Aydın Engin

Takdiri İlahi Değil, İlahi İkaz

30 Ekim 2014 Perşembe

Beyler,
Size, sizin dilinizle seslenmek istiyorum. Tamam, bu dili iyi beceremeyebilirim. Olsun, size sizin dilinizle seslenmekte yarar var.
Cumhuriyetin 91. yıldönümünde, devletin dizginlerini ele geçirmiş olmanın şehveti ve kibri ile “Ak Saray”larınızda kutlayıp kostaklanacağınız bir günde Konya Ermenek’te 18 işçi boğularak aramızdan ayrıldı.
Biliyorum sizin zihniyetin inanmış ya da inanır gibi yapmış siyasetçileri, kalemşorleri yine kömür madenciliğinin “fıtratı”ndan söz edecek, işçi ( değil işçi) cinayetine doğal afet yakıştırmaları yapacak ve sözü “takdiri ilahi”ye getirecekler.
Takdiri ilahi. Yani Tanrı böyle takdir etti, kulların elinden bir şey gelmez!..
Yemezler…
İlle sizin terimlerle konuşacaksak, bu takdiri ilahi filan değil, bir ilahi ikaz olsa gerek. Tam da Cumhuriyetin 91. yılında size yönelik sert ve net bir ilahi ikaz. Adına serbest piyasa ekonomisi denen ve özünde 150-200 yıl öncesinin vahşi kapitalizm dönemine dönüşten ibaret bir düzeni bu topraklar üstünde yeniden egemen kıldığınız için ve bunun “cehennemlik bir günah” olduğunu size hatırlatmak üzere gelmiş bir ikaz…
Sözün gelişi söylemedim, altını kalın çizerek yineliyorum: Cehennemlik bir günah işlemektesiniz!..
Kömür madenciliğinde bir sistem getirdiniz. Adına da sokaktaki insan anlamasın, işçiler hiç anlamasın hesabıyla “rödovans” dediniz. Hani kibar aile çocuklarına “Kıç deme, g.t hiç deme, popo de” diye öğretirler ve o zaman ayıp sözcük kullanılmamış olur ya, tıpkı öyle işte.
Vahşi kapitalizmin “Kâr, daha çok kâr, sadece kâr, hep kâr, olabildiğince çok kâr, ne pahasına olursa olsun kâr” duası var ya, sabah akşam bu duayı okumaktasınız.
Rödovans dediğiniz ne? Bu ülkenin kömür kaynaklarını sermaye sahibi olan, hatta bu bile şart değil, az koyup çok alıp kısa yoldan kapitalist sınıfa terfi etmek isteyen adamlara verdiniz. “Al kömürü sen çıkart. Çıkardığın kömürü ben piyasa fiyatından, hatta piyasa fiyatı üstünden senden alacağım. Sana devlet garantisi veriyorum” dediniz. Garantiyi verdiniz, paraları da tıkır tıkır saydınız, saymaktasınız. Kara toprağın yüzlerce metre altında kazma sallayarak kömür çıkaran işçilerle ilgili güvenlik önlemi alınıp alınmadığı umurunuzda olmadı. Üç kuruşluk gaz maskesi, beş kuruşluk “yaşam odaları”, patlamayı, yangını, su baskınını önceden haber verebilecek ölçüm cihazları elbette “kutsal kârı” azaltır. Daha çok kâr yerine, daha az kâr gibi -kapitalist mantığa göre- bir “felakete” yol açar. Siz hükümet etmeyi işte böylesi, sadece böylesi felaketleri önlemek olarak kavrıyorsunuz. Soma’nın acısı bitmeden Ermenek’in acısını içimize salan takdiri ilahi filan değil, bal gibi sizin takdiriniz. Çünkü böyle bir düzenin, böyle bir vahşetin siyasetçileri olmayı tercih ettiniz.
Cumhuriyetin yıldönümünde gelen bu ilahi ikaz işte size bunu söylüyor, bu günahınızla ilgili uyarıyor. Size “Cumhuriyet adı üstünde cumhurun yönetimi demektir. Cumhuriyette öncelik cumhurdadır. Alınacak önlem kâr için değil cumhur içindir” diyor… Ve ekliyor: Bu gidişle siz cehennemliksiniz…
Orda burda ve habire mutekit olduğunuzdan dem vuruyorsunuz ya, bu ikaz size bir şey anlatmalı.
Peki, takdiri ilahinin hiç mi yeri değil.
Olmaz olur mu?
Bunu benim gibi birinden öğrenmeniz takdiri ilahidir işte…
Haberiniz ola…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları