Akaryakıt fiyatları son bir yılda üç kattan fazla arttı

Yakıt tüketimi, otomobil işletmesinin ana maliyet kalemleri arasında bir numarada. Tüketim verilerini, kişinin kullanımından, aracın yaşı, iklim, yol ve trafik koşullarına kadar pek çok faktör etkiliyor. Üreticinin verdiği resmi rakamlar, en elverişli kullanım üzerine olduğundan günlük kullanım verisi çıkartmak kolay değil. Yol bilgisayarları, ortalama veriyi tuttuğu için en doğru akaryakıt tüketim hesaplama yöntemi. Yol bilgisayarlarındaki teknik geliştirmeler sayesinde birçok otomobilde geçmiş veri, karşılaştırmalı veri gibi ayrıntıyı da öğrenip tüketim değerlerinizi ölçebiliyorsunuz.

Türkiye’de yol bilgisayarı verisinden çok, tercih edlen asıl yöntemse “km’de kaç kuruş yakıyor” yöntemi. Teknik gayet basit, öncelikle depo tamamen doldurulur ve birkaç yüz km mesafe kaydedilir. Sonra tekrar istasyona gidilip depo yeniden doldurulduğunda ödenen ücreti, kaydedilen km’ye böldüğünüzde çıkan rakam, km’de kaç kuruş yaktığınızı ortaya çıkarır. İklim, trafik koşulları gibi pek çok faktör bu veriyi etkilese de genel olarak ikinci el sitelerinde ya da dost sohbetlerinde kullanılan veri, aracın km’de kaç kuruş yaktığıdır. Hatta pek çok kullanıcı, işi o kadar abartmıştır ki, X akaryakıt istasyonundan aldığı ile istasyonundan aldığı yakıtı karşılaştırarak km kuruş hesabı yapıyor. Oysa farkı ortaya koyan asıl unsur, o mesafede gerçekleşen tüketim koşullarıdır. 

Son dönemde yapılan zamlar tüketim hesaplamasında kuruş devrini de sona erdirdi. 25 TL seviyesine ulaşan akaryakıt fiyatları sebebiyle km başına kuruş yakma dönemi sona erdi. Bugün en düşük ortalama tüketimi olan aracı dahi alsanız ortalama tüketimi 100 km’de 5 litrenin altına düşürmeniz neredeyse imkânsız. Yani km başına tüketim kuruş üzerinden değil lira üzerinden konuşulmak zorunda kaldı. Orta sınıfta yer alan benzinli araçların km başına yaktığı fiyat ise 2 TL’nin üzerine çıktı. LPG’li araçlarda da durum farklı değil. Ortalama tüketimi 8-10 lt aralığında olan LPG’li araçlarda da km/kuruş fiyatı 1 TL’nin üzerine çıkmış durumda.

HESAP ALGIMIZ KAYBOLDU

Enflasyon ve zamlar son dönemde o kadar baş döndürücü hızla ilerliyor ki geçmişte aldığınız herhangi bir ürünün fiyatının ne kadar arttığını ya da artabileceğini kestirmeniz imkânsız hale geldi. Hepimiz herhangi bir ürün almak istediğimizde söylenen fiyatın mümkün olabileceğini kabul etmiş durumdayız. Bu durum akaryakıtta da ne yazık ki böyle. Son bir yılda fiyatları üç katın üzerinde artan akaryakıt, artık neredeyse her gün zamlanıyor. Eskiden kuruşlarla zamlanan akaryakıt, artık 1-2 TL seviyesinde zamlanıyor. Fiyat bilgisi tamamen kaybolan tüketici, kötü niyetli bir istasyona gidip fiyatla yanıltılsa dahi inanması ya da o an yanıltıldığını fark etmemesi mümkün hale geldi.