Bu başlığımın dün geceki maçla bir alakası yok. Karşılaşma formalite niteliğinde olduğu için başka şeyler yazayım istedim. Düşündüm taşındım, kaleme alacak çok şeyler vardı ama beni en çok rahatsız eden yeni transferlerden Ozan Tufan’ın performansıydı. Biliyorsunuz, Ozan transfer döneminde üç büyüklerin listesindeydi. Yurt dışından dahi önemli teklifler almıştı. Kararını F.Bahçe’den yana kullandı. Genç, yaşta F.Bahçe formasını giymek herkese nasip olmaz. Ozan şanslıydı. Pereira önceleri kendisini yedek kulübesinde oturttu. Bu süreç uzayınca bizler “Böyle bir yetenek nasıl olur da oynamaz? Oynamalı” diyerek rahatsızlığımızı sütunlarımıza taşıdık, teknik direktöre tepki gösterdik.

Futbolunu geliştiremedi
Portekizli hoca zamanla Ozan’a şans tanır oldu ancak sahadaki Ozan bizim istediğimiz Ozan değildi. Keyif vermiyordu, koşmuyor, yürüyordu. Etkisizdi. Aldığı tüm topları kaybediyor, en ufak katkı sağlamıyordu. Zaman tanıyalım dedik. Ne de olsa yeni camiaya gelmişti. Uyum süreci ile beraber birçok şeyi atlatacağını düşünmüştük. Yanıldık. Aylar oldu, Ozan hâlâ aynı Ozan. Futbolunu bir adım dahi geliştirmedi. Molde deplasmanında oynanan maçın dışında ortalarda yok. Taraftarın futbolcuyu ıslıklamalarını doğal karşılıyorum. Taraftar her zaman haklıdır. Bursaspor’da yere göğe sığdırılamayan Ozan’ın Fenerbahçe’de sergilediği performans anlaşılır gibi değil. Resmen hayal kırıklığı. Pereira’yı suçlamıyorum. Hatta özür diliyorum. Ben de Portekizli’nin yerinde olsam bu Ozan’ı oynatmam. Diego’nun yokluğunda dahi verilen şansı değerlendiremedi. Ozan kötü futbolcu mu, yıldız mı tartışılır. Çünkü yıldızlar maç kazandırır. Ozan Tufan’ın yıldız olması için daha çok ekmek yemesi gerekiyor.