Yerli Otodan Pancar Motor'a...

08 Şubat 2012 Çarşamba
\n

\n\n\n

Geçen hafta Yükselen Güç: Devlet Kapitalizmi” başlıklı yazımda The Economist dergisinin geniş bir dosya halinde incelediği Devlet Kapitalizminin Yükselişi: Gelişmekte olan Ekonomilerin Yeni Modeli konusuna yer vererek Çin, Rusya ve Brezilyanın başı çektiği gelişmekte olan ülkelerde kamu şirketlerinin dünya ticaretinde ve sermaye piyasalarında ön saflarda olduğu bir dönemin içindeyizdemiştim. Yalnız Çin, Brezilya, Rusyanın değil Singapur, Güney Afrika ve Arap ülkeleri gibi devlet kurumlarının, büyük şirketlerle iç içe geçmiş yapısının incelendiği dergi dedevlet kapitalizminde piyasaya görünen bir elin müdahale ettiğini yazıyordu. Son 30 yılda Çinin her yıl ortalama yüzde 9.5 büyümesi, yine Çinin uluslararası ticaretteki payının her yıl yüzde 18 dolayında artmasının arkasındaki en büyük etmen kamu şirketleri. Kendi yazımın sonunu Her şeyini babalar gibi özelleştiren Türkiyenin kendine bu dönemin yeni modeli içinde nasıl bir yer açacağı sorusunu ortaya atalım. Artık elimizde ne bir TÜPRAŞ, ne bir PETKİM ne bir Ereğli kaldı. Teletaş çoktan ruhunu teslim etti. Türk Telekom Lübnanın kucağından Katarın koynuna geçiyordiyerek bitirmiştim. Birkaç gün sonra Pancar Motor olayı patlak verdi. Üstelik tam da “yerli otomobil” ve “yerli marka” kavramlarının tartışıldığı bir dönemde. Motoru ve şasisi Fiattan otomobilin nasıl yerli sayılabileceği sorgulanırken... Bildiğiniz gibi Pancar Motor Türkiyenin ilk yüzde 100 yerli motor fabrikası. Sevelim sevmeyelim, o ayrı bir konu, merhum Necmettin Erbakanın önderliğinde Türkiyenin dizel motor ihtiyacını karşılamak için 1956 yılında devlet tarafından kuruldu. İlk kurulduğunda adı Gümüş Motordu, 1965 yılında Pancar Motor olarak isim değiştirdi.

\n

Kısa zamanda marka oldu. Yıllar yılı Anadolunun her köşesinde çiftçinin sağ kolu oldu: Tarlaları suladı, küçük traktörlere güç verdi, jeneratörleri çalıştırdı. Anadolu da pat pat diye adlandırılan pikap gibi römorkların üzerine varıncaya kadar her anlamda tarımına, sanayisine hizmet etti.

\n

1964 yılında fabrika Türkiye Şeker Fabrikaları ve Pancar Kooperatiflerinin sahipliğine geçip özelleşti. Geçen 56 yıl içinde iki kez iflas etme noktasına gelen fabrika, 1980’li yıllarda devlet yardımıyla, 1990lı yıllardaki krizde fabrika arazisini satarak ayakta kalabildi. 2009 yılında markayı yeniden diriltme çabaları sonrasında Pancar Motor, borçlarını yapılandırıp yeni modeller çıkardı. Çin ve uzakdoğu rakiplerin yanı sıra Türkiyede üretim yapan İtalyan Lombardininin pazar payını artırması Pancar Motoru da yeni arayışlara yöneltti. Öyle ki son üretilen alüminyum gövdeli motor eski hantal gürültülü motorun yerini aldı üstelik çok daha düşük bir maliyetle. Bununla da yetinilmedi. 2008de bir kamyonet üretilmesi fikri oluşmuştu. At arabalarının yerine alabilecek hafif bir ticari araç. Fabrikada örgütlü Birleşik Metal-İşin işyeri temsilcisi Murat Özdene konuyu sorduğumuzda şunları söyledi:Evet bir deneme üretimi yaptık. Maliyet biraz yüksek çıktı bu yüzden seri üretime geçilemedi. Ancak yönetim de işin üzerine gitmedi. Devlet desteği alınabilir, AR-GE çalışmalarıyla maliyet kesinlikle aşağıya çekilebilirdi. Şu anda ülkede bu tarz Hint malı, Çin malı araçlar dolaşıyor...

\n

Ancak 2002-2007 arasındaki kira borçları yüzünden 2 ay önce Pancar Motora tahliye davası başlatıldı. Başlatan kurum arsanın sahibi Kayseri Şeker. Ancak çalışanlar Pancar Motorun Yönetim Kurulu Başkanı aynı zaman şirketin en büyük hissedarı konumundaki Eskişehir Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Halil Ünalı da suçluyor. Birleşik Metal İş 2. Nolu Şube Başkanı Yılmaz Bayram ile telefonda konuştum. Bayram, fabrikanın bu duruma gelmesinde 12 yıldır yönetimde olan ve aynı zamanda Eskişehirspor Kulübü Başkanı Ünal ve ekibinin payı olduğu görüşünde.Ünal önce üretimi bitirdi, zarar eder noktaya getirdi, şimdi haciz işlemleri başladı. Fabrikayı Eskişehire taşıyacağını söylemişti onu bile yapmadı. Makineleri satma peşindediyor.

\n

Sonuçta 56 yıllık Pancar Motor Bayrampaşadaki fabrikasını tahliye etmeye hazırlanıyor. Fabrikanın 44 dönümlük arsası, İstanbul emlak devlerinin iştahını kabartmış durumda. İşin en acısı ise Pancar Motorun batışı konusunda, yerli otomobil üretme iddiası taşıyan AKPli politikacılardan en küçük bir ses bile çıkmıyor olması. Hatırlayın; Amerikan otomotiv devi General Motors tam iflasın eşiğine gelmişken ABD devleti bu büyük markanın yok olmasına razı olmamıştı. ABD yönetimi 2009 yılında 52 milyar dolarlık destekle iflastan kurtarmıştı. ABD Hazinesi GMnin yüzde 32 hissesine sahip.

\n

Başta da dediğim gibi dünyada fırtına gibi esen bir model var: Devletlerin kendi markalarına sahip çıkmaları ve küresel rekabette ellerini güçlendirmeleri. Biz ise elimizdeki değerlerin farkında bile değiliz. Bir yerlerde sessiz sedasız bir yerli araç üretiliyor. Üstelik yüzde yüz yerli bir motor ile... Biz ise onu geliştirip güçlendireceğine elinin tersi ile iten mantık ile nereye koşuyoruz o da belli değil...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları