‘Türkiye’de Kız Çocukların Eğitimi: Engeller, Müdahaleler ve Olanaklar’ araştırması yayımlandı
“Suna’nın Kızları” ve Eğitim Reformu Girişimi işbirliği ile yayımlanan raporda özelde kız çocukları, genelde ise tüm çocukların önündeki üç büyük engel, “toplumsal cinsiyet eşitsizliği”, “yoksulluk” ve “yapısal şiddet” olarak tanımlanıyor.
İş insanı Suna Kıraç’ın adını taşıyan “Suna’nın Kızları” ve Eğitim Reformu Girişimi işbirliği ile “Türkiye’de Kız Çocukların Eğitimi: Engeller, Müdahaleler ve Olanaklar” raporu yayımlandı. Raporda özelde kız çocukları, genelde ise tüm çocukların önündeki üç büyük engel, “toplumsal cinsiyet eşitsizliği”, “yoksulluk” ve “yapısal şiddet” olarak tanımlanıyor.
Yürütülen araştırma kapsamında kız çocuklarının potansiyellerini gerçekleştirmeleri ve nitelikli eğitime erişimleri için beş alanda “yapabilirlik kriterleri” belirlendi. Bu alanlar fiziksel, entelektüel, ekonomik, sosyal ve politik.
Raporun tavsiyeler bölümünde bu kriterlerin erkek çocuklar için de sağlanamadığına dikkat çekilerek, “Ancak yoksulluğun ve ırkçılık gibi yapısal şiddet mekanizmalarının toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderek daha derinleştirdiğini, dolayısıyla en büyük sıkıntıyı kız çocukların çektiğini görüyoruz. Bu nedenle kız çocukların yapabilirliklerini artıracak sistemsel düzenlemelerin tüm çocukları özgürleştireceğini savunuyoruz” denildi.
KOLEKTİF ETKİ
Suna’nın Kızları Kurucusu İpek Kıraç’ın, rapora yazdığı önsöz şöyle:
“Araştırmamıza dahil olan sivil toplum kuruluşlarının yüzde 62’ye yakını kız çocuk odaklı çalışmalar yürütüyor. Bu projelerin ağırlıklı olarak kız çocukların eğitime erişimi kolaylaştırıcı müdahalelere odaklandığını, burs ve benzeri ekonomik desteklerin yoğunlukta olduğunu görüyoruz. Okul öncesi dönem ise en az çalışma yürütülen alanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda açıköğretime devam eden ya da eğitim dışında kalmış kız çocuklara özel destek mekanizmaları da kısıtlı. Okula erişimin desteklenmesi son derece değerli ancak tek başına yeterli bir müdahale değil.
En önemli ihtiyaç, kız çocukların baskı altında kalmadan, güvenlikli ve mutlu bir çevrede yaşayabilmelerine ve sosyal ağların içerisinde yer almalarına destek olacak bir ortam yaratmak. Bunu da sivil toplum kuruluşları olarak tek tek yapamayız. Bu nedenle ‘kolektif etki’ adını verdiğimiz yaklaşımla güçlü yanlarımızı ortaya koyduğumuz, eksikleri yeni oluşumlarla desteklediğimiz bir ekosistem yaratmak için çalışıyoruz.”
EV İŞİ ENGELLİYOR
Kız çocukların eğitime erişimiyle ilgili bulgular:
- Türkiye geneli ilköğretim ve ortaöğretim seviyeleri okullaşma oranları kız ile erkek çocuklar için neredeyse aynı olsa bile, ortaöğretim seviyesinde, bölgelere ve illere göre farklılaşmalar sürüyor.
- Özel önlemlerle desteklenmesi gereken çocuklar arasındaki kız çocukların okullulaşma oranları daha da düşük.
- Kız çocukların okula düzenli olarak gitmelerinin önündeki en büyük engellerden biri de ev içi emek ve bakım yükü olarak öne çıkıyor.
- Taşımalı eğitim, yatılı bölge okulları, öğrenci yurtları ve pansiyonlara karşı aileler ve kız çocuklar arasında güvensizlik hâkim.
- Özellikle ergenlik dönemindeki kız çocuklarda öz yeterlilik, öz farkındalık ve özgüven desteklenmesi gereken hususlar olarak öne çıkıyor
- Ergenlik döneminde kız çocukların akranlarla sosyalleşme ve sosyal-duygusal öğrenme alanları çok kısıtlı.
- Açıköğretimde okuyan kız çocukların eğitim deneyimleriyle ilgili çok sınırlı bilgi bulunuyor.
- Kırılgan gruplardan gelen çocukların hem mahallede hem de okulda maruz kaldıkları akran zorbalığı ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Erkek çocuklara fiziksel taciz, kız çocuklara cinsel ve sözlü taciz okuldan kopmayı hızlandırıyor.
- İş hayatına geçiş ve nesiller arası okullulaşmanın artışı için kız çocukların gelişim alanları ve meslek tercihleri kritik önem taşıyor.
"BULAŞIK YIKARIM, YEMEK YAPARIM"
- Annem bir yere gittiği zaman bulaşık yıkarım, kardeşlerime yemek yaparım, sofrayı toparlarım, yeri süpürürüm. (4. sınıf öğrencisi, İstanbul)
- Evde olsaydım kardeşime bakardım, burada olduğum için bakmıyorum. (11. sınıf kız öğrenci yurdunda yatılı kalan öğrenci, Yozgat)
- Çok kavga oluyor. Bazen de okulda oluyor. Bazen bizim okulun çevresi tehlikeli oluyor. Sekizlerden bazı çocuklar oluyor. Ellerinde bıçak, silah falan taşıyor. (Ortaokul öğrencisi, 6. sınıf, İstanbul)
- Güvenliğimiz yok bizim. Ortalığın durumu ortada. Kaç çocuk, kaç kadın. Cinayetler. Adalet diye bir şey yok. Kendimizi koruyacağımız, güveneceğimiz bir şey yok. (10. sınıf kız öğrenci yurdunda yatılı kalan öğrenci, Yozgat)
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği