Özdemir İnce

İmam hatipler bir Cumhuriyet procesi imiş…

25 Eylül 2020 Cuma

Şu AKP’den kadrolu yazıcıların zemberek aklı karşısında şaşırmamak mümkün değil: Hürriyet gazetesi yazıcılarından Abdülkadir Selvi, bir televizyonda söylediği sözler dolayısıyla Erol Mütercimler’i eleştiriyor. İmam hatip okulları Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na göre kuruldu ya, günümüz imam hatiplerini gözümüzün içine baka baka bize kakalayacak. Herkes yutsa ben yutmam. Benim kitabı (İmam Hatip Saltanatı: İmamokrasi) okumasını tavsiye ederim. Söz konusu yazı şöyle:

***

“Çünkü okullarımız laik Türkiye Cumhuriyeti’nin okulları. Ayrıca imam hatipler bir Cumhuriyet projesidir. Dinin hurafecilerin elinde kalmaması için kurulmuş okullardır. Atatürk zamanında 29 imam hatip okulu açılmıştır. İsmet Paşa döneminde imam hatip kursları hizmet vermiştir, 1951 yılında ise Başbakan Menderes ve Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’nin gayretleriyle imam hatipler kurulmuştur. İmam hatipler bir modeldir, İslam dünyasında din adına kurulan radikal terör örgütlerine karşılık din ve fen ilimlerinin birlikte okutulduğu, aydınlık din adamlarının yetiştirildiği bir projedir. Bu ülkeye cumhurbaşkanı yetiştirmiş bir okuldur. Unutulmasın, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bir imam hatiplidir.

Mütercimler’i El Kaide için söylemediği sözleri imam hatipler için sarf ettiği için ayıplıyorum.” (Hürriyet, Abdülkadir Selvi, 9 Eylül 2020)

***

“Unutulmasın, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bir imam hatiplidir” diye yazıyor bay yazıcı. Eeee, n’olacak şimdi? Erdoğan’ın adını en iyi örnek olarak anıyor, yoksa insanlara gözdağı mı veriyor? Fark etmez!

Herkesin bir yazma ve konuşma tarzı vardır. Benim için konu Erol Mütercimler değil Bay Abdülkadir Selvi. Benim de işim bu bayla!

***

Öncesini bırakalım: Yabancı baskısıyla Köy Enstitüleri’nin kapatılıp yerine imam hatiplerin oturtulduğu 1950’den bu yana adını anacağım alanlarda önem sahibi bir imam hatip mezunu var mı? Matematik, fizik, kimya, biyoloji, astronomi, mühendislik, (vb); resim, müzik, felsefe, mantık, sosyoloji, teoloji, edebiyat, spor... Ama büyük müteahhitler var, sıradan mülki amirler ve milletvekilleri var... Ama kendi alanında otorite olmuş bilgin bir imam ve hatip yok!

Neden?

***

“İslam dünyasında din adına kurulan radikal terör örgütlerine karşılık din ve fen ilimlerinin birlikte okutulduğu, aydınlık din adamlarının yetiştirildiği bir projedir. Bu ülkeye cumhurbaşkanı yetiştirmiş bir okuldur. Unutulmasın, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bir imam hatiplidir” diyor Bay Selvi.

Yazımın başına aldığım satırlar Atatürk’ün kurduğu imam hatip okullarını tarif ediyor. R.T. Erdoğan’ın imam hatip okulları o okulların müsveddesi bile değil, karikatürü.

Bay Selvi’nin sözünü ettiği radikal terör örgütleri yoktu 1925’te, Şeyh Sait tarzı isyancı tarikatlar vardı.

Cumhuriyetin projesi 1950’ye kadar uygulandı ve proje gerçekleştirildi. Ama sonra? Bu ideal okullar AKP sayesinde imam hatip ticaret, idare ve müteahhitlik medreselerine dönüştü. Dönüşmedi mi Bayım?

***

2 Mart 1926 tarihinde kabul edilen “Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun”, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun ilkelerinin ışığı altında eğitim hizmetlerini düzenlemiştir. Devletin izni olmadan hiçbir okulun açılamayacağını öngören bu kanun, aynı zamanda çağdışı derslerin okul müfredat programlarından kaldırılmasını da sağlamıştır.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu eğitim öğretimdeki “medrese” ve “okul” ikiliğine son verdiği gibi, eğitim öğretimin içeriğini laikleştirmeyi amaçlamıştır. Bütün okulların Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanması, eğitim ve öğretimin biçim ve içeriğinin adı geçen bakanlık tarafından saptanması anlamına gelir. Ancak, günümüzde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu görev ve sorumluluklarını yerine getirdiğini ileri sürmek mümkün değil. AKP ve İslamcılar işte bu nedenle Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na düşmandırlar.

***

Özetle: Önce AKP sonra Başyücelik rejimi Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nu fiilen yürürlükten kaldırarak yerine asri medreseleri (imam hatip okullarını) onun yerine ikame etmektedir. İmam hatipler artık Cumhuriyetin projesi olmak niteliğini yitirmiş, İslamcı totaliter rejimin procesi haline gelmiştir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları