlerinde Cemaat Yapılanması”, “TSK’ye İndirilen Balyoz: Dijital Terör” ve “Teğmen Çelebi” kitaplarının milliyetçi yazarı, gazeteci Yavuz Selim Demirağ’ın gözaltına alınması...
Bu konuda yapılan ve “Post Mortem Darbe” operasyonunu çok aşan siyasal spekülasyonlara girmeyeceğim...
Sadece bu gözaltının kamuoyu vicdanını bir kez daha derinden yaraladığını ve Erdoğan’ın “At izi, it izine karıştı” ifadesini anımsattığını belirtmekle yetineceğim:
“Birinci Silivri Trajedisi” sırasında İlker Başbuğ olayında akla takılan soru yeniden gündeme gelmiş görünüyor:
Erdoğan aldatılıyor mu?..
Yoksa kamuoyunu yatıştırmak için bilhassa mı eleştirel yorumlar yapıyor?
Dilerim “Rabbimden ve milletimden af dilerim” süreci tekrarlanmaz!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Gram altında zirve için rakam verildi
- AKP İstanbul'u kapatıyor!
- Murat Kurum'a 'yeni görev' iddiası
- Kadıköy’de Tacettin Kutay'ın kızına sözlü taciz iddiası
- CHP'den yurttaşlara çağrı
- 'Ferdi Tayfur' videosuna ilişkin açıklama
- Zeynep Bastık'ın doğum gününde aldığı ücreti açıkladı!
- Acun Ilıcalı yeni takımını duyurdu
- 'Türk vatandaşı İsrail polisini bıçakladı'
- İnanması güç fakat 58 yaşında!