Evren’le Erdoğan’ın Farkı Ne?

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Son 40 yılda iki gerçek darbe yaşadık.
İlkini askerler, ikincisini siviller yaptı. Liderleri de Kenan Evren ve Recep Tayyip Erdoğan. Darbenin tanımı “Devlet yönetimini ele geçirmek” diye kısaca yapılabilir. Devlet dediğin de yasama, yürütme ve yargı erklerinden oluşuyor.
Asker silahını kullanıp yasama ile yürütmeyi alaşağı ediyor, yargıyı da susturuyor.
Sivil darbenin yapılması ise demokrasi görüntüsü altında gerçekleştiriliyor. Tek başına iktidarı sağlayacak oy sayısı, yasama ve yürütmeyi yok etmiyor ama denetimi altına almayı sağlıyor. Hele Cemaat gibi destekçiniz varsa yargı da çantada kekliğe dönüyor.

***

Peki, darbe liderleri arasında benzerlik ya da fark var mı? Ben birkaç örnek vereyim, kararı siz verin.

***

Darbenin lideri Kenan Evren, işbaşına devlet başkanı olarak geldi. Astığı astık, kestiği kestikti. İstekleri zaten sıkıyönetim altında olan ülkede şıp diye yerine getiriliyordu.
Anayasayı doğrudan, ona aykırı yasa çıkardığında da dolaylı olarak değiştiriyordu. Başkanı olduğu Milli Güvenlik Kurulu’nun kararları bile yasa değerindeydi.
Ama aklı Cumhurbaşkanlığı’nda kalmıştı. Devlet başkanı sanını pek tutmuyordu. O nedenle yaptığı anayasaya eklediği madde ile 7 Kasım 1982’deki halkoylamasında yüzde 91.37 oyla(!) cumhurbaşkanı oldu.
Erdoğan cumhurun oyu ile cumhurbaşkanı seçildi ama cumhuru bir yana koyup başkan olmak istiyor.
AKP’nin, kendisinin tüm çabasına karşın yüzde 40.66’da kalması umudunu kırmamış gibi. Olasıdır ki başkanlık için erken seçimi yeni bir test denemesi olarak değerlendiriyor.

***

Ülkemizdeki tüm seçimleri düzenleyen 298 sayılı yasa 2 Mayıs 1961’den beri yürürlükte. Belki de 100’ü aşkın kez değişmiştir. En köklü değişikliği de Turgut Özal başbakanken 1987’de işine geldiği gibi yapmıştır. Yasakları ise seçimlerin başlangıç tarihinden çıkarıp son 10 güne indirmiştir.
12 Eylül askeri yönetimi anayasayı ve yasaları yaptıktan sonra yönetimi sivillere devretmeye karar vermiştir.
Partilerin ve adayların veto edilmesi ayrı bir konudur.
Seçim 6 Kasım 1983 Pazar günü yapılacaktır. Ama Evren’in de özene bezene kurdurduğu bir partisi vardır; Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP). Başkanı Turgut Sunalp da emekli bir askerdir.
Onun propagandasını yapmak için yurt gezisine çıkacaktır ama 298 sayılı yasa engeldir. Yasağı düzenleyen 66’ncı maddede başbakan ve bakanlar açıkça yazılıdır. Cumhurbaşkanı ise yoktur, ama ah o “memur” tanımı. Çünkü devletten maaş ve ödenek alan tüm kamu çalışanlarını kapsamaktadır.
Kararları bile yasa sayılan Milli Güvenlik Konseyi bir kez daha toplanıp 116 sayılı kararı alır ve der ki: “6 Kasım 1983 tarihinde yapılacak milletvekili seçimleri ile ilgili olarak, seçimlerin başlangıç tarihinden seçim sonuçları ilan edilinceye kadar geçecek süre içinde:
1- Cumhurbaşkanı ve Milli Güvenlik Kurulu üyelerinin faaliyet ve gezi konuşmalarının
(...................)
298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun’da yer alan yasaklar kapsamına dahil olmadığına karar verilmiştir.”
Evren geziye çıkar, istediğini söyler ama sonuç hüsrandır. MDP üçüncü parti olmuştur.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan da yasağın kendisini kapsamadığı gerekçesiyle 6 Haziran öncesinde teşekkür gezisine çıkıp çok sayıda ili dolaşır.
AKP’ye 400 milletvekili ister. Kurucusu olduğu parti birinci parti olur ama yaklaşık yüzde 41 oy alır.
Kimi münafıklar, “Erdoğan’ın oyu yüzde 52’den 41’e düştü” yorumunu yaparlar.
Şimdi oyu yükseltme fırsatı çıkmıştır(?).
Ne olacağını göreceğiz.

***

Askerler yakıp yıksalar da yönetimi sivillere devretmişlerdir. Ama sivillerin sivillere devretmesinde sorun var...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları