Mehmet Ali Güller

Piyon fedası ve rok

24 Aralık 2018 Pazartesi

Şu senaryo ya da bu senaryo gereği, fark etmez; ABD’nin Suriye’den çekilmesi bölge adına çok olumlu bir gelişmedir. Bir kere Esad’ın ve Suriye’nin kazanması, ABD’nin ve Atlantik kuvvetlerinin kaybetmesi demektir.
Kuşkusuz büyük kuvvetler, çekilirken de çıkarlarını korumaya yönelik planlamalar yaparlar. ABD’nin Suriye’den çekilmesi de elbette çeşitli senaryoların gereği olabilir. Fakat o senaryoları bozup bozamamak bizim, bölgemizin meselesidir.
İşe olası senaryoları anlamaya çalışarak başlayalım:

Son 50 gün
Rahip Brunson’un serbest bırakılmasının ardından Ankara ile Washington arasında mekik dokundu: Önal, Palmer, Fidan, Jeffrey, Akar, Dunford, Çavuşoğlu, Pompeo ve hepsinden önemlisi Erdoğan ile Trump’ın temasları... Sonuç?
1. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey: “Kürtler ile Türkiye arasında bir çözüm için çabalarımızı yeniden başlattık” (1.11.2018).
2. ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Matheew Palmer, ülkesinin PKK üst düzey yöneticileri Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan için 12 milyon dolar ödül koyduğunu duyurdu (6.11.2018).
3. Erdoğan: “Fırat’ın doğusuna operasyona başlayacağımızı ilan ettik. Sayın Trump ile bunları görüştük, olumlu cevap verdiler(17.12.2018).
4. Çavuşoğlu: “Trump, Erdoğan’a ‘Gülen’in iadesi konusunda çalışıyoruz’ dedi” (16.12.2018), “FBI, FETÖ ile ilgili 15 eyalette çalışma başlattı, tutuklamalar var” (17.12.2018).
5. Pentagon “Türkiye’ye S-400 alternatifi paket” raporu hazırladı (30.11.2018). ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye’ye 3.5 milyar dolarlık Patriot füze savunma sistemi satılmasına onay verdi (18.12.2018).
6. Trump: “Suriye’den çekiliyoruz” (19.12.2018).
7. Erdoğan: “Trump’la görüşmesi sonrasında Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonu bekletme kararı aldık” (21.12.2018).
8. Çavuşoğlu: “Çekilmeyi ABD ile birlikte koordine etmeliyiz, boşluk olmamalı. Bundan sonra siyasi çözüme odaklanmamız lazım” (21.12.2018).

Trump - Erdoğan görüşmesi
AP’ye göre Trump, Suriye’den çekilme kararını Erdoğan’la görüşmesinde aldı. Hatta habere göre Erdoğan, Trump’tan çekilmeyi aceleye getirmemesini istedi!
Aslında Erdoğan’ın şu ilk açıklaması bu haberi teyit ediyor: “Sayın Trump’la yaptığımız görüşme neticesinde bize şunu söyledi: ‘Buradan siz DEAŞ’ı (IŞİD) temizler misiniz?’ Biz temizledik, bundan sonra da temizleriz. Yeter ki sizler lojistik anlamda bizlere gerekli desteği verin” (21.12.2018).
Yani sonuç olarak AKP’nin Obama’ya yaptığı “IŞİD’le mücadelede PKK ile değil, benimle çalış” önerisi, PKK’yi (şimdilik) feda eden Trump tarafından kabul edilmiş oluyor!
Nitekim Trump “IŞİD’in çaresine Türkiye gibi ülkeler bakmalı” dedi (22.12.2018).

ABD’nin olası hedefleri
ABD’nin hedefi Türkiye’yi Batı kampında tutmak ve Türkiye’nin dahil olmasıyla ağır basan bölge cephesini dengelemek...
Nasıl yapacak bunu? “Türkiye’ye rağmen Suriye Kürdistanı planı” tutmayan ABD, “Türkiye himayesinde Kürdistan planı” ile Suriye’nin kuzeyini AKP’ye “fethettirip” Türkiye’yi Suriye, İran ve Rusya ile karşı karşıya getirmek istiyor.
Peki Türkiye, PKK-PYD karşılığında bunu kabul eder mi? Bagajında BOP eşbaşkanlığı olan AKP elbette kabul edebilir ama Türkiye kesinlikle kabul etmemeli! Önümüzdeki dönemin iç politikasının önemli meselesi işte budur.
Öncelikli çözümü de Ankara’nın “Suriye toprağında gözünün olmadığını” dünyaya ilan etmesinden ve Şam’la anlaşmasından geçmektedir.
Türkiye’nin Rusya, İran, Irak ve Suriye’yle ortak hareket etmesi, piyon feda eden ABD’yi rok yapmaya da mecbur eder ve taktik çekilmesi, stratejik çekilmeye dönüştür!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları