“TOKİ Çok Canlar Yakabilir” başlıklı yazım, TOKİ’yi kızdırmış.
Yazılı açıklama geldi: “Gerçek dışı ve çarpıtma bilgilere” yer vermişim. Konu daha önce medyada yer almış; TOKİ de tekzip ettirmiş. İnternette “küçük bir sorgulama” yapsam, bunu rahatlıkla görebilirmişim.
“Önyargılı”ymışım; “spekülatif amaçlı, kurumu yıpratmayı hedefleyen haberlere” itibar edilmemeliymiş.
Meclis’i propaganda zeminine dönüştüren salı günkü AKP grup toplantısının ardından kaleme aldığım o yazıda; TOKİ’nin bürokrasideki konumlanma biçimini ve hükümet icraatındaki fonksiyonu irdeledim. En sonunda da Maliye’nin “Harcama Belgeleri Yönetmeliği”nde yaptığı kolaylaştırıcı değişikliğe değindim.
16 Kasım 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikle; o güne dek TOKİ’nin yaptırdığı projelerde, müteahhide ödeme için “taahhüt dosyası”, “yapım işleri hakediş raporu” aranırken o günden sonra bu iki belgenin yerine, “ilgili mevzuatın yetkili kıldığı makam onayı” ve “ödeme takip cetveli” konulduğunu yazdım.
Yaklaşan seçimlerle ilişkilendirdiğim bu önemli değişikliği dile getirirken de “toplu konut projeleri ve kamu binaları” ifadesi kullandım.
TOKİ’ye teşekkür(!)
Meğer bu değişiklik, toplu konut projelerini değil; sadece TOKİ’nin yaptırdığı kamu binalarını kapsıyormuş. Yorum hatasını kabul ederek TOKİ açıklamasının çok aydınlatıcı olduğunun altı çizilmeli. Bu sayede, işlemleri kolaylaştırılan proje kapsamının, görünenden hayli geniş olduğu ortaya çıktı.
Maliye’nin bu değişikliği, -açıklamadan alıntılıyorum- “TOKİ’ye protokoller kapsamında iş yaptıran; Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, üniversiteler, Yurtkur ve diğer kamu kurum kuruluşlarının inşaatları için TOKİ’den istenecek belgeleri” kapsıyormuş.
Bunun anlamı:
Şu anda protokollerle TOKİ’ye yaptırtılan ya da yeni başlayacak okul, hastane, yurt, lojman, askeri binalarında, “taahhüt dosyası” ve “yapım işleri hakediş raporu” yerine; “ilgili makam onayı” ve “ödeme takip cetveli” yeterli olacak.
Bu açıklamaya göre; yönetmelik değişikliği kapsamına giren binaların toplu konut yerine, binlerce memurun görev yaptığı, yüz binlerce vatandaşın hizmet aldığı kamu binası olması “canların yanabileceği” tehlikesini kaldırıyor mu, takdir sizin...
‘Bu farelerle idare edemeyiz’
“Önyargılı” ve “spekülatif” bulunan “TOKİ Çok Canlar Yakabilir” yazım, olası bir tehlikeye dikkat çekiyordu. Bir de 644 kişinin öldüğü ve üzerinden iki yıl geçen Van depremi var... Hâlâ kaldırılamayan “enkazı”, canlar yakmaya devam ediyor...
Oradaki barınma sorununu dert edinen Gündem Çocuk Derneği, kısa süre önce, çok kapsamlı bir saha araştırması yaparak kamuoyuna s u n d u . “İnternette yapılacak küçük bir sorgulama” ile (http:// www.gundemcocuk.org/images/ vanercisdepremininikinciyilinda durumdegerlendirmeraporu.pdf) ulaşılabilecek dramlardan birkaç alıntı: “Kiracılara hak vereceğiz dediler. Ama hâlâ konteynırdayız. TOKİ bize verilse bile aidat, yakacak şu, bu parası en az 500 TL ödeyecek durumumuz yok ki...” (Tahirpaşa konteynır kentinde bir kadın)
“Konteynırdan çıkmam, çıkamam. TOKİ versinler, parasını öderiz.” (Tahirpaşa konteynır kenti, Nezir Ö. 39 yaşında)
“Bu farelerle idare edemeyiz. Bizim evimizde bir fare çıktı, az daha bizi ısıracaktı. Buradaki insanlara da günahtır. Biz sadece ev istiyoruz. Mum alamıyoruz, karanlıkta kalıyoruz.” (Eda 7 yaşında)
“Hava soğuk, hastalanırlar diye çocukların banyosunu yaptıramıyorum. Ne yapayım? Çok zor değil, araştırsınlar kimin durumu iyi, kimin kötü…” (Kayaçelebi konteynır kenti, Asuman Ç., anne, 30 yaşında)
“Biz çocuklarla toplanıp konuştuğumuzda, hayal kuruyoruz. Zaten bu dünya hayali bir dünya. Evimiz olduğunda oraya gittiğimizde ne yapacağımızı hayal ediyoruz. Ama onlar böyle yaparsa, hiçbir şey elde edemeyeceğiz. O yüzden yetkililerin duyarlı olmasını istiyorum.” (Melisa T., 12 yaşında)
Vanlı Çocuklar ve TOKİ
Yazarın Son Yazıları
Hoşça kalın
O fayansın talimatı kimden?
