Yalakalar Korosu Beynimize Kazıyor

01 Aralık 2012 Cumartesi

Tartışmaları bire bir dinlediğinizde çok dikkat çekmiyor. Kendi mantığı içinde görüş oluşturma oluyor. Ancak sabahtan akşama haber ve yorumları izledikçe farklı kurgulamalarla oluşturulan ortak görüşlerin, iktidarın dayatmalarından, düzenin işleyişinden yana oluşmasında büyük ağırlık sağlanarak, hak versek de vermesek de bir biçimde beynimize, bilinçaltımıza kazılması sağlanıyor. Medya çağında kitlesel, toplumsal güdülemenin yolu bu, en etkin kamuoyu oluşturma silahı işte böyle işliyor. Tam da bu nedenle demokratik vitrin için farklı görüşlere yer veriliyor olması, olmazsa olmaz koşul gibi görülse de... Kamuoyunun algılama kapsamının dışında tutulmasına büyük özen gösterilerek gerçeklerin dengeli yansıtılmasında alabildiğine taraflı medyatik yayın, iktidar yandaşlığı, medya çağının, düzenin olmazsa olmaz işleyiş kuralı olarak özenle kollanıyor...

\n

Medyamızda, zaman içinde kimilerinin Bu kadarı da olmazdiyerek beklenen rolü sürdürememeleri halinde hızla tasviyeleri de söz konusu olarak, giderek artan sayılarla yalakalar korosunun yaratılması, ayakta tutulmaları bu işin olmazsa olmaz kuralı... Vitrinde işlevi bitenlerin hızla tasfiyesi, pıtrak gibi yenilerinin yetiştirilmesi ne kadar önemli ise, ortak koro oluşturmaları engellenerek muhalefetin de sesine yer verildiği, basın özgürlüğü, renkleri vitrininin korunduğu görüntüsü bir o kadar önemli...

\n

Kamuoyunu bilgi kirliliği, kavram kargaşası içinde güdülemenin aracı medyada, 47 yıl içinde, profesyonel yaşanmışlık, tanıklıklarla edindiğim, kimi aklımı, bilincimi savunma reflekslerimi sizlerle paylaşmak isterim... Her yaşamsal konuda yalakalar korosundan çıkan ortak sonuç yargıların çerçevesi, sloganları, güdülemenin amacını görmede önemli ipuçlarını verebilir. Tabii ki en yalaka amigoların değil, en akıllı, usta bildiklerinizin, çok da akılcı, bilgiye dayalı olduğu yargısı ağır basan, satır aralarında da verdikleri bilgilere, mesajlara daha çok dikkat etmelisiniz... Muhalefetin sesine de kulak verildiği yapay izlenimi ne kadar güçlü, ne kadar farklı gerçekliklerde kafa karıştırıyorsa, medyatik güdülemede o kadar daha iyi kullanılmışlar demektir...

\n

***

\n

Güncel gündeme geçersek... Mısırda bir önceki diktatör halk ayaklanması ile devrilip, insan hakları, hukuk devleti düzenine aykırı olarak kafeste yargılandıktan sonra, bugünün iktidarı ve liderinin Müslüman Kardeşler kimliğini, eskisini aratmayan diktatoryal icraatlarını savunmaya kalkışan yok. İktidarın kendisi bile yargıyı ortadan kaldıran, protestocular üzerine kanlı katliamlarla giden polis-sivil yandaş operasyonlarını, şimdilik, geçici, zorunlu..sözcüklerini katarak ancak savunuyorlar. Bir yandan da Müslüman Kardeşler anayasasını, yeni dikta dayatması olarak Meclisten geçirme çalışmalarından geri durmuyorlar...

\n

Bizim iktidarın yalakalar korosunun ortak sesleri.. Yargının işleyişinin geçici de olsa yasaklanması elbet doğru ve demokratik değil. Ama muhalefetin başkaldırmasında öncü rol oynayan yargı direnişi, liderleri yargıçlar bir önceki düzenin katı devletçi yargısının bireyleri. Yeni iktidar işleyişinde aldıkları kararlarla el-kol bağladılar. Onu da görmek gerekdiyorlar... Türkiyede yaşanan özel yargı, sivil darbe hukukunun insan hakları, hukuk devleti düzenine aykırı işleyişini savunmada kullanılan ortak söylemlerini de çağrıştırıyor değil mi?..

\n

Balyoz, Ergenekon, özel yargı elindeki tüm davalarda var olan insan hakları, hukuk devleti düzeni ihlallerini saymamaya, hafif göstermeye büyük özen göstererek oluşturdukları gür ortak koro sesi, sloganlarında.. Elbette insan hakları, hukuk devleti düzeni ihlallerini, toptancı suçlamaları, uzun tutuklulukları savunmuyoruz. Başbakan, iktidar da savunmuyor. Zaten özel yargı bu nedenle kaldırılmadı mı? Tabii açılmış davaların ortada kalmaması için yargılama sorumlulukları davalar sonuna kadar devam ediyor. Unutmayalım ki darbelerle hesaplaşmak önemli bir görev, bunun geri dönüşü yok. Bir an önce adaletin yerine gelmesi, yargılamanın sonuçlanmasını beklemek gerek...sonucu beynimize çakılmaya çalaşılmıyor mu?

\n

Zaten özel yetkili yargı da gereğini yerine getirmede, sonuç kararlara varmada aceleci... Askeri darbe hukukunda bile denenmemiş, akla gelmemiş bir yolu seçtiler, Balyoz davası örneğinde yaşandığı, Ergenekon davasında sona yaklaşıldığı üzere.. savunmayı, tanıklarını bile dinlemeden tek ayaklı suçlama yargılamasıyla, gerçekliği hukuk içinde kanıtlanmamış belgeler üzerinden sonuç kararlarını verip, cezalar kesiliyor. Üst yargı yolları henüz tıkanmamış tezi palavra... Tutuklu sanıkların çektikleri cezalar üzerine, ödeyecekleri bedeller katlanarak yıllar geçtikten sonra neyin adaletinden söz edilebilecek?

\n

Medyatik güdüleme ile haklarımıza, aklımıza el konulması, teslim alınma tuzaklarına karşı durmayı, savaşmayı öğrenmek gerek...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları