Ya demokrasiden yanasınız ya da karşısında!

Ya demokrasiden yanasınız ya da karşısında!

05.06.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Pazar günü Türkiye’de yaşayanlar geleceklerini seçecek, bu konuda herkes mutabık. Cumhurbaşkanı önderliğindeki iktidar partisi de aylardır, seçim kampanyasında bunu söylüyor; “Bizi seçin, birlikte Yeni Türkiye’yi kuralım” diyor. “Yeni Türkiye” dedikleri, yeni bir otoriter rejim; Türk tipi başkanlık, liderlik sistemi dedikleri, “tek adam, tek parti” rejimi, zaten kendileri de bunu söylüyor. Dahası, bizi bekleyen, “2002 Devrimi” dedikleri kökten bir değişimin “ikinci yarısı” olacakmış. Birinci yarıda geldiğimiz hal ortada, varın siz ikinci yarıyı düşünün!
Kısacası, iktidar partisi kaldığı yerden devam edebileceği oy oranına ulaşırsa, Kuzey Kore modeline yelken açacağız demektir. Şimdiden “ya bizdensin, ya hain” kafasında bir siyaset, önü açılırsa ne noktalara varır, siz hesap edin. Tam da bu nedenle, farklı muhalefet çevrelerinin birinci hedefinin, “böylesi bir gidişi demokratik yollar ile durdurmak” olması kadar tabii bir şey olamaz. Hal böyle iken, olayı, Erdoğan düşmanları birleşip operasyona girişti” diye takdim etmek, otoriter rejim heveslilerinin laf cambazlığından başka bir şey değil. Ne çetesi, ne operasyonu? Ne zamandan beri insanların karanlık bir gidişi durdurmak için demokratik zeminde mücadele kararlılığı operasyon diye tanımlanır oldu? Ayrıca, kimsenin ittifak ettiği falan yok, herkes kendi açısından muhalefet yapıyor ve muhalefet iktidara karşı yapılır, bundan normal ne olabilir? Muhalefet çevrelerinin ortak noktası, elbette iktidara karşı olmaktır, böylesi tabii bir hali “suç isnadı” haline getirmek koyu bir otoriter zihniyetin ifadesi olmak dışında hiçbir anlam taşımaz, taşımıyor.

AKP çok öfkeli...
İktidar bloku, en çok HDP’nin barajı geçme ihtimali karşısında öfkeleniyor, öfkenin başlıca nedeni “Barış sürecinin devamı karşılığında başkanlık sistemi” dayatmasının tutmaması. O nedenle bir yandan HDP’ye karalama kampanyası, diğer yandan hâlâ kulaktan kulağa, “başkanlık dayatması” sürüyor. HDP’nin muhalefet siyasetine tahammülsüzlüklerinin nedeni oyunlarının bozulması. Evet, HDP oyunu bozdu, HDP’ye ister Kürt siyasetini desteklemek ve otoriter rejime karşı durmak için, ister sadece iktidarı zayıflatmak için oy verecekler oyun bozacak. Kafa karışıklığının âlemi yok; demokrasilerde, sadece iktidarı zayıflatmak için parti seçmek son derece meşru ve tabii bir seçimdir, hele de hak ve özgürlükleri bu denli yok sayan bir iktidar ve dahası yüzde on gibi bir seçim barajı söz konusu ise.
Seçimin soncu ne olura olsun bizi kolay günler beklemiyor, burası doğru, ama iktidar partisi istediği çoğunluğa ulaşırsa da, bizi baskı rejiminden başka bir şey beklemiyor. Bizler için de bu seçim, “demokrasiden yana olanlar” ile “demokrasiye karşı duranlar” arasında geçecek! İktidardakiler gibi, “Ya bizdensiniz ya düşman” demiyoruz, “ya demokrasiden yanasınız ya da karşısında” diyoruz.

Şimdiden hain ilan ettiler
İşte bu seçim böyle bir seçim. İktidar partisi için kendisini desteklemeyenler şimdiden hain, düşman ilan edildi. Kaygısı demokrasiyi onarmak olanlar için ise iktidarı destekleyenler, sıradan seçmen değil ama özellikle iktidar borazanlığı yapanlar, bir baskı rejiminin vebalini taşıyacak. İster pespaye bir dille ortalığı çamura boğanlar, ister siyaset fesefesinin tumturaklı terimleri ile faşizm teorisyenliğine soyunanlar, hepsi nihayetinde aynı geminin yolcuları; rotayı Türkiye’nin felaketine kırmış gidiyorlar, tarihe böyle geçecekler. Böylesi baskı dönemlerinin kısa vadedeki kurbanları muhalefet edenler, uzun vadedeki kurbanları ise bu tür rejimlere sırnaşıklık edenler olur, unutmasınlar.
Kim ne derse desin, bu gidişe muhalefet edeceğiz, oylarımızı buna göre vereceğiz. Ben oyumu pek çok gerekçe ile HDP’ye vereceğim. Birincisi, Kürtlerin hak ve özgürlük mücadelesini desteklediğim için, ikincisi demokrasiden yana tavır olarak ve nihayetinde, evet bu iktidarın zayıflamasını istediğim için. Demokrasi mücadelesi, baskıcı rejim ve zihniyetlere karşı mücadele ile olur, şu anda Türkiye’de demokrasi mücadelesinin önünü açmanın yolu, gittikçe otoriterleşen bir iktidarın seçimlerde zayıflaması!
Bunun “vatan, millet, Sakarya” ile alakası yok, tam tersine iktidar baskı rejimi inşası için kendini milletin yegâne temsilcisi olarak takdim etme çabasında. Vatan da hepimizin, millet de hepimiziz, burası hepimizin ülkesi! Demokratik zihniyet, farklı görüşte olsa da hepimiz daha iyi bir gelecek için çabalıdığı varsayımı ile siyaset yapar. Kendi gibi düşünmeyeni “düşman, hain, casus” vs. diye tanımlamak faşizmin ayak sesidir. Bu ayak seslerinden korkup susmamak lazım, bu ülke hepimizin, korumak, kollamak lazım.  

Yazarın Son Yazıları

‘Yeni devlet’

‘Yeni devlet’

Devamını Oku
07.08.2017
Müftü nikâhı ve İslami rejim

Müftü nikâhı ve İslami rejim

Devamını Oku
04.08.2017
‘Hans’ın ne dediği’

‘Hans’ın ne dediği’

Devamını Oku
31.07.2017
‘Evrim teorisi’

‘Evrim teorisi’

Devamını Oku
28.07.2017
Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Devamını Oku
24.07.2017
15 Temmuz’un anlamı

15 Temmuz’un anlamı

Devamını Oku
17.07.2017
15 Temmuz

15 Temmuz

Devamını Oku
14.07.2017
Parayla saadet olmaz

Parayla saadet olmaz

Devamını Oku
10.07.2017
‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

Devamını Oku
07.07.2017
Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Devamını Oku
03.07.2017
Katar krizi

Katar krizi

Devamını Oku
30.06.2017
Yine hüzünlü bir bayram

Yine hüzünlü bir bayram

Devamını Oku
26.06.2017
Adalet istiyoruz! (23.06.2017)

Adalet istiyoruz!

Devamını Oku
23.06.2017
Nerden başlasak nasıl anlatsak

Nerden başlasak nasıl anlatsak

Devamını Oku
19.06.2017
Katar’ın başına gelenler

Katar’ın başına gelenler

Devamını Oku
09.06.2017
ABD, Türkiye ve Kürtler

ABD, Türkiye ve Kürtler

Devamını Oku
05.06.2017
Toplum yorgunluğu

Toplum yorgunluğu

Devamını Oku
02.06.2017
Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Devamını Oku
29.05.2017
İki veda

İki veda

Devamını Oku
26.05.2017
‘Devrime hazır olun’

‘Devrime hazır olun’

Devamını Oku
22.05.2017
Kötü yönetim ve dış siyaseti

Kötü yönetim ve dış siyaseti

Devamını Oku
19.05.2017
‘Türbe, tarih, siyaset’

‘Türbe, tarih, siyaset’

Devamını Oku
15.05.2017
Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Devamını Oku
12.05.2017
İslamcılık, çirkin itiraf

İslamcılık, çirkin itiraf

Devamını Oku
08.05.2017
Yeni siyasi arayışlar

Yeni siyasi arayışlar

Devamını Oku
05.05.2017
Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Devamını Oku
01.05.2017
Referandum sonrası Kürt meselesi

Referandum sonrası Kürt meselesi

Devamını Oku
28.04.2017
Nafile analizler

Nafile analizler

Devamını Oku
24.04.2017
Her şeye rağmen

Her şeye rağmen

Devamını Oku
17.04.2017
Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Devamını Oku
14.04.2017
İslamcıların Suriye ile İmtihanı

İslamcıların Suriye ile İmtihanı

Devamını Oku
10.04.2017
Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Devamını Oku
03.04.2017
‘Vicdan ve adalet nöbeti’

‘Vicdan ve adalet nöbeti’

Devamını Oku
31.03.2017
En büyük tehlike (27.03.2017)

En büyük tehlike

Devamını Oku
27.03.2017
Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Devamını Oku
24.03.2017
En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

Devamını Oku
20.03.2017
18 yaşında seçilme hakkı

18 yaşında seçilme hakkı

Devamını Oku
17.03.2017
‘Hollanda krizi’nin ötesinde

‘Hollanda krizi’nin ötesinde

Devamını Oku
13.03.2017
‘Erdoğan ve liderlik’

‘Erdoğan ve liderlik’

Devamını Oku
10.03.2017
‘Milli Kültür Şûrası’

‘Milli Kültür Şûrası’

Devamını Oku
06.03.2017