Şafak Pavey...

04 Ocak 2012 Çarşamba
\n\n\n

Yeni yılın ilk yazısına Şafak Pavey ile başlamak istedim. Şırnak Uluderede 35 köylünün katledildiği; Vanda insanların yeni yılı çadırlarında soğuktan titreşerek; hekimlerin, akademisyenlerin, gazetecilerin hapishanedeki koğuşlarında sevdiklerinden uzak karşıladıkları saatlerde genç, ileri görüşlü, dik duruşlu, üstelik engelli, üstelik kadın bir siyasetçinin son günlerde sosyal medyada çok izlenen ve tartışılan 10 dakikalık konuşması ile.. Paveyi tanırsınız...

\n

İsviçrede Cenevre Üniversitesinde sanat eğitimi aldığı dönemde tekerlekli sandalyedeki bir arkadaşını trene bindirmeye çalışırken geçirdiği bir kaza sonucu sol kol ve bacağını kaybetmişti. Buna karşın yaşama sevincinden, gücünden hiçbir şey yitirmedi, hatta bu duruşu ile Zürih Üniversite Hastanesinde tez konusu bile oldu.

\n

Pavey, Birleşmiş Milletlerdeki Engelli İnsan Hakları Sekreterliği görevini bırakarak 15 yıl sonra Türkiyeye geri döndü ve 12 Haziran 2011 seçimlerine girip CHP İstanbul 1. bölge 5. sıradan milletvekili seçildi. Pavey 27 Aralıkta TBMMde AB Bütçe Görüşmeleri sırasında söz alarak kürsüye çıktı. Sade yeşil ceketi ve protez bacağı ile. Son derece sakin, kendinden emin bir ses tonuyla ve oradakilere bir anlamda insanlık dersi vererek. Konuşmasının odak noktasına insanı yerleştiren Pavey, Etnik köken, mezhep rekabeti ve öğrenci susturmasının barut fıçısına çevirdiği bir ülkede yaşıyoruz. Yarım yüzyıldır aynı sorunlarla boğuşan bir ülkede Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Dünya İnsani Gelişme raporunda 187 ülke arasında 92nci sırada Okula gitme süresi dört yıl, nüfusun yarısının sosyal güvencesi yok, çalışanların yüzde 60ı mesleksiz, meslekli olanları da atanmıyor. Görülüyor ki, beton tutkusu ve banka performansı insanın gelişmesi için yeterli olmuyor…” derken konuşmasını şöyle sürdürüyor:

\n

“…Ortada ters yönlere giden, birbirini yok eden paralel bir politika izleniyor. Devlet karakolda Fevziye Cengizi dövüyorsa, İrfan Törenin hastane odasında Güldünyayı öldürmesiyle nasıl mücadele edebiliriz? Kadına Karşı Şiddet Sözleşmesinin ilk imzacısı ülke olarak böbürlenirken, aynı gün Rumuz N.Ç. kararı Yargıtay tarafından onaylanıyor. Uygulanmayan insanlık değerleri arşivine bir yenisi daha konulmuş oluyor…”

\n

“…Öğrencinin saçını kesmeyecek, poşusunu tutuklamayacak, parasız eğitim hakkı, su hakkı, barınma hakkı ya da doğa hakkı için yaptığı gösteriye tahammül edeceksiniz. Vatandaşlarınız madenlerde ve depremlerde aldırmazlıktan ölmeyecek, yağmur yağınca duble otoyollarda boğulmayacak, uçurumdaki gelir dağılımının mağdurları, yoksulluk sınırında yaşayan insan sayısı nüfusun beşte biri olmayacak. Eşcinsel vatandaşlarınız toplumun en alt katına itilmeyecekler…”

\n

“…Demokraside en önemli kıstas soru sorabilme hakkıdır. Soranlar cezaevinde. O halde ben soruyorum. İçinde yaşadığımız bir demokrasi mi? Demokrasinin illüzyonu mu?...

\n

Bu ülkede bir şeylerin artık değişmesini istiyorsak siyasette ve Mecliste Paveyler çoğalmalı. Türkiyede ayrım yapmadan her mağdurun yanında koşulsuz yer alabilecek, onları sürekli savunabilecek, yetkililerden sürekli hesap sorabilecek bir ortam ancak çıkış yolu olabilir. Dokunulmazlık haklarını en azından bu ulvi amaçla kullansalar keşke...

\n\n\n

Girişimci kadınlara yeni bir fırsat

\n\n\n

Eğer biz toplum olarak öteki yarımızı yani kadınları iş yaşamının içine sokamıyorsak, onların potansiyelinden yararlanmıyorsak dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alma hedefini gerçekleştirmemiz mümkün olamaz..Bu sözler Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Erkuta ait. Türkiyede kadın istihdamının içler acısı olduğu ortada. AB ortalaması yüzde 60ta iken bizde yüzde 26. Kadınların kendi işlerini kurmaları önemli bir çıkış yolu. Ancak burada da ciddi engeller ve zorluklar söz konusu. Kadın girişimciliği konusunda bugüne kadar ortak çalışmalar yapan KAGİDER (Kadın Girişimcileri Derneği) ve Özyeğin Üniversitesi bu kez aralarına ANGİKADı da alarak yeni bir proje başlatıyor: İşini yeni kurmuş girişimci kadınlara zorlu ilk yıllarında destek olmak üzere Avrupa Birliği destekli Avrupa Kadın Girişimcileri Mentor Ağıprojesi. Avrupa Birliği desteğiyle ve 1 milyon Avro bütçeyle toplam 17 ülkede uygulanacak olan proje 2 yıl süre ile yürütülecek ve 13 başarılı KOBİ sahibi iş kadını 18 ay boyunca işini yeni kurmuş yeni 26 kadın girişimciye mentorluk yapacak. Aslında bu sadece bir başlangıç. KAGİDER Başkanı Gülten Türktan bu uygulamanın bir model oluşturacağını ve ileride AB projesi olmaksızın da Anadoluda benzer yapılanmalar oluşturacaklarını söylüyor. Ben toplantıyı izledim ve kadınların gözlerinde o heyecanı ve azmi gördüm. Kadınlara güveniyorum.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları