Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Uçan balon
Kemal Kılıçdaroğlu ile seçim öncesi Mersin mitingi için uçaktaydık. Gözlemlerini sormuştuk kendisine. Ona göre, Kayseri’den 2 milletvekili çıkaracaklardı. Hatta Diyarbakır’dan, Kütahya’dan, Elazığ’dan da yıllar sonra Meclis’te temsilcileri olacaktı...
\nGenel merkez yöneticileri ile konuşuyorduk. Çıtayı yükseltmişlerdi. Anketlerden söz ediyorlardı. AKP ile İstanbul ve Ankara’daki farkı 5 puana kadar düşürmüşlerdi. Partide her şeyden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin daha da ileri gidiyor ve İstanbul 1. bölgede “Birinci parti olacağız” diyordu.
\nSeçim sonrası gördük: Kayseri’den yine 1 milletvekili geldi. Diyarbakır, Kütahya, Elazığ’dan temsilci filan seçilemedi. CHP; İstanbul 1. bölgede 15, 2. bölgede 22, 3. bölgede 19 puan fark yedi.
\nNeydi CHP’lileri yanıltan?
\nSeçim öncesi olup biteni izleyen CHP’lilerden duymuştuk:
\n“AKP’ye yakınlığı ile bilinen anketörler, CHP yöneticilerine veriyor gazı, veriyor gazı. Bizimkiler, uçan balon benzeri havalarda.”
\n\n\nOrtaçağ hareketi
\n\n\nCHP PM üyesi Seyhan Erdoğdu, seçim sonuçlarını değerlendirirken nesnel ve soğukkanlı olmak, yüzeysel yorumlardan kaçınmak gerektiği kanısında:
\n“Toplumların modern tarihine baktığımız zaman görürüz ki her çağın bir özelliği vardır: 18. yüzyıla akıl çağı denmişti. 21. yüzyıla ise yeni ortaçağ deniyor. AKP ideolojisiyle, programıyla ve icraatıyla yeni ortaçağın bir siyasal hareketidir. Bu niteliğiyle küresel ve yerel egemen güçlerin desteğine sahip olarak seçimlere girmiştir. Öyle olduğu için de AKP çevreleri, 2011 seçimlerini ‘yüzyılın seçimi’ olarak nitelendirmiştir ve yapacakları yeni anayasanın da bu nedenle ‘yüzyılın anayasası’ olacağını söylemektedirler.”
\nSeyhan Erdoğdu, AKP’nin küresel yeni düzenin partisi olduğunun unutulmamasından yana:
\n“Devlet gücünü arkasına almıştır. Bu konuda kuşku yok. Ancak irdelenmesi gereken nokta, AKP’nin hegemonyasını yaratırken geniş halk kitleleriyle girdiği moral uzlaşmanın hangi kanallara dayandırıldığıdır. Bu kanallar, duruma göre, 2007-2010 döneminde reel değeri yüzde 184 arttırılan sosyal yardımlar ve primsiz ödemeler olduğu gibi, siyasal nitelikli cemaatlerin sağladığı geniş ve sürekli bir örgüt ağı veya her eve, her tezgâha ulaşan yaygın yandaş görsel ve yazılı basın da olmuştur.”
\nCHP ne yapmalı? Erdoğdu’nun bu soruya yanıtı da şöyle:
\n“CHP’nin yapması gereken AKP’nin, seçmenin yarısı üzerindeki ideolojik hegemonyasını kırmanın yolunu bulmak ve kendi ideolojisi, programı ve örgüt ağı ile geniş halk yığınlarına ulaşmaktır. Bu dönemde yapılacak en son şey, parti içi, kişiselleştirilmiş tartışmalardır.”
\n\n\nYakınlık
\n\n\nRecep Tayyip Erdoğan, yumuşak karından yakaladı. CHP’nin kurultay gibi, Parti Meclisi gibi yetkili organlarından geçirmediği, kendi programı ile de çelişen anayasa değişikliği raporuna ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerine dayanarak, yeni anayasa için benzer düşündüklerine inandığı CHP ile uzlaşma arayacağını söyledi.
\nAnkara Temsilcimiz Utku Çakırözer’e yaptığı açıklamalara bakılırsa, Kemal Kılıçdaroğlu bu tuzağa düşmüş gibi gözüküyor.
\nCHP; piyasacı, cemaatçi, ademimerkeziyetçi, etnikçi ılımlı İslam cumhuriyetinin anayasasına yakın durabilir mi?
\nDuracak gibi. Gidiş, öyle...
\n\n\nAteş
\n\n\n\n
“Örgüt ile çalışsalardı yüzde 30’u aşardık” diyen bir muhalifin CHP değerlendirmesi:
\n“Örgütlere beş kuruş vermediler. Listelerde örgütü tırpanladılar. Örgütü özellikle kampanyaya sokmadılar, gönüllüler ve amatörlerle iş yürüttüler. Şimdi dönmüşler, ‘Asıl sorumlu örgüttür, görevden alma yoluna gideceğiz’ diyorlar. Eğer bir sorumlu arıyorlarsa o örgüt değil, üst yönetimdir.”
\nCHP’nin ateşi giderek yükselecek.
\n\n\nAktif dış politika
\n\n\nKomşuda yangın çıkmış, bizimkiler panikte...\tDaha doğrusu ne yaptıklarını bilmiyorlar. Emekli Büyükelçi Onur Öymen’in dediği gibi:
\n“Hükümet, aktif dış politika bahanesiyle Beşşar Esad ile çok içli-dışlı ilişkiler kurdu. Suriye yönetiminin baskıcı, otoriter, totaliter yönleri hükümeti hiç rahatsız etmedi. Orada halk ayaklanması başladığı günlerde Suriye yönetimine destek oldu, gayet yumuşak bir tavır bile sergiledi. Hatta hükümet, ayaklanmalar başladıktan sonra Suriye ile ilgili kimi anlaşmaları onayladı. Bunlardan birkaç tanesi bizim en duyarlı olmamız gereken sularla ilgiliydi. Örneğin, bir anlaşmaya göre Suriye, Dicle’nin sularından 1 milyon 350 bin metreküp su çekecek. Bu Irak’a giden su. Bunun üzerine Irak Meclisi, sular konusunda Türkiye ile anlaşmadıkça terör konusunda işbirliği öngören anlaşmayı onaylamayacaklarını duyurdu. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye’nin hali ne oldu...”
\nEpeydir düşünebiliyoruz. Yüzde 50 sayesinde.
\nYeni tablo
\nÜniter devletin kurucusu olan CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçim öncesi Hakkâri’de yerel özerklik şartını çekincesiz uygulayacaklarını söyledi.
\n2007 seçimlerinde Hakkâri’de yüzde 2.24 olan CHP oyları, 12 Haziran 2011’de binde 9’a düştü.
\n“Türbana özgürlük, Güneydoğu’ya özerklik, tarikatlar iyidir, hocaefendi değerlidir” diye diye “yeni”lendiler...
\nTablo ortada...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yuvarlak ekmek alınınca evi terk etti...
- Pazara giden eli boş dönüyor!
- Uzmanlar uyardı!
- Türkiye Obezitede Avrupa Birincisi! Diyetisyen Elvan Oda
- Doğum Uzmanından gebelere uyarı!
- Turizm öğrencilerinden çarpıcı yanıtlar
- Babadan Asker oğluna duygusal karşılama
- Dikkat! Kavimler Göçü 2.0 başlıyor mu? Dr. Cenk Özatıcı
- İBB'de yeni uygulama: Ücretsiz HPV aşısı
- Milli Eğitim Bakanı Tekin'den 'mülakat' açıklaması
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü Türk mobilya şirketi iflas etti
- Okan Buruk hakkında suç duyurusu!
- Tavuğa tecavüz ederken yakalandı!
- En düşük emekli maaşı ne kadar olacak?
- 'Çocuklarımızı okula göndermeyiz'
- Parçalanmış ceset vahşetinde gözaltı!
- Erdoğan'dan İmamoğlu'na: 'Kimse kusura bakmasın...'
- Fenerbahçe ilk transferini bitiriyor!
- 'Sen 8 uçak kullanıyorsun bu ülkede...'
- Kürsüde 'Esad ile işbirliği' çağrısı