Öğrencilere bir öğün yemeği fazla gören siyasi iktidar bu yıl da Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) üzerinden, FETÖ’nün yurtdışındaki okullarını devralmak için kurulan Türkiye Maarif Vakfı'na milyarları aktaracak. Karar, Resmi Gazete'de açıklandı. Buna göre söz konusu vakfa 6 milyar 774 milyon 954 TL’ye kadar kaynak aktarılabilecek. Geçen yıl ise bu sayı 5 milyar 702 milyon TL idi. Yani bu yıl geçen yıla kıyasla 1 milyardan daha fazla bir miktar aktarılabilecek. CHP Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş vakfa ayrılan kaynakla ilgili Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu.
'9 YILDA 20.6 MİLYAR PARA AKTARILDI'
Bugüne kadar vakfa toplam 20,6 milyar lira kaynak aktarıldığını belirten Özçağdaş, “MEB yurt dışında da eğitim faaliyetleri yürütüyor, yurt dışında açılan Türk okulları ile Türk kültürünü ve dilini tanıtmak, yurtdışındaki vatandaşlarımızın çocuklarına eğitim hizmeti sunmak gibi görevleri yerine getiriyor. Durum buyken, halihazırda MEB'in yurtdışında faaliyet gösteren okulları ve güçlü bir yapılanması varken, 2016 yılında kurulan ve milyarlarca lira aktarılan Türkiye Maarif Vakfı gibi paralel bir yapıya neden ihtiyaç var? Maarif Vakfı ne gerekçeyle Türkiye Cumhuriyeti adına eğitim faaliyeti yürütme yetkisine sahip olabiliyor?” diye konuştu.
‘EĞİTİM KAMUSALDIR, VAKIF ELİYLE YÜRÜTÜLEMEZ'
Eğitimin kamusal bir hizmet olduğunu ve vakıflar eliyle yürütülemeyeceğini ifade eden Özçağdaş, “Maarif Vakfı paralel bir yapı olarak MEB’in görev alanına dahil olamaz. Yurtiçinde de yurtdışında da Türkiye Cumhuriyeti adına eğitim faaliyetleri yürütmek Bakanlığın sorumluluğunda olmalıdır. Henüz birkaç ay önce, yurtdışında faaliyet gösteren, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un da Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu Yunus Emre Vakfı'ndaki yolsuzlukları Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel belgeleriyle birlikte açıkladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanının eşi, MHP Genel Başkan Yardımcısı’nın oğlu gibi isimlerin de dahil olduğu yolsuzluklarda milyonlarca liralık ödemeleri ortaya koydu.
Benzer durumların Maarif Vakfı’nda yaşanmadığını nereden bilebiliriz? Eğer amaç bu değilse, Bakanlığın yurtdışında kendi okulları varken, neden paralel ve denetimsiz bir yapı olan Maarif Vakfı’na eğitim için kaynak aktarılıyor? Kamu kaynaklarının aktarıldığı bu vakıf nasıl denetleniyor? Aktarılan paralar, toplanan bağışlar nasıl harcanıyor? Eğitim-öğretim faaliyetlerinin uygunluğu nasıl kontrol ediliyor?” ifadelerini kullandı
'ÖNCE ÇOCUKLARIMIZIN İHTİYACI KARŞILANMALI'
Öğrencilerin ihtiyaçları için bütçe bulunamazken, Maarif Vakfı’na kaynak aktarmanın hiçbir gerekçesi olmadığına vurgu yapan Özçağdaş, “Okullarımız temizlenemiyor, korunamıyor, çocuklarımız bir bardak temiz içme suyuna bile erişemiyor. Yıllık 190 milyar lira maliyetle öğrencilerimize bir öğün okul yemeği verilemezken, yıllık 32 milyar lira maliyetle okullara güvenlik görevlisi atanamazken, yıllık 15,8 milyar lira maliyetle okullara dönem başında öğrenci başına bin liralık okul bütçesi gönderilemezken, paralel bir yapıya kaynak aktarılamaz.
Devlete emanet edilmiş bütçeler, çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkı için kullanılması gereken kaynaklar, çocuklarımızdan esirgenip yandaş vakıflarınıza aktarılamaz. Bakanlığın ve devletin sorumluluğu önce kendisine emanet edilen çocuklarımızın ve okullarımızın ihtiyaçlarını karşılamaktır” dedi.
90 MİLYON LİRADAN 6 MİLYAR LİRAYA
Türkiye Maarif Vakfı’nın internet sitesinde yer alan bilgilere göre 55 ülkede eğitim faaliyeti yürüten vakfın, 512 adet de eğitim kurumu bulunuyor. Vakfın kuruluş yılı olan 2016 yılından bugüne kadar vakfa ayrılan kaynaklar ise şu şekilde:
2016: 90 milyon TL
2017: 241 milyon TL
2018: 351 milyon TL
2019: 422 milyon TL
2020: 259 milyon TL
2021: 1 milyar 77 milyon TL
2022: 1 milyar 871 milyon TL
2023: 2 milyar 955 milyon TL
2024: 5 milyar 702 milyon TL.
2025: 6 milyar 774 milyon 954 bin TL
