Dünkü Cumhuriyet Gazetesi’nden alarak özetlediğim mahkûmiyet haberini, tarihe not düşmek için sütunumda yayımlıyorum.
Bu karar, OLAĞANÜSTÜ HAL, OHAL baskısı altında, Kanun Hükmünde Kararnameler, KHK’lerle yönetilen Türkiye’de, bir ay sonra gerçekleştirilecek “Baskın Seçimin”, hangi “özgür ortamda”(!) yapıldığı konusunda da bir ipucu verecektir.

***

Cumhuriyet’i susturma amaçlı davanın İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 8. duruşmasının 2. oturumunda karar açıklandı.
Dosyayı karara bağlayan mahkeme, örgüte yardım suçlamasıyla:
Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ı 7 yıl 13 ay 15 gün...
Gazetemizin imtiyaz sahibi Orhan Erinç’i 6 yıl 3 ay...
Avukatımız Bülent Utku’yu 4 yıl 6 ay...
Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu’yu 7 yıl 6 ay...
Yazarımız Kadri Gürsel’i 2 yıl 6 ay...
Okur temsilcimiz ve yazarımız Güray Öz’ü 3 yıl 9 ay...
Yöneticimiz Önder Çelik’i 3 yıl 9 ay...
Çizerimiz Musa Kart’ı 3 yıl 9 ay...
Yazarımız Hakan Kara’yı 3 yıl 9 ay...
Avukatımız Mustafa Kemal Güngör’ü 3 yıl 9 ay...
Yazarımız Aydın Engin’i 7 yıl 6 ay...
Yazarımız Hikmet Çetinkaya’yı 6 yıl 3 ay...
Muhabirimiz Ahmet Şık’ı 7 yıl 6 ay...
Hapis cezası ile cezalandırdı..
Tweet’leri ile örgüt propagandası yaptığını belirten heyet, Muhasebe çalışanımız Emre İper’i 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırdı.
Heyet, 541 gündür tutuklu bulunan Akın Atalay’ı tahliye etti.
Mahkûm edilen tüm yazar ve yöneticilerimizin yurtdışına çıkışlarının da yasaklanmasına karar verildi.
Mahkeme heyeti, yazar ve yöneticilerimizden Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulu üyelerinin güveni kötüye kullanma suçundan beraatına karar verdi.
Heyet, Kitap eki yönetmeni Turhan Günay, muhasebe müdürümüz Günseli Özaltay ve eski çalışanımız Bülent Yener’in de güveni kötüye kullanma ve örgüte yardım suçlarından beraatına hükmetti.
Öte yandan eski Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar ve İlhan Tanır hakkındaki dava dosyasının da ayrılmasına karar verildi.
Mahkeme başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, kararın Kadri Gürsel yönünden oyçokluğu, diğer Cumhuriyet gazetesi mensupları yönünden ise oybirliği ile alındığını duyurdu.
Gürsel yönünden muhalif kalan üye hâkim Halit İçdemir, “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince karara katılmadığını söyledi.

***

Dilerim bu haksız ve hukuksuz karar, temyiz aşamasında bozulur:
DİREN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ...
DİREN ADALET...
DİREN DEMOKRASİ...