Karşılaşma başlamadan şok bir olay yaşadık. Volkan Demirel taraftarların kendisine küfrettiği gerekçesiyle sahayı terk etti. Ve kadrodan çıkarıldı. Yani Milli Takım’da iş bu noktalara kadar gelmiş. Herkes kendi kafasına göre karar verebiliyor.
Tabii ki kendi oyuncuna küfretmek yanlış. Hem de çok yanlış. Ne var ki bu kadar hassasiyet niye? İlk kez mi oluyor bu? Haklıyken haksız duruma düşüyorsun. Zaten Brezilya maçında da 2 gol yedikten sonra oyundan çıkmıştı Volkan Demirel. Hem de Terim gibi otoriter bir hocaya rağmen.
Milliler yaşanan bu olumsuzluğa bakmaksızın çok istekli başladılar oyuna. Sadece atağı düşündüler. Yalnızca Semih ve Serdar geride kaldı. Beklerin ileri çabuk çıkması ve Selçuk’la Arda’nın birbirine yakın oynaması sergilenen olumlu futbolun nedeniydi. Selçuk ayrıca boşlukları iyi doldurdu. Rakip ataklarında geriye kaçarak defansa destek verdi. Zaman zaman sol kanatta boşluklar bıraktık ama Kazakistan bunu değerlendirecek teknikte değildi neyse ki. Ah bir de telaşlı olmasak, örgütlü atak yapabilsek çok daha çabuk sonuca gidebilirdik. 18’de yakaladığımız net pozisyonlardan sonuç çıkaramamamız bu yüzdendi. Bu arada Ozan’a da çok yararlı oynadığı için ayrı bir parantez açmak gerek.
Türkiye atakta Kazakistan savunmada kalınca oyun da sıkıştı doğal olarak. Bu dakikalarda uzun toplardan medet umduk. Nitekim böyle bir topla penaltı kazandık. Ve gol perdesini açtık. Hatta golleri ikileyince rahatladık, telaşı bıraktık, daha kolay pozisyonlar yakaladık. Artık maçın kalan dakikalarında da aynı oyunu sürdürmeliydik. Skoru korumak için bile atak oyunumuza devam etmeliydik. Ama öyle olmadı, 55’ten sonra Milliler yorulunca oyunun temposu düştü.
Neyse ki Kazakistan’ın 1-2 hücum girişimi etkisiz kaldı.
Son 15 dakika için Terim, Umut’un yerine Mehmet Topal’ı alarak niyetini belli etti. Topu daha çok orta alanda tutacaktık. Aslında topu mümkün olduğu kadar ileride tutmak önemliydi.
Bunda da zorlanmadık. Ve hatta duran toptan kazandığımız 3. golle 3 puanı garantiledik.
Sonuçta Milliler özellikle ilk 55 dakika oynadıkları pozitif futbolla hem 3 puanla tanıştı hem de umut kapısını araladı. Ama rakibin dünya klasmanında 132. sırada olduğunu unutmamak ve bu galibiyeti abartmamak gerek.