Bir ‘Hesaplı Alışveriş’ öyküsü
Çiğdem Toker
Son Köşe Yazıları

Bir ‘Hesaplı Alışveriş’ öyküsü

27.12.2014 06:02
Güncellenme:
Takip Et:

Değeri önce 37 milyon lira olarak saptanan arsa, üç yıl sonra 17 milyon lira azalmış olarak satışa çıkarılıyor, ihaleyi BİM alıyor  

Bugün; bankacılık krizinin, pek az tartışılan ama bir o kadar da çarpıcı sonuçlar üreten bir yönüne; mülkiyet dönüşümü ve hukuk güvenliği boyutuna dair bir dosyayı paylaşacağım.
Konu, İstanbul’da 3. anayola ve 3. köprüye yakın bir arsanın ihale öyküsü.
Kriz döneminde, kamu alacağının tahsili amacıyla, -bütün banka patronları gibi- sahibi olduğu bankanın (İktisat Bankası) yanı sıra, mal varlığına da el konulan işadamı Erol Aksoy’un Boğazköy’deki 55 bin metrekarelik arsası...
Önce üstünden üç yıl geçmesine karşın, haber değeri özelliğini koruyan gelişmeyi paylaşalım:
Arsa, görevi kamu alacağını tahsil etmek olan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) açtığı ihalede, 16 milyon 250 bin TL bedelle BİM’e satılmış.
Şimdi de gelelim, bu arsanın değerinin satış öncesinde nasıl düştüğüne, satış sonrası açılan davadaki iptal kararına karşı, TMSF’nin takındığı tutuma...
(Aktaracağım gelişmelerin tümü, İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin iptal kararından.)

***

- Aksoy’un şirketlerinden Showpa mülkiyetindeyken TMSF’ye geçen Arnavutköy- Boğazköy’deki toplam yaklaşık 55 bin metrekarelik taşınmaz, üç ayrı parçadan oluşuyor.
TMSF, taşınmaza ilişkin ilk değer tespitini 2008’de, Değer Gayrimenkul Şirketi’ne yaptırıyor. Takdir edilen değer: 37 milyon 72 bin TL. TMSF’nin bu tutarı dikkate alarak belirlediği “muhammen bedel” üzerinden, “Showpa AŞ Ticari ve İktisadi Bütünlük” adıyla açtığı ilk ihalede alıcı çıkmıyor.
- Bir yıl sonra Temmuz 2009’da, bu kez Harmoni Gayrimenkul Değerleme Şirketi’ne ikinci tespit yaptırılıyor. Bu kez taşınmazların toplam değeri, 20 milyon 987 bin TL. Yani ilk değerlemeye göre, taşınmazın değeri 17 milyon TL birden düşüyor. Ancak bu değerle yapılan ihalede de alıcı çıkmıyor.
- Aralık 2011’e geliyoruz. TMSF bu kez üç arsayı bir araya getiriyor. Talip çıkmayan ihalelerde “Showpa AŞ Ticari ve İktisadi Bütünlük” olan taşınmazın adı, “Boğazköy Gayrimenkulleri Ticari ve İktisadi Bütünlüğü” olarak değiştiriliyor. Ve Harmoni Gayrimenkul Değerleme Şirketi’ne ikinci, toplamda da üçüncü değer tespiti yaptırtıyor.
Aradan üç yıl geçmiş olmasına karşın, bu kez arsaların toplam değeri, 10 milyon 789 bin TL olarak takdir ediliyor. (İlk değer takdiriyle kıyaslandığında, 27 milyon TL’lik bir kayıp)

İlk rakamın yarısının altına
- Bu kıymet takdirinin ardından TMSF, arsaları 15 milyon TL muhammen bedelle satışa çıkarıyor. 23 Ocak 2012 tarihinde açık artırma usulü yapılan ihaleye üç şirket katılıyor. Ve ihale, 16 milyon 250 bin TL ile BİM Birleşik Mağazalar AŞ’de kalıyor.
TMSF Fon Kurulu, 2 Şubat 2012 tarih ve 42 sayılı kararla, bu ihaleyi onaylıyor.

Aksoy dava açtı, satış iptal edildi
- Erol Aksoy, ihalenin iptali için dava açıyor. Son değer takdiriyle saptanan muhammen bedelin gerçeğe aykırı ve düşük olduğunu, önceki değerlemelerde taşınmazın değerinin daha yüksek olduğunu, arsaların 3. anayola ve 3. köprüye olan mesafesinin dikkate alınmadığını belirtiyor.
- İstanbul 8. İdare Mahkemesi, ihaleyi iptal ediyor. 14 Şubat 2014 tarihli mahkeme kararında, TMSF mevzuatındaki, “Bütünlük oluşturan mal, hak ve veya varlıkların ayrı ayrı kıymet takdirleri yapılmışsa bu değerlerin esas alınacağı ve kıymet takdirinin yeniden yapılamayacağı” maddesi hatırlatılıyor. Kararda “Sadece isim değiştirerek yeniden kıymet takdiri yapılamaz” denilerek şu vurgu yapılıyor:

‘Arsanın değerini düşürmek kamuyu zarara sokar’
“3. kıymet takdiriyle belirlenen bedelin, 1. ve 2. kıymet takdiriyle belirlenen bedelden düşük olması nedeniyle, bu bedel üzerinden takdir edilen muhammen bedel ile yapılan ihale sonrası satış yapılması, banka zararının daha az bir kısmının tahsiline netice verileceğinden, kamunun zarara uğrayacağı tartışmadan varestedir.”
Yani? Mahkeme TMSF’ye, “Düşük bedeli ihaleyi esas alırsan, banka zararının daha azını tahsil etmiş olursun. Dolayısıyla kamuyu zarara uğratmış olursun” diyor.

TMSF ‘Mahkeme kararını uygulamam’ demiş
Karardan haberdar olunca, akıbetini öğrenmek üzere Erol Aksoy’u aradım.
Aksoy, TMSF’ye başvurup kararın uygulanmasını, yani ihalenin iptalini istemiş. Fakat -yakın bir zamanda- TMSF’den “Kararı uygulayamayız” cevabını almış.
Gerekçeleri ise bu cevaptan çok daha ilginç.
TMSF’den gelen 8 Aralık 2014 tarihli yazıda, mahkeme kararı uygulanırsa, BİM’in kazanılmış hakkına zarar verileceği belirtiliyor. Ve eğer yargı kararı uygulanırsa, kamu kurumlarının yapacağı ihalelerde katılımın azalacağı, bunun da kamu zararının tahsilini sekteye uğratacağı savunuluyor...
TMSF yazısının ilgili bölümü şöyle:

Kamu zararının tahsili aksarmış
“Bahse konusu karar ile Boğazköy Gayrimenkulleri Ticari ve İktisadi Bütünlüğü’nün halihazırda mülkiyetinin, ihale alıcısı üçüncü şahısta olması, iptal kararının uygulanması halinde, ihale alıcısı üçüncü şahsın kazanılmış haklarına zarar verilmemesi yönündeki hâkim görüşe aykırı olacak olması, ayrıca ‘kamuya güven’ ilkesine inanarak 23 Ocak 2012 tarihli ihaleye girerek taşınmazları satın alan ihale alıcısı nezdinde oluşacak zedelenme neticesinde kamu kurumları tarafından yapılacak ihalelere katılımı azaltıcı etkisi olacağı ve bu durumun, kamu zararının tahsili sekteye uğratacak olmasından hareketle İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin iptal kararının yerine getirilmesinin hukuken mümkün olmaması nedeniyle iptal kararının uygulanmamasına karar verilmiştir.”
Erol Aksoy, bu gerekçenin hukuk mantığı açısından kabulünün imkânsız olduğunu belirterek “Evet alanın (BİM’in) hakkı var desek bile, ortada inanılmaz bir hukuki ayıp var. TMSF bu yazısıyla ‘Danıştay’dan bana ne’ diyor” yorumunu yaptı.
Aksoy’a arsanın şu andaki değerini de sordum, şu yanıtı verdi:
“Bir kere arsanın değeri, TL bazında üçte bir, dolar bazında dörtte bire inmiş. Şu an için benim tahminim, arsanın değeri 100 milyon TL’nin üzerindedir. Etrafındaki arsaların değeri yüzde 400 arttı.”

***

Kamu alacağı, hepimizin parası anlamına gelir.
TMSF’nin vakti zamanında olağanüstü yetkilerle donatılmasının tek sebebi buydu:
Kamu alacaklarının en yüksek tutarda tahsil edilmesini sağlamak.
Fakat bugün, çevresindeki bütün arsalar değer kazanırken kamu alacağına konu bir arsanın, değerinin üçte bire düşürülerek satışına tanıklık ediyoruz.
Daha kötüsü, satışı “kamu zararı doğar” diye iptal eden mahkeme kararını, “uygulamam” diyen bir TMSF’ye.
Acaba bu bir “hesaplı alışveriş” mi?    

Yazarın Son Yazıları

Hoşça kalın

Hoşça kalın

Devamını Oku
09.09.2018
O fayansın talimatı kimden?

O fayansın talimatı kimden?

Devamını Oku
07.09.2018
Ulaşıma ulaşım ihalesi

Bakan düzeyinde 2018’de biteceği açıklanmış ilk metro hattında işlerin planlandığı gibi gitmeyeceği, herhalde baştan belliydi ki, İETT yarım milyar TL’lik bir otobüsle taşıma ihalesini yapıverdi. Otobüsle taşıma seçeneği zorunluysa, özel taşımacılık şirketlerine kaynak aktarmak zorunlu muydu? Otobüsle taşıma işini İETT’nin organize edip gerçekleştirmesi daha mı pahalı olurdu?

Devamını Oku
05.09.2018
‘Enflasyonla topyekûn mücadele’

‘Enflasyonla topyekûn mücadele’

Devamını Oku
04.09.2018
Bankalara ne oluyor?

Bankalara ne oluyor?

Devamını Oku
02.09.2018
Tek hane hedefi

Tek hane hedefi

Devamını Oku
31.08.2018
Boykot ve adanmışlık

Boykot ve adanmışlık

Devamını Oku
29.08.2018
Otağ Merkezi ve bütçe

Otağ Merkezi ve bütçe

Devamını Oku
28.08.2018
Cevapsızlığın şiddeti

Cevapsızlığın şiddeti

Devamını Oku
26.08.2018
CHP'li vekilden Saray'a: Kimleri korumaya alıyorsunuz?

Türkiye’nin Uluslararası Yolsuzluk Algı Endeksi’ndeki sırası 81’inciliğe düştü. “Vergi Barışı” tebliği, uluslararası yükümlülükleri hiçe sayıp Türkiye’yi kara para aklayan ülkeler konumuna sokabilir. CHP’li Utku Çakırözer, yurtdışındaki paraların ülkeye transferini yapanların sorgulanmamasını sağlayan düzenlemeyle kimlerin korumaya alındığını sordu.

Devamını Oku
24.08.2018
2019 bütçesinde KÖİ garantileri

2019 bütçesinde KÖİ garantileri

Devamını Oku
22.08.2018
Devletin dövizli sözleşmeleri

Devletin dövizli sözleşmeleri

Devamını Oku
20.08.2018
Türkiye kara para cenneti midir?

Türkiye kara para cenneti midir?

Devamını Oku
19.08.2018
İstanbul metrolarının geleceği

İstanbul metrolarının geleceği

Devamını Oku
17.08.2018
Müteahhit kriterleri

Müteahhit kriterleri

Devamını Oku
15.08.2018
3. Havalimanı’na nasıl gidilir

3. Havalimanı’na nasıl gidilir

Devamını Oku
14.08.2018
Matrah artırın, yoksa…

Matrah artırın, yoksa…

Devamını Oku
12.08.2018
Melen Barajı 11 Ağustos’ta açılacak mı?

Melen Barajı 11 Ağustos’ta açılacak mı?

Devamını Oku
03.08.2018
Tarım alanına santral yaparsanız

Tarım alanına santral yaparsanız

Devamını Oku
01.08.2018
Tarım alanlarına Danıştay’dan destek

Tarım alanlarına Danıştay’dan destek

Devamını Oku
31.07.2018
Kanal İstanbul göz göre göre...

Yap-işlet-devret yöntemiyle yapılacak Kanal İstanbul büyük bir rant yaratacak. Ancak Kanal İstanbul’un mühendisliği ne kadar mükemmel olursa olsun, çarpık kentleşmiş, betona boğulmuş, neredeyse her gün yeni bir felaket yaşayan ve deprem beklenen bir metropolde doğayla oynanacak. Giresun’da 82 yaşındaki Yusuf Topal, gittiği aile hekimliğinde doktorla tartıştı. Doktorun “beyaz kod” alarmı vermesi üzerine hastaneye gelen polisler, yaşlı vatandaşı gözaltına aldı. Gözaltına alınmasına tepki gösteren Topal’a polislerce biber gazı sıkılıp ters kelepçe takıldı. CHP’li Gülizar Biçer Karaca, Meclis’te milletvekillerini uyardı: “Bu projeyle İstanbul’da milyonlarca metreküp toprak taşınacak. Güzergâh üzerindeki Sazlıdere Barajı yok edilecek. Hafriyatla ekolojik sistem değişecek, sular kirlenecek.”

Devamını Oku
29.07.2018
Büyük ihalede itirazlar dinlendi

Büyük ihalede itirazlar dinlendi

Devamını Oku
27.07.2018
Devlet şişmanlıyor ‘Yeni devlet’ darmadağın ve çok başlı

Devlet şişmanlıyor ‘Yeni devlet’ darmadağın ve çok başlı

Devamını Oku
26.07.2018
Şehir hastanelerinde ‘kur’ virüsü

Şehir hastanelerinde ‘kur’ virüsü

Devamını Oku
25.07.2018
Berberoğlu kararı ve ‘kapsayıcı Meclis’

Berberoğlu kararı ve ‘kapsayıcı Meclis’

Devamını Oku
24.07.2018
TCDD’nin mali yüküymüş!

TCDD’nin mali yüküymüş!

Devamını Oku
22.07.2018
SGK neden Sayıştay’dan kaçırıldı?

SGK neden Sayıştay’dan kaçırıldı?

Devamını Oku
20.07.2018
Torba teklif dönemi

Torba teklif dönemi

Devamını Oku
18.07.2018
‘Ses ve öfke’

‘Ses ve öfke’

Devamını Oku
17.07.2018
Perhizler ve turşular

Perhizler ve turşular

Devamını Oku
15.07.2018
Madde 104 yokmuş gibi davranmak

Madde 104 yokmuş gibi davranmak

Devamını Oku
13.07.2018
1 numaralı kararname

1 numaralı kararname

Devamını Oku
11.07.2018
Ucuz hayatlar

Ucuz hayatlar

Devamını Oku
10.07.2018
Kişiye özel elbise

Kişiye özel elbise

Devamını Oku
10.07.2018
‘Yeni’ Meclis dalsız bir çınar gibi

‘Yeni’ Meclis dalsız bir çınar gibi

Devamını Oku
08.07.2018
‘Helalinden yüzde 31’

‘Helalinden yüzde 31’

Devamını Oku
06.07.2018
Yüksek enflasyonda dolarlı ihale

Yüksek enflasyonda dolarlı ihale

Devamını Oku
04.07.2018
Sahip çıkma becerisi

Sahip çıkma becerisi

Devamını Oku
03.07.2018
Sonuna dek beklense ne olurdu?

Sonuna dek beklense ne olurdu?

Devamını Oku
01.07.2018
Asıl sorudan kaçmak

Asıl sorudan kaçmak

Devamını Oku
29.06.2018