Hikmet Çetinkaya

Örgütlenme..

28 Nisan 2018 Cumartesi

                                                                                               Tarihe not düşmek için: 44
Edirnekapı Erkek Öğrenci Yurdu’nda neler olup bitiyor? Bir öğrenci, bu sorunun yanıtını şöyle veriyor:
Yurt bir ünlü tarikat şeyhinin yönetimi ve denetimi altında. Tarikat şeyhinin imamı ve başimamı yurdu yönetiyor. Yurtta kalan yurtsever, demokrat öğrencilere baskı yapılıyor...
Gazeteye gelen öğrenci, o ünlü şeyhin tarikatına girmiş, üniversite birinci sınıfında. Tam bir buçuk yıl o tarikatın içinde kalmış. Sonra ayrılmış.
Diyor ki:
Ölümle tehdit ediliyorum...
Bizim bu köşede sık sık yinelediğimiz konulara değiniyor öğrenci. Nasıl örgütlendiklerini, ekonomik olarak nasıl güçlendiklerini anlatıyor uzun uzun.
Ardından ekliyor:
O tarikat şeyhinin kontrolünde olan gazeteler ve dergilerin ‘Terörle Mücadele Yasa Tasarısı’nın sekizinci maddesine karşı çıkmalarının anlamı ortada. Çünkü yasa gerçekleşirse vakıflar mahkeme kararıyla kapanacak. İşte bu işlerine gelmiyor. Çünkü çok sayıda eğitim öğretim vakfı bulunuyor. Vakıflar kurban derisinden büyük kazanç sağlıyor. Kurban derilerinden gelen paralar, özel dershaneler, özel yurtlar için harcanıyor...
Soruyoruz: .
Nasıl oluyor anlatır mısınız?
Yanıt veriyor:
Tüm Türkiye’de görevli imam ve baş imamlar sayesinde oluyor bu örgütlenme. Tarikat şeyhinin İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den Kars’a, İzmir’den Trabzon’a, Sakarya’dan Diyarbakır’a dek uzanan çizgide imam ve başimamları bulunuyor. Ayrıca esnaf komiteleri de bu kişilere destek veriyor. Şeyhin temsilcileri kod adı kullanıyor.Örneğin adı Hasan Yorulmaz, onun adı değiştiriliyor, Ali İpek oluyor...
Soru:
“Ne yapıyor bu kişiler?
Yanıt:
Her okulda öğretmenler var. Tarikatın kolları olarak çalışır. Çalışkan, ama yoksul öğrencileri seçerler. Kendi dershanelerinde yetiştirirler. Sınavlara hazırlarlar. Sınavı kazandıktan sonra gittikleri kentte o öğrencilere kalacak yer sağlarlar, kayıtlarını yaptırırlar. Her ay 200-300 mark harçlık verirler. Elbise alırlar. Öğrenciler de tüm bunlara karşı tarikat şeyhinin görüşlerini başka öğrencilere aşılar, gazete ve dergilerin abone işlerini yapar. Bu, tam bir örgüt işidir. Tek amaçları vardır: Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak...
Bu konuda somut bir örnek: “Akyazılı Vakfı” yöneticileri sekiz yıl önce “Maltepe Askeri Lisesi”ne “sahte sağlık raporu”yla öğrenci soktu. Vakıf yöneticileri ve öğrenciler İzmir DGM’de yargılandı. Sonuçta öğrenciler askeri liseden atıldı...

***

Başbakan Tansu Çiller o
ünlü tarikat şeyhiyle konuşmak için aracılar gönderir.Üsküdar Altunizade’deki bir özel dershanenin çatı katını “botanik bahçesi”ne çeviren ve orada yatıp kalkan tarikat şeyhi yanıt verir:
Görüşürüm, ama Terörle Mücadele Yasa Tasarısı’nın sekizinci maddesine karşı çıksın...”
Tansu Hanım, Murat Karayalçın’ı arar. Der ki:
Yasa tasarısını biraz bekletelim. Çünkü DYP grubundan tepki alıyorum...
Murat Bey turlara başlar. ANAP lideri Mesut Yılmaz’la görüşür. Yılmaz da “Grubumda tepki var” yanıtını verir...
Sonunda bir özel televizyonda konuşur Karayalçın. Konuşmasında “Kürtlere federasyonu tartışalım” anlamı çıkan tümceler kullanır. Bilerek mi yoksa bilmeyerek mi böyle konuşur tam olarak anlaşılmaz. Ama anlaşılan şudur:
Şeriatçı kesimle bir uzlaşma zemini yaratmak...
Nasıl mı?
Tarikat şeyhinin istediği biçimde...
Çünkü yasa, terör örgütüne fiili yardım eden vakıf, okul, öğrenci yurtlarının cezalarının üçte bir oranında artmasını, ayrıca mahkeme kararıyla kapatılmasını öngörüyor...
Elbet vakıf, okul, öğrenci yurdu değil. Aynı biçimde dernek, sendika, siyasi partiler de bu kapsam içinde.
Vakıf, okul, yurt denilince ünlü tarikat şeyhleri ayağa kalkıyor, parti denilince de Necmettin Erbakan ve arkadaşları. DYP’li Burhan Özfatura ünlü tarikat şeyhi” adına imza topluyor, yanına da Melih Gökçek’i, ANAP’lı Aytaç Durak’ı alıyor. İlan paraları da RP’li işadamından geliyor.

***

Oyun içinde oyun izliyoruz günlerden beri...
Şeriatçı vakıflar, okullar ve yurtların bugün kimlerin denetiminde olduğunu bilmeyen yok...
Ya üniversitelerdeki şeriatçı örgütlenmeye ne denir?
Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nde kaloriferler yanmıyor. Onun için de öğrenciler hastalanıyor. Ama Atatürk Eğitim Fakültesi’ne ikinci mescit açılıyor...
SHP, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı’nın sekizinci maddesi için ödün üstüne ödün veriyor...
Şeriatçılar devletin içinde örgütlü, DYP ve ANAP Meclis gruplarında etkili...
Şimdi soruyoruz:
Şeriatçı gazeteler bugüne dek şeriatçı terör örgütlerine hiç karşı çıktılar mı?
Çıkmadılar...
Onlara göre Müslümanlar adam öldürmez, kaçakçılık yapmaz...
Ayşegül Tecimer’in yakın dostu kim?
Sarıklı, çember sakallı, cüppeli antikacı Muzaffer Gültekin...
Vallahi bunların Allahları dolar, peygamberleri mark. Hepsi de “sahte Müslüman.” Ticret, siyaset, tarikat ilişkisinde küplerini doldurmak tek amaçları...
Bu yazı 03.12.1994 tarihinde yayımlanmıştır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları