SES İzmir 2 No’lu Şubesi, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde yaşadığı sorunları ve talepleri dile getirmek için İzmir Şehir Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını şube eş başkanı Osman Maçça okudu.
"GREV HAKKI OLMADAN GERÇEK PAZARLIK OLMAZ"
SES İzmir 2 No’lu Şube Eş Başkanı Osman Maçça, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ekonomik olarak derin bir çıkmazda olduğunu söyledi. Maaşların yoksulluk sınırının altında kaldığını belirten Maçça, “İş barışımız bozulmuş, aldığımız ücretlerin düşüklüğü espri konusu yapılmıştır” dedi. Maçça, grevli ve gerçek toplu sözleşmeli bir sendikal düzenin, 200 yıllık emek mücadelesinin temel kazanımlarından biri olduğunu vurguladı.
"ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI UYGULAMALAR VAR"
Osman Maçça, Türkiye’deki kamu emekçilerinin grevsiz toplu sözleşmeye zorlandığını belirterek, bunun 1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, ILO sözleşmeleri, Avrupa Sosyal Şartı gibi uluslararası belgelerle çeliştiğini ifade etti. Maçça, “Memurların grev hakkı uluslararası sözleşmelerde güvence altındadır. Türkiye, taraf olduğu bu sözleşmelere uygun şekilde iç hukukunu düzenlememekte ve sermaye yanlısı bir tutum sergilemektedir” dedi.
"GÜÇ DENGESİZLİĞİ GERÇEK PAZARLIĞI ENGELLİYOR"
Toplu sözleşme sürecinde güç dengesizliği olduğuna dikkat çeken Maçça, “Bir tarafta devletin otoritesini kullanan kamu işveren heyeti, diğer tarafta hiçbir yaptırım gücü olmayan sendikalar var” ifadelerini kullandı. Maçça, mevcut sistemde grev hakkının yok sayıldığını ve bu nedenle sendikaların işlevsiz bırakıldığını savundu. Yandaş sendikaların kamu işvereni gibi davrandığını da söyleyen Maçça, “Emekçilerin lehine karar alınması için hep birlikte baskı kurmalıyız” dedi.
"TEMEL HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ"
Fiili ve meşru mücadelenin sendikal kazanımların tek yolu olduğunu belirten Maçça, “Kimseden icazet almadan mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizi grevsiz, etkisiz bir toplu sözleşme sistemine mahkûm eden yapıya boyun eğmeyeceğiz” şeklinde konuştu. Maçça, 7 dönem boyunca uygulamaya konmayan sözleşme maddelerinin artık kamu emekçileri nezdinde inandırıcılığını yitirdiğini ifade etti.
"TÜM SAĞLIK EMEKÇİLERİNİ MÜCADELEYE DAVET EDİYORUZ"
Toplu sözleşme sürecine ilişkin taleplerini iş yerlerinden gelen anketler, sandık sonuçları ve şube toplantılarında oluşturduklarını söyleyen Maçça, bazı temel talepleri şöyle sıraladı:
Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırının üzerinde, emekliliğe yansıyan temel ücret verilmesi. Grevli toplu sözleşmeli özgür sendika yasası çıkarılması. Fiili hizmet süresinin tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi. Şiddet üreten sağlık sisteminin değiştirilmesi ve yeni bir sağlık sistemi inşası için ortak çalışmalar yürütülmesi. Basın açıklamasının sonunda Maçça, “Bugün Ankara’da Sağlık Bakanlığı önünde ve tüm illerde kamu kurumları önünde taleplerimizi haykırıyoruz. Tüm sağlık emekçilerini ve örgütlü yapıları bu mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz” dedi.