Özdemir İnce

Laiklik ne değildir

22 Eylül 2019 Pazar

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Yunus Emre “CHP, devamlılık ve değişim” alt başlıklı Kökler (Tekin Yayınları, 2019) adlı bir kitap yayımladı. Kitabı CHP’nin çağdaşlaşma projesine katkıda bulunmak amacıyla yazmış. Ancak bazı temel ve evrensel kavramla ilgili yaptığı tanımlar çok öznel. Örneğin: “Laiklik yalnızca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demek değildir. Laiklik, bir mezhebin, bir cemaatin diğerinden üstün olmaması demektir” (s.37) diye bir tanım yapıyor. Çok şaşırtıcı! Demek ki laiklik Cumhuriyet ve devrimlerinin yeminli düşmanı mezhepler, cemaatler ve tarikatlara karşı eşit mesafede duracakmış, hakemlik yapmayacakmış. Çok tuhaf!

***

Laikliğin gerçek anlamını kapsayan ve içeren en iyi tanımı Atatürk yapmıştır. Bu tanımı, Doğu Perinçek’in derlediği Atatürk, Din ve Laiklik Üzerine (Kaynak Yayınları, 1997) adlı kitapta buluruz: “Atatürk’ün El Yazısıyla CHP Kongresi İçin Program Taslağı”nda... Şöyle der: “Devletin esas kuramı: Türkiye; ulusaltcı, halkçı, devletçi, dışdinseltçi ve devrimci bir cumhuriyettir.” (s.243)
“Dışdinseltçi” (dindışılık) sözcüğünü “laiklik” yerine kullanıyor ki çok doğrudur. Ancak “dindışı olmak” yanlış anlaşılacağı ve çok iyi bir Türkçe karşılığı bulunamadığı için, çaresiz, laiklik sözcüğü kullanılmaya başlanmış. Laik(lik), devletin kuruluş ilkelerinde ve devlet kurumlarında dinsel ilke (şeriat) ve görüşlerin yer almaması anlamına geliyor. Yani: Anayasada, yasalarda, eğitim ve öğretimde, adliyede, askeriyede, sağlıkta... Bu dünyaya ait işlerde dinin buyruk ve kurallarına yer verilmiyor. Eskiler ve Araplar hem dindışı hem dinsiz anlamına gelen “ladini” sözcüğünü kullanır ki tehlikeli bir sözcüktür. Çünkü laikliğin dinsizlik gibi bir anlamı yoktur. Azeriler “dünyevilik” diyor ki bu çok doğrudur.

***

Türkiye Cumhuriyeti’nin tanım gereği herhangi bir dini yoktur ama sarayda kimi toplantılar Kuran tilavetiyle açılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nde devlet kurumlarının tamamı laiktir, dindışıdır ama kendini laik devleti yıkmaya adamış Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yıllık bütçesi Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin çok üzerindedir. Ve laiklik, CHP’li Yunus Emre’nin tanımına göre, DİB’in bütçesinden beslenen tarikatlara eşit mesafede duracakmış; cemaatler arasında eşitlik sağlayacakmış. Bu nasıl iş! CHP’nin yeni programında böyle bir madde yer alacak olursa Atatürk kabrinden sıçrar. Laikliğin görevi devleti, toplumu ve bireyi dinin baskısına; yobaz ve tüccar din adamının şerrine; dinbaz siyasetçinin tacizine karşı korumaktır. Laiklik budur!

***

Laik devlet inançlar arasında hakemlik yapmaz! Ancak, işe tarikatlar karıştığı zaman durum ve konum değişir. İnanma bireyseldir ama Tanrılaşmış şeyhlere duyulan aşırı bağlanma bireyselliği aşıp bireyi ve kişiliğini yok eder.

***

Laiklik konusunda dünya çapında bir otorite olan Henri Pena-Ruiz’e başvuracağım. Henri Pena-Ruiz Laiklik Nedir? (*) (Qu’est-ce que la laïcité) adlı kitabında tarikatlar hakkında şöyle diyor: “Laikliğin tanımlandığı düzey ile bireylerin seçtikleri inançlar düzeyi arasında da farklar vardır: İnsan hakları düzeyi ile anlatılmak istenirse, bu haklar tamamen özel inanç konumunda, yani din yöneticilerinden uzak kaldıklarında, bu düzey laik devletin istediği bir alanı oluşturur. Buna karşın inanç seçimleri bazen bir baskı ve güç gösterme aracı da olabilmektedir. Özellikle tarikatlar düzeyinde, kilisenin veya diğer din yöneticilerinin yaptıkları gibi, insanlar üzerinde bir üstünlük ve güç gösterme arenasına dönüşebilir.

***

Yukarıdaki alıntının Cumhuriyetçi anlamı şudur: Anayasanın Din ve Vicdan Hürriyeti’yle ilgili 42. maddesine göre tarikatlar söz konusu maddenin koruması dışında kalır ve 30.11.1925 tarihli ve 677 sayılı yasa tarafından kapatılmışlardır. Bu nedenle bir CHP yöneticisine düşen görev anayasanın 174. maddesinin koruması altında olan Devrim Yasaları’nı savunmaktır. (Devam edecek.)

(*) Gendaş Yayınları, 2007, s.82-83.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları