Aramızdan ayrılan büyük usta Halit Kıvanç’la söze başlamak istiyorum. Çocukluğumda onun sesinden Fenerbahçe’nin maçlarını, attığı golleri dinlemek büyük keyifti. 7’den 70’e herkesin saygısını kazanmak kolay iş değil, Halit Ağabey işte böyle bir duayendi. Işıklar içinde uyusun... Fenerbahçe-Rennes mücadelesinin ilk düdüğü çaldığında, bu sezon izlemeye alışkın olmadığımız bir görüntüdeydi Sarı-Lacivertliler. Bildiğimiz baskılı, iştahlı oyundan eser yoktu. Fransız ekibi, kaleye 4 kez geldi, 3’ünde golü buldu. Attıkları bir gol de ofsayta takıldı. Rennes, hızlı hücumlar yaptı, topu derine indirip geriye çıkarıp boş oyuncularıyla buluşturarak skor üretti. İlk yarı özelinde Konyaspor maçından sonra bu sezon izlediğimiz en kötü F.Bahçe’ydi. Valencia’nın golü durumu 3-1’e getirip umut aşıladı. İkinci yarı Jesus’un yaptığı 4 oyuncu değişikliği takımı ateşledi. Zajc’ın frikik golü muhteşemdi. Ardından Emre Mor fileleri havalandırıp 3-3 yaptı. Yine F.Bahçe, yine inanılmaz bir geri dönüş. Jesus ve oyuncuları asla pes etmiyor. Portekizli her maç adeta bambaşka bir resital sunuyor. F.Bahçe, Fransa’daki maçta 2-0’dan 2-2’yi bulmuştu, dün 3-0’dan 3-3’ü yakaladı. Yetmedi 4. golü de aradı Sarı-Lacivertliler, süre yetmedi. Takım inanılmaz bir fizik güç koydu sahaya, bu geri dönüş alkışın en büyüğünü hak ediyor.