Hem dindar olacaksın hem memleketi talan edeceksin...
Ormanları!
Hazine alanlarını!
Parkları!
Koyları!
Bükleri!
Dindarsın ya yapacaksın bunları!
Özelleştireceksin her yeri!
Galataport-malataport...
Her neyse!
Şu “van münit” çektiklerine!
HES’leri kuracaksın akarsuların üzerine!
Barajları yapacaksın!
İşte böyle benim yurdumun insanı...
Bu arada hem dindar hem de kindar nesil yetiştireceksin!
Garip gurebaya sesleneceksin:
“Vasiyetim üç çocuk yapmanız...”
41 yaşındaki Nazlı yedi çocuğuyla gurbet ellerde evinde cayır cayır yanarak can verdi.
Boşver aldırma...
Her şey yolunda!
Bir de barış geldi mi, terör bitince, oylar cebinde...
Bir de başkanlık sistemi olursa, Türkiye federal bir yapıya dönüşürse ABD’de olduğu gibi!
Yeme de yanında yat...
Eh Apo da destekliyor zaten...
Apo ne demişti:
“Biz olmasak AKP olmazdı!”
AKP iyi ki var!
Elbet doğru dürüst bir muhalefet olmadığı, sol birbirini yediği için.
Sat satabildiğin kadar...
Sat!

Arkadaşımız Özlem Güvemli yazdı Cumhuriyet’te:
“Beykoz Belediyesi, borçlarından kurtulmak için camileri elden çıkarmakla yetinmedi, sıra mezarlıklara geldi...”
Bakın şu dindar AKP’li belediye başkanının yaptığına...
Bir yandan cami yapıyorsun, bir yandan satıyorsun!
Beykoz Belediye Meclisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin satın alma teklifini, CHP’li üyelerin reddetmesine karşın AKP’li oylarıyla kabul etmiş.
Çoğunluğu Çubuklu Mahallesi’nde bulunan 18 parselin, “Kıymet Takdir Komisyonu”nun belirlediği bedelle satılmasına karar vermiş.
Bu karar 24 Nisan 2012’de encümen kararıyla alınmış...
Değeri 40 milyon 247 bin 130 lira...
Taşınmazın en büyük bölümü mezarlık!
Para gelsin de nasıl gelirse gelsin!
Bir Kul hüvellahü bir Elham okursun rahatlarsın!
Böyle bir satışı CHP’li bir belediye başkanı yapsaydı Türkiye yerinden oynardı...
Ses seda yok!
Sıkıysa yazılsın, çizilsin...
Televizyonlarda tartışılsın!

AKP’li Üsküdar Belediyesi daha önce vergi borcuna karşı neleri satmıştı?
Camileri!
O da olur mu, bunlar nasıl dindar oluyor diyenler çıkabilir aranızdan sevgili okur!
Belediyenin mülkiyetinde olan altı camiyi borcuna karşılık Hazine’ye devretmişti...
Bununla yetinmedi, bir sağlık merkezini ve bir okulu devretme kararı almıştı.
Yine AKP’li Güngören Belediyesi, borcuna karşılık içinde cami de bulunan altı taşınmazı Hazine’ye vermişti.
Adlarını saydığım belediyeler vergi borcu batağından kurtuldu mu bilmiyorum.
AKP zihniyeti bu işte!
Ölülerimiz mezarlıklarda, kara toprağın altında bile rahat uyuyamıyorlar...
İslamda devlete olan vergi borcuna karşılık camileri, mezarlıkları satmak ya da devretmek var mı?
Rize’de yol çalışmasının bedelini çay üreticilerinden icra yoluyla kesen bir düşünce yapısının sarmalı içindeyiz...
Devlet yol yapmış, her üreticinin bankaya yatırılan çay ürününden 150 lira kesilmiş.
Bizim Ömer Şan yazdı...
Anlattıklarım hayatın kendisi aslında.
Ne de olsa dindar bir Başbakanımız var, dindar bakanlarımız, belediye başkanlarımız...
AKP’li belediyelerin işi kolay, CHP’li öteki belediyelerin işi zor!
Görevlendirirsin özel yetkili bir savcı...
Gözaltılar, tutuklamalar yaparsın!
Muhalif belediye başkanlarını, müdürleri, meclis üyelerini tutuklarsın, halka parasız su veren Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’e hapis cezası hükmü verip itibarsızlaştırırsın, olur biter!
Her işin bir kolayı var kardeş!

Bu yazdıklarım bilinmedik bir olay değil...
Bilmeyenler ve unutanlar için yazdım.
“Kendilerine müslüman” olanların yaptıkları say say bitmez
Daha neler var neler bir başka gün anlatırım!