Bakan düzeyinde 2018’de biteceği açıklanmış ilk metro hattında işlerin planlandığı gibi gitmeyeceği, herhalde baştan belliydi ki, İETT yarım milyar TL’lik bir otobüsle taşıma ihalesini yapıverdi. Otobüsle taşıma seçeneği zorunluysa, özel taşımacılık şirketlerine kaynak aktarmak zorunlu muydu? Otobüsle taşıma işini İETT’nin organize edip gerçekleştirmesi daha mı pahalı olurdu?
‘Enflasyonla topyekûn mücadele’
Bankalara ne oluyor?
Tek hane hedefi
Boykot ve adanmışlık
Otağ Merkezi ve bütçe
Cevapsızlığın şiddeti
Türkiye’nin Uluslararası Yolsuzluk Algı Endeksi’ndeki sırası 81’inciliğe düştü. “Vergi Barışı” tebliği, uluslararası yükümlülükleri hiçe sayıp Türkiye’yi kara para aklayan ülkeler konumuna sokabilir. CHP’li Utku Çakırözer, yurtdışındaki paraların ülkeye transferini yapanların sorgulanmamasını sağlayan düzenlemeyle kimlerin korumaya alındığını sordu.
2019 bütçesinde KÖİ garantileri
Devletin dövizli sözleşmeleri
Türkiye kara para cenneti midir?
İstanbul metrolarının geleceği
Müteahhit kriterleri
3. Havalimanı’na nasıl gidilir
Matrah artırın, yoksa…
Melen Barajı 11 Ağustos’ta açılacak mı?
Tarım alanına santral yaparsanız
Tarım alanlarına Danıştay’dan destek
Yap-işlet-devret yöntemiyle yapılacak Kanal İstanbul büyük bir rant yaratacak. Ancak Kanal İstanbul’un mühendisliği ne kadar mükemmel olursa olsun, çarpık kentleşmiş, betona boğulmuş, neredeyse her gün yeni bir felaket yaşayan ve deprem beklenen bir metropolde doğayla oynanacak. Giresun’da 82 yaşındaki Yusuf Topal, gittiği aile hekimliğinde doktorla tartıştı. Doktorun “beyaz kod” alarmı vermesi üzerine hastaneye gelen polisler, yaşlı vatandaşı gözaltına aldı. Gözaltına alınmasına tepki gösteren Topal’a polislerce biber gazı sıkılıp ters kelepçe takıldı. CHP’li Gülizar Biçer Karaca, Meclis’te milletvekillerini uyardı: “Bu projeyle İstanbul’da milyonlarca metreküp toprak taşınacak. Güzergâh üzerindeki Sazlıdere Barajı yok edilecek. Hafriyatla ekolojik sistem değişecek, sular kirlenecek.”
Büyük ihalede itirazlar dinlendi
Devlet şişmanlıyor ‘Yeni devlet’ darmadağın ve çok başlı
Şehir hastanelerinde ‘kur’ virüsü
Berberoğlu kararı ve ‘kapsayıcı Meclis’
TCDD’nin mali yüküymüş!
SGK neden Sayıştay’dan kaçırıldı?
Torba teklif dönemi
‘Ses ve öfke’
Perhizler ve turşular
Madde 104 yokmuş gibi davranmak
1 numaralı kararname
Ucuz hayatlar
Kişiye özel elbise
‘Yeni’ Meclis dalsız bir çınar gibi
‘Helalinden yüzde 31’
Yüksek enflasyonda dolarlı ihale
Sahip çıkma becerisi
Sonuna dek beklense ne olurdu?
Asıl sorudan kaçmak