Eğitim Sen Ankara 5 No'lu Üniversiteler Şubesi, Ankara Üniversitesi Tandoğan Kampüsü önünde üniversitenin Sayıştay raporlarındaki usulsüzlüklere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Şube sekreteri Mustafa Kemal Coşkun Ankara Üniversitesi'ne ait raporda Tıp Fakültesi’nde yapılan Döner Sermaye ödemelerindeki usulsüzlükler ve kamu zararlarının açıkça ortaya konulduğunu belirterek, "Peki ya sümen altı edilerek Sayıştay’dan da gizlenen dosyalardaki kamu zararları ne olacak? Bu yılın ocak ayından beri gerek rektörlükle gerek YÖK ile yapılan yazışmalarda, sunulan belgelerde Ankara Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulunda yönetimin keyfî uygulamaları sonucunda oldukça yüklü miktarlarda kamu zararı oluştuğu sendikamızca ifade edilmiştir.
Bu kadar küçük bir birimde bu zarar nasıl oluşmaktadır? Yöntem şudur: Bu birimde görevli akademik personelin maaş karşılığı haftada 12 saat derse girmesi gerekmektedir.12 saatten fazla derse girdiği takdirde ek ders ücreti almayı hak eder. Ancak ne yazık ki Yüksekokul Müdürü ve müdür yardımcıları sadece kendilerine nüfuz sağlamak için haftada 12 saat zorunlu ders yükünü dahi tamamlamayan akademik personele bir de ek ders ödemesi yapmışlardır" dedi.
‘SÜREÇ ŞEFFAFLIKTAN OLDUKÇA UZAK’
Şube başkanlarının olayı önce rektör yardımcısına bildirdiğini söyleyen Coşkun, "Rektör yardımcısının yerinde yaptığı incelemenin hemen ardından şube yürütme başkanımız önce Veterinerlik Fakültesinde sonra da Mühendislik Fakültesinde görevlendirilmiştir. Genel merkezimiz tarafından YÖK’e yapılan başvuruda Yabancı Diller Yüksekokulundaki bu usulsüzlüğün yerinde incelenmesi istenmiştir. mart ayından beri dosya rektörlükte beklemektedir.
Nisan ayında inceleme oluru çıkmış, süreç buradan sonra durmuş veya durdurulmuştur. Başvurumuza ait herhangi bir yanıt halen sendikamızla paylaşılmamıştır. Ancak söz konusu şikâyete konu olan görevlilerin halen görevlerine devam ettikleri göz önüne alınırsa süreç şeffaflıktan oldukça uzaktır. Bizler kanuni hakkımız olan cevapları beklerken şube yürütme başkanının görev yeri hiçbir gerekçe gösterilmeden bir kez daha değiştirilmiştir.
Bizleri baskı altına alarak sürgünle, iftirayla şikayetimizden vazgeçireceklerini sanmaları bizi tanımadıklarının göstergesidir. Mobbingle, sürgünle kötü yönetimin üstü örtülemez. Bu aynı zamanda bu üniversiteye eğitim için gelen öğrencilerin eğitim haklarının ihlali anlamına gelmektedir. Üniversitenin bilimsel özerkliğe gösterdiği saygısızlığın göstergesidir" ifadelerini kullandı.
‘İDDİAMIZIN ARKASINDAYIZ’
Yabancı Diller Yüksekokulunun, üniversitede yabancı dille eğitim yapan bölümlerde eğitim gören öğrencilerin üniversiteyle ilk kez karşılaştığı, eğitimleri için gerekli dil yeterliliği edindikleri bir birim olduğu bu anımsatan Coşkun, "Böylesine önemli bir birimdeki yönetsel hatalar kabul edilemez. Tekrar ediyoruz, iddiamızın arkasındayız. 2024-2025 eğitim öğretim yılında Yabancı Diller Yüksekokulunda yöneticiler eliyle haksız kazanç elde edilmesi sağlanmış ve kamu zarara uğratılmıştır. Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı buradan rektörlüğe ve kamuoyuna bir kez daha iletiyoruz" diye konuştu
‘ÜNİVERSİTEYİ KÜMES GÖRÜP TİLKİ REKTÖR ATIYORLAR’
Coşkun'un ardından Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak konuştu. Irmak, "Madem üniversitelerde bu kadar para var, madem yolsuzlukları, usulsüzlükleri gönül rahatlığıyla yapıyorsunuz. 3 yılda 1 milyona yakın öğrenci ekonomik nedenlerle üniversiteyi terk ediyor. Bu kadar paranız varsa önce bu çocukların eğitim hakkını koruyun" dedi.
Soygun ve talanın sıradan hale getirildiğini ifade eden Irmak, "Bu üniversiteleri kümes olarak görüp, tutup başına da böyle tilki gibi rektörleri atamak kabul edilebilir bir şey değil. Okulları işletme, çocukları ve velileri müşteri olarak gören zihniyetten kurtulana kadar mücadelemiz devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.