Hikmet Çetinkaya

Kadın köle değildir...

18 Ağustos 2018 Cumartesi

Sen, her zamanki gibi deniz kıyısında yürüyorsun...
İlk yaz, yaz gelip geçiyor...
Ağustos ayının sonlarına birkaç adım kaldı...
Anımsıyormusun baharın şafağını, geçmiş günleri, çocuksu gülüşleri.
Bir koyunun üzerine oturup denizin lacivert sularını seyrederken Harran’da yıllarca önce konuştuğun kızın sana söylediklerini anımsıyorsun.
“Biz aşkımızı yüreğimizin en derin köşesinde saklarız, kimseye söylemeyiz...”
Töre cinayetleri, berdel, şeyhlerin ölüm fermanı.
Batman’da yıllar önce ihtihar eden kadınlar, kızlar.
Aklımdan bunlar geçiyor biliyorum...
Bir 8 Mart sabahını anımsa...
Türkiye’de kadınlar yapamaz bir hale geldi.
Kadın cinayetleri ivme kazandı...
Batman’da intihar eden kadınlar çoktan unutulup gitti.
Devlet, Batman’a psikiyatr göndereceğine imamları gönderdi.
8 Mart sabahı değil, her gün senin gibi düşünüyorum.
Kadına uygulanan baskıyı, şiddeti, cinayetleri...
Bunları protesto eden kadınlara karşı yapılan ayrımcılığı.
Güneydoğu’da 8 Mart’ı diledikleri gibi kutlayamayan kadınları...
Şanlıurfa’da, Diyarbakır’da, Adıyaman’da kadınlara karşı bakışı.
Erkek egemen toplumda karşımıza çıkan o fotoğraflar...
Acı ama gerçek olan bu!..
Erkek egemen toplum az gelişmiş, gelişmekte olan ülkelerde hayat buluyor.
En katısı Suudi Arabistan, İran gibi ülkelerde...
Evinin kadını olmak gibi kandırmacalarla kadını aşağılamak, kılık kıyafetlerini eleştirmek.
Köle gibi çalıştırmak...
Çocuk doğurtup eve kapatmak...
Erkeği güçlü, kadını güçsüz saymak...

***

Şimdi sen deniz kıyısında oturuyorsun...
Düşünceler ormanındasın...
Erkek, kadını nasıl korur?..
Bilimsel veriler güçlü olduğunu kanıtlamıyor.
Kadınları köleleştirmek için koca bir yalan var ortada.
Kadın direniyor...
Ali Sirmen 8 Mart’ta yazdığı bir yazısında şöyle diyor:
“Erkek üstündür.
Yalnız sporda görülen olgu, erkeğin kas gücü olarak kadına oranla ileri olduğudur.
Tarihi birikimin doğal sonucu olan bu olgunun 21. yüzyılda nasıl evrileceği görülecek.”
Ali Sirmen yazısına noktayı şöyle koyuyor:
“Ama unutmayalım ki orangutanın kas gücü insana oranla daha yüksektir.”
Ne demiştim?
Hayatın akışında kadın aşağılanır...
Gediz Ovası’nda kadınlar çapaya gider, ardından bağlara giderek üzüm toplar...
Erkekler ise kahvede okey oynar.
Rize’de kadınlar çay toplar, küfelere doldurup taşırlar sırtlarında.
Orman köylerinde kurumuş dalları...
Bir ilahiyatçı çıkar şöyle der...
“Cinsel ilişki sırasında şeyhini hatırlarsan, çocuğun bereketli, güzel ve ahlaklı olur.”
Birileri çıkar İzmir Karşıyaka Belediyesi’nin Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde hazırladığı şu afişe takar kafasını:
“Börek de açmam, dekolte de giyerim, sana ne!”
Hayatın kavşağında kadınlar horlanır...
Onlar birer anne...
Hak etmiyorlar aşağılanmayı...
Şairler en güzel şiirlerini kadınlar için yazmışlardır...

***

Kadına şiddet...
Kadını toplumdan dışlamak...
Kadına tecavüz...
Kadına baskı...
Yüzde 90’ı yoksul, yüzde 10’u varsıl Güneydoğu kentleri, İstanbul, Adana, Ankara, Bursa gibi şehirler...
Ülkemin, dünyanın kadınlarını düşünüyorum...
Antonio Machado’nun dizeleri geliyor aklıma:
“Düşlerimin güzel kadını
başkalarıyla konuşuyorsun hep
başkalarıyla, kıskandırmadan beni...”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları