‘Ara’ Dedi Aramadı

04 Ağustos 2014 Pazartesi

Washington yönetimi ile AKP hükümeti arasında yaşanan krizin boyutunu Başbakan Tayyip Erdoğan geçen günlerde katıldığı bir televizyon programında tüm açıklığıyla anlattı. ABD Başkanı Barack Obama’“geçmişte doğrudan aradığını” belirten Erdoğan, artık bu yakınlığın ortadan kalktığını ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüşmek durumunda kaldığını bizzat kendisi ifade etti.

‘Ne yazık ki görüşemiyoruz’
Obama yönetiminin Ortadoğu meselelerine bakışını eleştiren Erdoğan, “Demokrasi diyenler demokrasiyi kendileri linç ediyorlar, demokrasiyi katlediyorlar. Ya biz demokrasiyi öğrenemedik ya onlar demokrasiyi hâlâ anlayabilmiş değiller veyahut da bir güdümlü demokrasi anlayışını dünyada egemen kılmak istiyorlar veya çıkar hesapları. Şu anda Amerika’nın yaklaşımlarını anlamıyorum. Mısır’a yaklaşımını, Suriye’ye yaklaşımını, Filistin’e yaklaşımını anlamıyorum” diye konuştu.
Obama ile arasının bu yüzden mi açıldığı sorusuna verdiği yanıtta ise bu konudan rahatsızlığını, “Ne yazık ki şu anda doğrusu Bidenla Irak meselesinde görüşüyoruz” sözleriyle ortaya koydu.

Köşk’ten talebi TV’de açıkladı
Erdoğan devamında ise şöyle konuştu
“Eskiden (Obama’yı) doğrudan arıyordum evet. Suriye konusunda beklenen neticeleri alamadığım için dışişleri bakanları görüşüyor. Biz de Biden’la. O beni arıyor, ben onu arıyorum.”
Başbakan’ın sözlerinin belki de en ilginç bölümü ise kendi görüşemediği Obama ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görüşmesi yönünde isteğinin olduğunu belirten açıklamasıydı. Erdoğan bu talebini “Sayın Cumhurbaşkanımıza söyledim, ‘Bir de siz arayın Sayın Obama’yı, şu konuyu bizzat onunla görüşün’ dedim” şeklinde ifade etti.

Soma için Gül’ü aradı
Erdoğan’ın bu sözlerinin (21 Temmuz) üzerinden iki hafta geçti. Gül, Erdoğan’dan gelen “Şu konuyu onunla görüşün” talebine uyarak Beyaz Saray’ı aradı mı? Aradıysa ne yanıt aldı? Obama ile Gül arasında bir görüşme gerçekleşti mi?
Ankara’daki Türk ve Amerikan kaynakları ile görüşmelerimizden “Böyle bir görüşmenin gerçekleşmediği” bilgisini aldık. Zaten gerçekleşmiş olsa Beyaz Saray ve Çankaya Köşkü’nden açıklama yapılması beklenirdi.
Nitekim, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciası sonrasında, 16 Mayıs’ta, Obama Çankaya Köşkü’nü arayarak Gül’e taziye dileği ve yardım önerisinde bulunmuştu. Bu görüşme de Beyaz Saray tarafından dünyaya duyurulmuştu.

‘Ulaşamama sorunu yok’
O zaman acaba Obama, Cumhurbaşkanı Gül’ün görüşme talebini ret mi etti?
Obama ile Gül arasındaki diyaloğu bilenler bunun imkân dahilinde olmadığı görüşünde. Gezi Parkı protestolarından bu yana Erdoğan ile görüntü vermekten kaçınan Obama, eylül ayında yapılan BM Genel Kurulu toplantıları sırasında verdiği yemekte Gül’ü yanına alarak bölge meseleleri konusunda oldukça uzun bir görüşme gerçekleştirmişti.
Obama, Soma faciası sonrasında da taziye dileklerini Erdoğan yerine Gül’e iletmeyi tercih etmişti. Kısacası Gül aramış olsa, Obama’ya ulaşamama diye bir sorun yaşanmayacağı belirtiliyor.

Aramayı uygun bulmadı
Bu durumda geriye tek ihtimal kalıyor. Erdoğan’ın “Ara” talebine karşın, Gül, bugünkü koşullar altında ABD Başkanı’nı aramayı uygun bulmadı. Konuştuğumuz Türk ve Amerikan kaynakları da, Ankara’dan Washington’a ulaşan böyle bir görüşme talebi hakkında bir bilgileri olmadığını belirtiyorlar.
Cumhurbaşkanı Gül, tercihini neden “aramama” yönünde kullandı?
Akla gelen birkaç tahminimizi sıralayalım:
1. İki ülke ilişkilerinin içinde bulunduğu koşulları Başkan’ı aramak için uygun bulmamış olabilir. Erdoğan’ın Obama ile görüştürülmeyip yardımcısı Biden’a yönlendirildiği bir dönemde sonuç alamayacağını düşünmüş olabilir.
2. Görüşmenin gerçekleşmesi halinde Obama’nın, AKP hükümetinin Filistin, Irak ve Mısır konularında izlediği politikalardan duyduğu rahatsızlığı dinlemek zorunda kalacağını öngörmüş olabilir.
3. Obama ile mutabakat sağlanabilecek konularda, Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun çelişkili politika ve söylemler içine girme olasılığından endişe etmiş olabilir.
4. Kısa süre sonra görevinden ayrılıyor. Görüşmenin kendisi yerine yeni cumhurbaşkanı tarafından yapılmasının daha doğru olacağını düşünmüş olabilir.
5. Gül, Obama ile yapacağı görüşmenin Erdoğan ekibi tarafından, seçim malzemesi olarak kullanılabileceği endişesi içine girmiş olabilir.

ABD Başkanı Obama 2012 yılında Time dergisine verdiği mülakatta, Başbakan Erdoğan’ı “güven ilişkisi içinde olduğu 5 dünya lideri” arasında saymıştı. Erdoğan ile Obama arasında her yıl 10’u bulan telefon görüşmesi ve en az 1 ya da 2 yüz yüze görüşme ile gelişen bu ilişkinin bozulmasında şu gelişmeler etkili oldu:
? Gezi Parkı protestoları sırasında göstericilere orantısız şiddet uygulanması.
? Mısır’da Müslüman Kardeşler yönetimine karşı düzenlenen darbe sonrasında izlenen farklı politikalar.
? 17 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını “dış komplo” gibi gösterme çabasındaki Erdoğan’ın, ABD büyükelçisini ülkeden kovabilecekleri yönündeki açıklaması.
? Yolsuzluk soruşturmalarında yargının işleyişine yapılan müdahaleler.
? Twitter ve YouTube’un kanunlara aykırı biçimde kapatılması.
? Gülen cemaatine yönelik “paralel devlet yapılanması” suçlamaları ve Fethullah Gülen’in iade talebi.

Son görüşme de yalanlamayla bitti
Erdoğan ile Obama arasındaki son telefon görüşmesi bu yıl 20 Şubat’ta, Kıbrıs’ta barış görüşmelerinin yeniden başlaması üzerine gerçekleşti. Obama o görüşmede hukuk devleti ilkelerine dayalı sağlam politikaların önemine vurgu yaptı. Erdoğan’ın o görüşmede “Obama’dan Gülen’in iadesini istediği ve ABD Başkanı’nın da ‘Mesaj alındı’ yanıtını verdiği” şeklindeki açıklamaları ise Obama yönetimi tarafından yalanlandı. Beyaz Saray yetkilileri, “Başkan Obama’ya Sayın Gülen ile ilgili atfedilen cevap gerçeği yansıtmıyor” açıklamasını yaptı.

Artık ‘nezaket’ ilişkisine döner
Gül’ün açmadığı telefonu çok yakında Obama açabilir. ABD Başkanı, görev süresi dolmakta olan Gül’ü “veda” için arayabilir. Obama ayrıca, Türkiye Cumhurbaşkanlığı makamına kim seçilirse seçilsin arayarak tebrik de edecektir. ABD Dışişleri Bakanlığı bunun işaretini “Kim seçilirse birlikte çalışmaya hazırız” açıklamasıyla verdi. Ancak kulislerde Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, Obama’nın mesafeli tavrında çok büyük bir değişiklik olmayacağı, ilişkisini “nezaket” çerçevesinde yürütmekle yetineceği ileri sürülüyor. Güvendiği 5 liderden biriydi  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları