Gülengül Altınsay

Eski tas eski hamam

25 Haziran 2023 Pazar

Gerçekler apaçık ortada. Defalarca kanıtlamaya gerek yok ama kısaca değinirsek; deprem sonrası iki takımın ligden ayrılması ile başlayan süreçten yarar sağlayan kulüpler var, zarar gören kulüpler var. UEFA kuralını değil de “Bizde uygulama böyle” deyip iki günde alınan acele kararın ardından en fazla zarar gören takım da ne tesadüf ki Beşiktaş. Her şeyden önce iki deplasman fazla oynadılar. Ve ne yazık ki zarar ziyan bu kadarla da kalmadı. İtirazları nedeniyle Beşiktaş bu kez sahada da cezalandırıldı. Neredeyse her maç verilmeyen penaltılar, futbolcularına gösterilen ucuz kartlar filan herkesin gözü önünde cereyan etti. Dahası şampiyonluk yolundaki rakiplerinin aldığı penaltılara baktığınızda durum daha da vahim hale geldi. Ne yani bu kadar haksızlığa, adaletsizliğe bir kulüp isyan etmese miydi? Ama hayır Beşiktaş’ın her itirazını TFF başkanı masalara yumruklar vurarak, imalı küçümseyen laflar ederek aşırı tepki gösterdi. Beşiktaş Kulübü’nü yatıştırmak yerine gerilimi körükledi. Ve her kulübe eşit uzaklıkta olması gerektiğini unuttu. 

Şimdi TFF Genel Kurulu kendisine yine başkanlığı layık gördü. Hem de bu kadar sorunlu bir dönemde. Futbolu emanet ettiğimiz Mehmet Büyükekşi’nin Gaziantep’teki futbol geçmişine bakıyorum da futbolu düzeltecek bir ışık göremiyorum. İlk icraat olarak mavi kart sahibi oyuncuları yerli statüsüne alma kararı çıkarttı. Bir tek Yusuf Demir bundan yararlanacak. Böylesi zorlamaları bırakıp şu yabancı oyuncu kısıtlamasını toptan kaldırsanız ya. Yerli oynatma zorunluluğunun kime ne faydası olmuş ki bugüne kadar. Kulüpleri bu tarz arkadan dolanarak çözüm üretmeye zorlamasanız keşke. Bu arada kuryelerle evrak yetiştirme devrini de kapatacakmış Büyükekşi. Sorunlarımıza bakar mısınız? Sanki asıl yapmamız gereken adaletli bir futbol ortamı yaratmak değilmiş gibi. Büyükekşi’nin bu Beşiktaş takıntısının nedenini bilemem, en iyi kendisi bilir de futbolun bu kadar derdi varken Beşiktaş’la uğraşması acaba sorunlardan insanları uzaklaştırmak için mi diye de düşünmüyor değilim. Bu arada TFF Genel Kurulu’nda bir tek Beşiktaş’ın bu adaletsiz düzene karşı dik durması da unutulmayacak. Ve asıl soru; Büyükekşi’nin böyle istediği gibi kurallar koyması, istediği gibi kulüplere sert tavırlar alabilmesinin ardındaki güç ne? Yani nereden alıyor bu cesareti merak ediyorum? Ona da bir dur diyen olmayacak mı bu memlekette?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ancak penaltıya 7 Ekim 2024
Bambaşka oyunlar 3 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları