'Zalimler için yaşasın cehennem!'
Tayfun Atay
Son Köşe Yazıları

'Zalimler için yaşasın cehennem!'

06.03.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:



Eğer bir dindar-muhafazakârsınız bu başlığı görüp “Eyvah, 28 Şubat mı hortladı” kaygısına kapılmayın!..

Ama sakın “Yok yahu, burası Yeni Türkiye, çok şükür dindarlık adına kaygılanacak hiçbir şey kalmadı” da zannetmeyin!..

28 Şubat sürecinde dindar-muhafazakâr kesimin ağzından düşmeyen, özellikle “ikna odaları” önünde başörtülü öğrencilerin yaşadıkları karşısında atılan bu slogan, şimdi AKP’nin dinbaz-faşizan iktidarının koruyucusu polislere karşı atılıyor. Dindarlar tarafından... Zaman Gazetesi önünde, gazetelerinin kayyumlanmasını protesto etmek için hiçbir şiddet eğilimi ya da işareti göstermeksizin toplanmışken kendilerine biber gazıyla saldırıya geçildiği için...

Zaman, önceki geceyarısı kayyumlandıktan sonra gazete adına bir basın açıklaması yapılacağı bilgisi ulaştı. Gelen davete icabeten gittiğimde gazetenin bazı tanıdığım çalışanları çıktı yoluma karşıcı. Diğer medya kuruluşlarının katılımı tam anlamıyla sıfır noktasındaydı ve adeta 17-25 Aralık’ı takiben yaşanan iktidar mücadelesinden Cemaat’in mağlup çıktığını tescillercesine Zaman yapayalnız bırakılmış, kaderine terk edilmişti.

Tabii ki bir kesim açısından bu bir “ettiklerini bulsunlar, günlerini görsünler” tepkisi. Ama ortada basın özgürlüğü açısından karanlığı daha da koyulaştıran ve Anayasa’nın 30. maddesinin ihlali şeklinde korkunç bir hukuksuzluk var ve bu muhatabına bakılamayacak ölçüde basını-medyayı ilgilendiren bir durum.

Tabii kimileri de iktidarın cadılaştırma ve linç operasyonlarından çekinerek, korkudan ortada yoktu. Kolay değil, “resmi” olarak boynuna terör örgütü yaftası asılmış bir oluşumun en merkezi organından bahsediyoruz. Herkes bucak bucak kaçıyor. Geçmişte bu organın en ateşli savunucusu olmuş niceleri şimdi onun en vahşi muhalifi.

Bunları güle-eğlene konuşuyoruz gazeteden gençlerle. Aralarında akademik birikimimizi paylaştığımız eski üniversiteli şimdi Zaman çalışanı olanlar da var. Ve tabii bazı ortak tanıdıklarımız var:

Bugün “FETÖ” diye kriminalize edilen yapının düne kadar ekmeğini yemiş, ama şimdi yedikleri kaba pisleme yarışına girmiş AKP yandaşı akademisyenler mi ararsınız! Kayyumca şimdi Zaman’ın başına “atanma” ümidiyle yürekleri pır pır ederken, bir zamanlar aynı gazetede köşe kapmak için Cemaat kurmaylarına yaltaklananlar mı ararsınız!

Yıllarca Cemaat’le hemhalken şimdi ona düşmanlığını iktidara sadakatle harmanlamış, Erdoğan adını duyunca salavat getirmeyi öneren siyasetçiler mi ararsınız!..

Böyle kimler geldi kimler geçti diye konuşuyoruz. Sonra tartışma bir noktada kızışıyor: Zaman’a kayyım atayan hâkimin karar yazısında FETÖ Örgütü başı olarak 1970’lerde faaliyete başladığını kaydettiği Fethullah Gülen’e Tayyip Erdoğan’ın en son hangi Türkçe Olimpiyatları’nda ve ona adeta bir şahsa değil de bir “ruh”a seslenircesine hitap ettiği noktasında anlaşamıyoruz.

Ben diyorum ki Erdoğan “Gel eyy Ruh, dön memleketine” nev’inden o konuşmayı 2012 Türkçe Olimpiyatları’nda yaptı. Genç arkadaşım ısrar ediyor ve diyor ki hayır, Gezi olaylarından bir hafta sonraki 2013 Türkçe Olimpiyatları’nda yaptı.

Yani FETÖ’nün başı olan adama Türkiye Cumhurbaşkanı’nın en son 2012’de mi yoksa 2013’te mi letafet dolu sözlerle hitap ettiği noktasında anlaşamıyoruz!..

Daha fazla tartışmayı uzatmayıp meydana dönerken yakalanıyoruz biber gazına. Canhıraş şekilde çığlık çığlığa bize doğru savrulan kalabalık eşliğinde.

Gözleri yanmış, kızarmış, yaşarmış insanlar... Ağlayan, yerlerde sürüklenen başörtülü kadınlar...

 

Ve bu arada memleket dindarlığının kendi içinde AKP sayesinde yaşadığı kırılma, kardeş kavgası...

Yoldan geçen bazılarından biber gazına maruz kaldıkları için protestoculara “Gösteriniz batsın” şeklinde dindar-muhafazakâr tepkiler...

Bu tepkiyi yine aynı “dindar-muhafazakâr” motivasyonla, “Siz nasıl Müslümansınız, hırsızların yanındasınız” diye geri püskürten göstericiler...

Neredeyse birbirine kafa-göz dalacak “müminler”...

Dindarların kendi içinde çıkacak bu arbedeyi dağıtmak için onların üzerine doğru şiddetle yeniden hareketlenen polisler...

Bir taraftan göstericilere “Cehenneme kadar yolunuz var” diyen Müslümanlar...

Diğer tarafta, kendilerini gaza boğup yerlerde sürükleyen polislere “Zalimler için yaşasın cehennem” diye bağıran Müslümanlar...

Ve işte AKP’nin dindar-muhafazakâr “Yeni Türkiye”si!..

 

Yazarın Son Yazıları

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Devamını Oku
10.09.2018
Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Devamını Oku
05.09.2018
Betona tapanların mabedi yapıldı

Betona tapanların mabedi yapıldı

Devamını Oku
03.09.2018
Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Devamını Oku
20.08.2018
‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

Devamını Oku
15.08.2018
Doların da Allah’ı var!

Doların da Allah’ı var!

Devamını Oku
13.08.2018
‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

Devamını Oku
08.08.2018
Üniversite pazarı

Üniversite pazarı

Devamını Oku
06.08.2018
Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Devamını Oku
01.08.2018
‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

Devamını Oku
30.07.2018
‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

Devamını Oku
25.07.2018
Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Devamını Oku
23.07.2018
Meşihat makamı

Meşihat makamı

Devamını Oku
18.07.2018
‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

Devamını Oku
16.07.2018
Ters köşe (10.07.2018)

‘Cülus töreni’

Devamını Oku
10.07.2018
Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Devamını Oku
08.07.2018
Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Devamını Oku
04.07.2018
Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Devamını Oku
02.07.2018
‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

Devamını Oku
26.06.2018
Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Devamını Oku
25.06.2018
‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

Devamını Oku
25.06.2018
‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

Devamını Oku
11.06.2018
Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Devamını Oku
06.06.2018
Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Devamını Oku
04.06.2018
Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Devamını Oku
30.05.2018
Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Devamını Oku
28.05.2018
İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

Devamını Oku
23.05.2018
‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

Devamını Oku
21.05.2018
Eğlenceli ciddiyet: İnce

Muharrem İnce’nin mevcut iktidar ağzı karşısında en büyük avantajı, yerli ve milli “mizah duyusu”na sahip olması. Sanki Erdoğan, hiç beklemediği bir “lügat”le karşı karşıya kalmış gibi geliyor bana. Öyle hissediyorum.

Devamını Oku
17.05.2018
İnanç borsası nefslere açılırken…

İnanç borsası nefslere açılırken…

Devamını Oku
16.05.2018
‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

Devamını Oku
13.05.2018
‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

Devamını Oku
09.05.2018
Eşeğe kurban olun!

Eşeğe kurban olun!

Devamını Oku
07.05.2018
Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Devamını Oku
02.05.2018
Hitler’i anıyoruz (!)

Hitler’i anıyoruz (!)

Devamını Oku
30.04.2018
Biz tarihin yüzüne bu fotoğrafla bakacağız

Eve dönüş yolunda...

Devamını Oku
25.04.2018
‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

Devamını Oku
23.04.2018
Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Devamını Oku
18.04.2018
ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

Devamını Oku
16.04.2018
Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Devamını Oku
11.04.2018