Cama yapıştırılabilen filmden elektrik üretebilen sistem

Bartın Üniversitesinde (BARÜ) atık polimerlerden üretilen ışıldayan filmler aracılığıyla güneş enerjisinin lojistiğini sağlayarak elektrik üretebilen ‘akıllı’ pencere sistemi patent aldı. Türkiye’de ilk defa geri kazanılarak üretilen yarı saydam polimer kaplamanın akıllı pencerelere entegresi ile ile güneş ışınlarının bir kısmı kullanılarak ev ve işyerleri kendi elektriklerini üretebilecek.

Bartın Üniversitesinin (BARÜ) akıllı pencerelerle güneş enerjisini hasat ederek elektrik üretilebilmesini sağlayan proje başarıyla tamamlandı. BARÜ Proje ve Teknoloji Ofisinden Öğr. Gör. Dr. Erkan Aksoy’un uzun soluklu çalışmaları sonucunda atık polimerlerden ışıldayan filmler üretildi. Türkiye’de ilk defa geri kazanılarak üretilen polimer kaplamanın ‘akıllı’ pencerelere entegre edilmesiyle güneş ışığının hasat edilerek emilen enerjinin daha uzun dalgaboyuna dönüşümü sağlandı. Yoğunlaşan foton enerjinin polimer kaplama içerisinde lojistiğini esas alan bu sistem Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan başvurunun ardından tescillendi.

Ev ve işyerleri kendi elektriklerini üretebilecek

Enerji üzerine çalışmalar yapan ce kimyager olan Dr. Aksoy, ‘‘Atık Polimerlerden Standart Işıldayan Film Üretim Yöntemi’’ başlıklı patent buluşu hakkında bilgi vererek hayata geçirilecek bu projenin Türkiye’de yerli ve milli bir ürün olarak enerji sektöründe yer alacağını söyledi. Temiz ve sürdürülebilir bir gelecek için güneş enerjisinin faydaya dönüştürülmesinde Moleküler fotonik teknolojilerinin önemini de vurgulayan Dr. Aksoy, “Bu buluş, akıllı pencere sistemlerinde güneş ışığını hasat ederek, emilen enerjinin daha uzun dalgaboyuna dönüşümünü, ardından da bu yoğunlaşan foton enerjinin polimer kaplama içerisinde lojistiğini esas alan bir prototip yer almaktadır. Atık bir polimer türünün geri kazanımına da odaklandığımız bu çalışma enerji üretiminin bir aracı olarak işlev görecektir.” dedi.

Elektrik üretilirken aydınlanma ve ısınmaya engel olmayacak

Ev ve işyerlerine kaplanabilecek olan polimerlerin yüzde 99 oranında atık maddelerden üretildiğini hatırlatan Dr. Erkan Aksoy, ‘’Atık polimerlerin geri kazanılarak, organik güneş yoğunlaştırıcılarında kullanılması çalışmamız. Türkiye Patent ve Marka Kurumundan tescil almıştır. Bu malzememiz, yüzde 99 oranında atık bir polimerin geri kazanılarak, laboratuvar ortamında dönüştürülmesini esas almaktadır. Oldukça düşük miktarlarda organik yarı iletken boyalarımızın katkılanması ile birlikte kendi florasans ışığını yaymaktadır. Bunu akıllı pencere sistemlerine kapladığımızda güneş enerjisini emip, kendi enerjisini üretmektedir. Bu sayede evler kendi elektriklerini üretebilecekler’’ ifadelerini kullandı.

Hem yarı saydam, hem esnek hem de sağlam

Aksoy, üretilen polimerin yarı saydam, esnek ve sağlam olduğunu belirterek, güneş ışığını gören her zemine kaplanabileceğini ifade etti. Erkan Aksoy, ‘Doğrudan güneş ışığını alabilecek her yere kaplanabilir. Yarı saydam olduğu gibi oldukça esnek, sağlam bir yapıda. Bu nedenle sadece düz yerlerde değil, farklı mimarilerde de kullanılabilir. Yarı saydam olması nedeniyle pencereye entegre edildiğinde güneş ışınlarının bir kısmını emerken, diğer dalga boylarındaki ışıklar camdan geçebilir ve evin içerisine iletebilir. Bu sayede ışıklar hem elektrik üretebilirken hem de ışınlar evinizi ısıtabilir ve aydınlatabilir’’ ifadelerine de yer verdi.

Bir yıllık çalışmanın ürünü

Bu projenin yaklaşık 1 yıl süren yoğun çalışma ve emeklerle ortaya çıktığında anlatan Aksoy, ‘’Bu pojemiz yaklaşık 1 yıl süre ile tamamlandı. Öncelikle içerisinde yüksek florasans yapan organik malzeme, uzun araştırmalar sonucunda dizayn edildi. Ardından labaratuvar ortamlarında sentezlenerek, onların fotofiziksel özellikleri karakterize edildi. Atık polimer işlemi yapıldıktan sonra birbirleri içerisindeki kombinasyonu mükemmel olduğu kanıtlandı. Bir ürün haline dönüştürüldü’’ dedi.

Üretilen polimer ve akıllı pencere sisteminin Türkiye’de ve dünyada yoğun ilgi göreceğini beklediklerini de anlatan Dr. Erkan Aksoy, ‘Türk patent ve marka kurumundan tescillenen bu ürünümüzün, hem yerli hem de yabancı firmaların dikkatini çekeceğini düşünüyoruz ve pazara hızlı bir giriş yapacağını umuyoruz’’ diye konuştu.
“Fikirden ürüne giden süreçte yetkinliklerimizi artırıyoruz”