Taner Timur’a Saygı

Taner Timur’a Saygı

06.11.2013 03:48
Güncellenme:
Takip Et:

Günümüzün iktidar sahipleri siyaset alanını kendi yöntemleriyle ustaca “temizleyerek” bugüne kadar geldiler. Yöntemleri aslında basittir; iki adım ileri, bir adım geri. Süreklilik gösteren bu yöntemin başarısı Türkiye aydınlarını uyardığı için yararlı bile sayılabilirdi ama farkında mıyız, işte bu kuşkuludur. Eğer entelektüel çevre sağlam bir zeminde tutunmayı başaramazsa Türkiye yeniden ayağa kalkmakta zorlanacak, belki de uzun bir süre teknolojiyi bilim sanma tuhaflığıyla yetinecek, kuşkunun, bilimin, aydınlanmanın, solun, sosyalist düşüncenin uzağında kalacaktır.

***

Türkiye’de bilim insanlarının, düşünürlerin, aydınların şimdi kendilerine dayatılan dogmatik, sığ düşünce kalıplarına hapsedilmeleri kuşkusuz kolay değildir; yine de onların nefes almalarını zorlaştıracak adımların atıldığını her gün bir başka alanda görüyor ve irkiliyoruz.
Üniversitenin hızla “medreseleştiğini”, dinselleştiğini, laik bilimin özgür havasında yetiştikleri halde, egemen olana hizmet etmeyi “tamamen duygusal” nedenlerle daha uygun bulanların sayısının hızla arttığını görünce derin kaygılara düşmek belki de kaçınılmazdır. Ama umutsuzluğa düşmeli mi?

***

İnsanın zihinsel ve bedensel varlığını ruhun ölümsüzlüğü fikrinden ayırarak, felsefe ile din arasındaki kavgada kendine yer arayan İbn Rüşd’ün, önceleri pek rahat çalışabildiği Kurtuba’da bu düşünceyi geliştirmeye başlayınca, “bireyleşme yolunda yeni adımlar atınca” yaşayamaz hale geldiği söylenir. O çağda ne ilahiyata teslim olmuş Batı, ne de İslam böyle bir düşünceye hayat hakkı tanıyordu.
Peki, şimdi siyasette zorbalığın üst düzeye çıktığı, bilim ve felsefenin üniversiteden kovulmaya çalışıldığı, Diyanet’in fetvalarla hayatın her alanına müdahale etmeye başladığı, ilahiyatçıların siyasetin desteğiyle boy gösterdikleri gazete köşelerinde bundan sonra atılacak iki adımı tarif ettikleri, yazdıkları bu zamanda aydın kişi ne yapacak?

***

İki adım ileri atarak şeriatın hükümlerini bilimin ve aydınlanmanın yerine geçirmeye çalışan, sonra tepkileri ölçerek bir adım gerileyen siyasetçi, büyük bir olasılıkla “devlet düzenini en fazla tehdit eden şeyin zulüm olduğunu” anlatan İbn Haldun’u da, onun Mukaddime’sini de sıkıntıyla hatırlıyor. Belki de bu nedenle zulmün asıl hedefi olarak okuyanları, yazanları seçiyor. Öyleyse yapılacak iş yazmaktan, çizmekten, düşünmekten bir adım bile gerilememek olmalı.  İşte bu nedenle günümüz Türkiyesi’nin yaşayan bilgelerinden Taner Timur’un TÜYAP tarafından bu yılın Kitap Fuarı’nda “Onur Yazarı” olarak ilan edilmesi çok yerinde, kutlanacak bir karar olmuştur. Benim de bu yazıda yaşadığımız tehlikeye dikkat çekerken masamın üzerinde duran kitaplar işte o bilgenin, Taner Timur’un kitaplarıydı. O kitaplar olmasaydı ben bu yazıyı yazamaz, unuttuğum bilgelere yeniden dönemezdim. Öyleyse Timur’un Yordam Kitap’tan çıkan “Felsefe, Toplum Bilimleri ve Tarihçi” adlı önemli eserinden bir not daha aktarayım da bugünkü tehdidin tarihsel kökenine bir not düşmüş olayım. Şöyle yazdı Taner Timur: “Ortaçağda dinle felsefe başka bir şekilde daha karşılaştılar. Bu kez felsefenin çürütülmesi ve din alanından kovulması söz konusuydu. Egemen inanca göre kuşkuya dayanan tartışmalardan kurtulan din daha özgür olacaktı. Filozofların ‘tahafut’unu (tutarsızlıklarını) ortaya koyarken Gazali’nin yapmak istediği tam da buydu.” Kısa bir süre önce iki adım ileri giderek okullardan çoktan kovulmuş olan felsefeyi kapı dışarı ederek, ilahiyat fakültelerini tümüyle dogmalar dünyasına hapsetmek isteyen Diyanet’in, daha sonra bir adım gerilediğini hatırladınız mı?
Felsefeye bu düşmanlık yeni değildir, Gazali zamanından kalmadır.
Neyse ki, bilgelerimiz hâlâ yazıp çizebiliyorlar ve yazma çizme hakkını savunmak da işte bu nedenle günümüzün temel işidir.

Yazarın Son Yazıları

Sondan Bir Önceki

Sondan Bir Önceki

Devamını Oku
07.09.2018
İdeolojinin Ekonomiyle Dansı

İdeolojinin Ekonomiyle Dansı

Devamını Oku
05.09.2018
Gazetelere Döviz Darbesi

Gazetelere Döviz Darbesi

Devamını Oku
03.09.2018
Dişleri Sökülmüş Eleştiri

Dişleri Sökülmüş Eleştiri

Devamını Oku
02.09.2018
Hava Tükenmeden

Hava Tükenmeden

Devamını Oku
31.08.2018
Burjuvazi Mon Amour!

Burjuvazi Mon Amour!

Devamını Oku
29.08.2018
Haftanın Dökümü

Haftanın Dökümü

Devamını Oku
27.08.2018
Hep Biz mi Ödeyeceğiz?

Hep Biz mi Ödeyeceğiz?

Devamını Oku
26.08.2018
Unutma Yarın Cumartesi

Unutma Yarın Cumartesi

Devamını Oku
24.08.2018
Geleceği Kurtarmak (22.08.2018)

Geleceği Kurtarmak

Devamını Oku
22.08.2018
Büyük Sorunumuz: İşsizlik

Büyük Sorunumuz: İşsizlik

Devamını Oku
20.08.2018
Umutsuzluğun Düşmanı Samir Amin

Umutsuzluğun Düşmanı Samir Amin

Devamını Oku
19.08.2018
Gazetecilik ölüyor mu?

Gazetecilik ölüyor mu?

Devamını Oku
17.08.2018
Kim Kriz İster?

Kim Kriz İster?

Devamını Oku
15.08.2018
Gazeteciliğin Tanımı Değişmedi, Değişmeyecek

Gazeteciliğin Tanımı Değişmedi, Değişmeyecek

Devamını Oku
13.08.2018
Krizin İki Cephesi

Krizin İki Cephesi

Devamını Oku
12.08.2018
Zamanıdır Yeni Bir Aşkın

Zamanıdır Yeni Bir Aşkın

Devamını Oku
10.08.2018
Kriz İçinde Kriz

Kriz İçinde Kriz

Devamını Oku
08.08.2018
Gazetecinin İşi

Gazetecinin İşi

Devamını Oku
06.08.2018
Katı Olan Her Şey...

Katı Olan Her Şey...

Devamını Oku
05.08.2018
Necdet Bulut Olsa Ne Derdi?

Necdet Bulut Olsa Ne Derdi?

Devamını Oku
03.08.2018
Quo Vadis Kardeşler?

Quo Vadis Kardeşler?

Devamını Oku
01.08.2018
Hayvan Haklarına Ne Oldu?

Hayvan Haklarına Ne Oldu?

Devamını Oku
30.07.2018
Ben Gelmem!

Ben Gelmem!

Devamını Oku
29.07.2018
‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız...’

‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız...’

Devamını Oku
27.07.2018
Platon’un Devlet’ini Okurken

Platon’un Devlet’ini Okurken

Devamını Oku
25.07.2018
Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

Devamını Oku
23.07.2018
Uçardık Gökyüzüne Doğru

Uçardık Gökyüzüne Doğru

Devamını Oku
22.07.2018
Açıkları Kim Kapatacak ya da Meclis’in İşlevi

Açıkları Kim Kapatacak ya da Meclis’in İşlevi

Devamını Oku
20.07.2018
Rejim Değişti Devlet Dönüşüyor

Rejim Değişti Devlet Dönüşüyor

Devamını Oku
18.07.2018
OHAL Gidiyor mu? AİHS 15. Madde Kısıtları Kalkıyor

OHAL Gidiyor mu? AİHS 15. Madde Kısıtları Kalkıyor

Devamını Oku
16.07.2018
Muhafazakârlık

Muhafazakârlık

Devamını Oku
15.07.2018
Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

Devamını Oku
13.07.2018
Ne Oldu, Ne Olacak?

Ne Oldu, Ne Olacak?

Devamını Oku
11.07.2018
Medyanın Zor Günleri

Medyanın Zor Günleri

Devamını Oku
09.07.2018
Kana Rengini Veren Nedir?

Kana Rengini Veren Nedir?

Devamını Oku
08.07.2018
Bir Başka Açıdan

Bir Başka Açıdan

Devamını Oku
06.07.2018
Daron Acemoğlu Ne Diyor?

Daron Acemoğlu Ne Diyor?

Devamını Oku
04.07.2018
‘Gazetecilik Suç Değildir’ ve Gazetecinin Suçları

‘Gazetecilik Suç Değildir’ ve Gazetecinin Suçları

Devamını Oku
02.07.2018
‘Dur Bakalım Ne Olacak?’ (01.07.2018)

‘Dur Bakalım Ne Olacak?’

Devamını Oku
01.07.2018