Hayalet gemiler

09 Şubat 2018 Cuma

Bir denizci çocuğu olarak babamdan ve uzun yolculuklarda arkadaşlarından çok sayıda ilginç hayalet gemi öyküsü dinledim. En ilginçlerinden biri 1861 yılında inşa edilen Amazon adlı yelkenli gemininkiydi. Bu öyküye yakınlarda internette rastladım. Gemi, 1872 Ekimi’nde denize açılmış aralık ayında başka bir gemi tarafından denizin ortasında bulunmuştu. Bulunduğunda içinde hiç kimse yoktu, okyanusta başıboş seyrediyordu.
Gemide bir uğursuzluk vardı. Geminin ilk kaptanı ilk sefere çıktıktan dokuz gün sonra ölmüş, daha sonra bir balıkçı teknesiyle çarpışmıştı. Gemi tersanede tamir edilirken yangın çıkmış, daha sonrasında Manş Denizi’nde bir gemiyle çarpışmış, 1867’de karaya oturmuştu. Tamir edildikten sonra 1868 yılında adı Mary Celeste olarak değiştirilmiş, Amerika ile Adriyatik Denizi arasında sefer yapmaya başlamıştı.
Mary Celeste 1872 ekiminde İtalya’ya doğru yola çıktı. Gemide kaptanın karısı ve kızı ile yedi mürettebat bulunuyordu. Yükü 1700 varil alkoldü.
Dei Gratia adlı bir geminin kaptanı 4 Aralık günü uçsuz bucaksız denizde bir gemi gördü. Gemide bir tuhaflık vardı, sanki kontrolsüz bir şekilde sürükleniyordu. Gemiye yanaşan Dei Gratia’nın mürettebatı şaşkına döndü. Gemi insansızdı. Yelkenleri yırtılmıştı. Hiçbir kaza ve çatışma izi yoktu. Fakat bir filika, pusula ve seyir defteri ortada yoktu. Gemideki yükün ve gemicilerin kumanyasının yerli yerinde olması bir korsan saldırısı olasılığını boşa çıkarıyordu.

***

Olay basına yansıyınca çeşitli komplo teorileri üretilmeye başladı. Kimilerine göre gemi Dei Gratia’nın mürettebatı tarafından yağmalanmış, içindekiler öldürülmüştü. Fakat Dei Gratia gemisinin, Mary Celeste’den bir hafta sonra yola çıktığı belli olunca bu teori de çöktü. İleri sürülen bir başka teori de geminin şiddetli bir fırtınaya yakalandığı, gemidekilerin bir filikayla kaçtıkları yönündeydi. Fakat o ay içinde şiddetli bir fırtına görülmemişti. En ilginci ise Londra’da yayımlanan bir dergide Mary Celeste gemisinde yolcu olduğunu iddia eden birinin ifadeleriydi. Adam ifadelerinde geminin uğursuz, lanetli olduğundan yola çıkmış, bir hikâye kurgulamıştı. Fakat bu hikâyeyi Sherlock Holmes kitapları yazarı Arthur Conan Doyle’nin ürettiği ortaya çıkmıştı.
En sonunda şu teori gerçek olarak kabul gördü. Gemi bir fırtınaya tutulmuş, geminin ambarında birkaç varil yerinden düşerek parçalamış, gemiye gözleri yaşartan bir buhar ve dayanılmaz bir koku yayılmıştı. Kaptan, mürettebatı ve ailesini geminin arkasına bir halatla bağlı filikaya bindirmişti. Buhar ve koku geçince yeniden gemiye geçeceklerdi. Hava rüzgârlıydı. Halat koptu. Geminin yelkenleri şişerek hızla filikadan uzaklaştı.

***

Bugün de denizlerde her birinin öyküsü farklı hayalet gemiler var. Fakat bunlarla ilgili teoriler üretilmiyor çünkü hayaletleşmelerinin nedenleri belli. Çoğunlukla sahipleri iflas ettiğinden gemiler herhangi bir yerde terk ediliyor. Bugün yalnız Marmara Denizi ve İzmit Körfezi’nde 50 civarında hayalet gemi var. Aylarca, yıllarca demirledikleri yerde duruyorlar. Zaman zaman bazıları demir tarayıp karaya vuruyorlar. Bunun son örneği 2015 yılında terk edilen, on gün önceki lodos fırtınasında Zeytinburnu’nda karaya vuran Kamboçya bandıralı Tallas adlı yük gemisi. Aynı sahilin açıklarında Bereket adlı bir gemi var. 2014 yılında terk edilmiş. 2017’nin şubat ayında dörtte üçü batmış, yalnızca kaptan köşkü ve üst güvertenin bir bölümü su üzerinde kalmış.
Bu hayalet gemiler gerek deniz trafiği gerekse denizi kirletmeleri açısından büyük tehlike oluşturuyorlar. Fakat sahip çıkanları yok. Bazıları hâlâ yakıt sızdırıyorlar. Hiçbirinin sigortası yok; bir kaza durumunda mağdurun zararını kimin karşılayacağı meçhul.
Eski yıllarda bu tür gemilerin batırılarak balıkların üremesine destek olunacağı düşünülürdü. Fakat bu gemilerdeki kimyasal bazlı malzemelerin ve elektronik donanımların deniz ekolojisine büyük zarar vereceği bilim insanları tarafından saptandı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın bir an önce bu gemilerin uygun bir limana çekilmesini sağlayacak adımları atması, önlem alması gerekiyor. Denizlerimiz hurdalığa dönmemeli. Yarın çok geç olacak.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları