Fenerbahçe, Dünya Kupası nedeniyle verilecek araya kadar Süper Lig’de ve Avrupa’da çok kritik maçlara çıkacak. Sarı-Lacivertliler önce Başakşehir’i ardından Rennes’i konuk edecek. Jesus’un öğrencileri, 22 günde 6 karşılaşma yapacak. Bu süreçte sadece bir kere İstanbul dışında oynayacak. Fenerbahçe, Başakşehir’i yenerse zirve için önemli bir avantaj elde edecek. Sarı-Lacivertliler 27 Ekim’de Kadıköy’de Rennes’i mağlup etmesi halinde UEFA Avrupa Ligi’nde grup liderliğini garantileyecek. Sonra sırasıyla İstanbulspor (D), Dinamo Kiev (D), Sivasspor ve Giresun’la karşılaşacak. Yoğun bir maç trafiği. Ancak maçlarını daha çok evinde oynayacak olması F.Bahçe için büyük avantaj. Jesus, “Yoğun maç takvimi benim için problem değil. Benim metodum zaten yoğun çalışmak” diyor. İşte hoca dediğin böyle olmalı. Ne ağlamak var ne de şikâyet. Jesus gibisi Türk futboluna gelmedi desem katılır mısınız? Portekizli örnek bir duruş sergiliyor. Başlarda herkes gibi İsmail Kartal’ın gösterdiği övgüye değer başarılı performansı üzerine hocanın gönderilmesine karşı çıkanlardandım. Çünkü İsmail Kartal öncesi başkan Ali Koç’un takımın başına getirdiği hocaların kimi 2, kimi 5 ay kaldı. Sezon sonunu göremeyenler oldu. Bu yüzden yeni gelenin de gönderilenler gibi sıradan biri olacağını düşündüm. Yine birçok isim yazıldı çizildi. Uzun uğraşlar sonucu Jorge Jesus geldi. Gidişatı zamana bıraktım. 

Kısa sürede Fenerbahçe’nin Jesus’la değişime uğradığını gördüm. Süper Lig’de sadece 1 kez yenilirken topladığı 20 puanla zirvenin 1 puan gerisinde ikinci sırada kendisine yer buldu. Sarı-Lacivertliler, UEFA Avrupa Ligi’nde de grubundan çıkmayı garantiledi. Fenerbahçe’nin yakaladığı bu ivmenin arkasında Jesus’la beraber hayata geçirilen takım ruhu yatıyor. Portekizli teknik adam, iyi bir takım kimyası ve güçlü bir aile ortamı oluşturdu. Jesus’un oyuncularla iletişimi de oldukça güçlü. Her biriyle yakından ilgileniyor. Futbolcular takımın başarısını bireysel olarak elde ettikleri performanstan daha fazla önemsiyor. Atılan gollerde takım halinde seviniyorlar, yedek kulübesi de bu coşkuya ortak oluyor. Oyunculardaki takımdaşlık duygusu, arzu, istek en üst seviyede. İşte böyle bir Fenerbahçe 7’den 70’e taraflısına tarafsızına keyif veriyor. Ali Koç ilk defa teknik direktör konusunda doğru iş yaptı. Bu yolun sonu Jesus’la aydınlık diye düşünüyorum.