Haftanın kapanış maçı olan Bursapor- Fenerbahçe mücadelesindeyiz. Lig başından bu yana Sarı-Lacivertlilerin oynadığı hiçbir karşılaşmayı taraftarlar gibi keyifle izleyemedim. Fenerbahçe artık sıradan bir takım oldu. Tablo ortada. Takımın performansı kötü. Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Birkaç gün önce oynanan Ümraniyespor maçı. Eğer bu maç dahi kaybediliyorsa; ki futboldur kaybedilebilir ama sahaya çıkan futbolcu o formanın ağırlığını bilmelidir. Bu kadar ruhsuz bir futbolcu ordusunu Fenerbahçe tarihinde bir arada hiç görmemiştim. Comolli’yi yerden yere vuranlardan birisiyim. Hep söyledim, yazmaktan yoruldum ama bir kez daha yineliyorum. Yaptığı transferler ortada. Fenerbahçe’yi perişan etti. Bugün bir başarısızlık söz konusuysa baş sorumlu bu Fransız sportif direktördür. Aziz Yıldırım başkan olsaydı Comolli’ye bu kadar fırsat tanımazdı. Ali Koç neden bu kadar kendisine güveniyor? Hadi Koç, futboldan anlamaz, anlarım ama futbolun içinden gelen birisi olarak herkesin gördüğünü görmezlikten gelmesi beni hayrete düşündürüyor. Camiaya sesleniş konuşmasında Fenerbahçe Başkanı, Sadık’ın dışında başka transferlerden söz etse de isimlerini açıklayamadı. Bazı pürüzler olmalı, ya da ekonomik kriz transferi engelliyor. Koca bir ilk yarı geçti, Fenerbahçe puan tablosunu 17. sırada tamamladı. Cocu ve Koeman’la tutmayan aşı şimdi Ersun Yanal’la tutacak mı? Koç, istemediği Ersun Yanal’a sarılmış durumda. Bunun adı çaresizlik. Bu isim Ersun Hoca değildi Aykut Kocaman da olabilirdi. Taraftarın istemesi Yanal’ın ismini öne çıkarmıştı. Sezon başında anımsarsanız gençleştirme operasyonu başlatılmıştı. Sevinmiştim ama kursağımda kaldı bu sevinç. Bugün; Yiğithan Güveli bonservisiyle, Barış Alıcı da kiralık olarak Malatyaspor’a verildi. Gençlerden söz açılmışken biliyorsunuz; Eljif Elmas kart cezasından ötürü dün oynamadı. Makedonla ilgili şikayetler alıyorum. Gece alemlerinde görünmeye başlamış. Zaten oynadığı futboldan düşüşte olduğu belli. Volkan Ballı’ya bu bir mesaj olsun. İstanbul’a vezir gelen topçuların rezil olduklarını çok gördük. Son dakika haberi; Slimani gidiyormuş. Hemen gitsin. Santrfor, 17 maçta 1 gol mü atar?
Bursa Stadı, maç izlerken nadir keyif aldığım yerlerden biri. EURO 2024’ü kazansaydık burası adaylardan olacaktı. Samet Aybaba, hep söylerim, iyi dostumdur. Bugüne kadar o kadar çok takım çalıştırdı ki, sayısını unuttum. Kendisine de sorsam, o da bilmez. Beşiktaş’tayken, feda dönemini başlatmıştı. Unutulmasın. Benim gözümde, duruşuyla adamdır. Tribünler doldu ama keşke küfür ve sahaya atılan cisimler olmasaydı. Bursa taraftarına yakıştıramadım. Samet Hoca, savunma oyununu pek sevmez. Ersun Yanal da hücumu tercih edince, iki taraf arasındaki mücadele zaman zaman üst seviyeye çıktı. Golü, hangi taraf önce atacak diye aramızda konuşurken, Soldado’dan nefis bir vuruş geldi. Bu adam golcü. Maç içinde sakatlık çok oldu, oyun durdu. Bunun nedeni, iki tarafın da aşırı hırslı olmasıydı. Böyle tempolu maçları umarız hep görürürüz. Uyutan futbol artık istemiyoruz. Skrtel için dün geceyle ilgili bir parantez açmak istiyorum. O tam bir kahraman. Fenerbahçe, son ana kadar maçı önce götürdü. Kenar yönetimi ve futbolcular galibiyeti kutlamaya hazırlanıyorlardı. Fakat Aytaç’ın atacağı golü düşünmemişlerdi. Bursaspor bu kez sevindi. Hakem, Cüneyt Çakır VAR’a gitti. Sonra, yardımcısı Bahattin Duran’ı yanına çağırdı, pozisyonu ikisi beraber incelediler gol geçerli sayılınca 90 dakikadan beraberlik çıktı. Bu, tabii ki, ne Bursa’ya ne de Fenerbahçe’ye yaradı.