'Bakanlık övünüyor ama destek ikinci planda kalıyor'

TÜRKTOB açıklamasına göre Güler, TYAB’ın tarımın en stratejik unsuru olan tohumu üreten 60 bine yakın Türk çiftçisini temsil ettiğini vurgulayarak, sertifikalı tohum üretimi ve kullanımının azalmaması çözüm önerilerini aktardı.

Güler, sertifikalı tohum üretimi ve kullanımının her geçen yıl arttığını belirterek, "Başta Tarım ve Orman Bakanlığımız olmak üzere hepimiz bu artış ile övünüyoruz. Her platformda tohumculuk sektörünün başarısından söz ediliyor ama destek konusunda tohum yetiştirici çiftçilerimiz ikinci planda kalıyor" ifadelerini kullandı.

Tohum yetiştiriciliğinin ürün yetiştiriciliğinden çok daha profesyonel bir iş olduğunu bildiren Güler, "Buğday yetiştirmekle, sertifikalı buğday tohumu yetiştirmek arasında büyük fark var. Tohumluk üretimi çok daha üst düzey bilgi, birikim ve dikkat isteyen bir iş. Ayrıca maliyeti de daha yüksek. Biz yıllardır üyelerimizin bu özelliklerinin dikkate alınmasını ve ek destek verilmesini talep ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"ÜLKE GÜVENİLİRLİĞİNİ TEHLİKEYE ATACAK"

Toprak Mahsulleri Ofisi'nin bu yıl uyguladığı prim sisteminin bir benzerinin sözleşmeli tohum üreten tohum yetiştiricileri içinde geçerli olmasını isteyen Güler, "Mevcut piyasa koşulları ve tarımsal girdi fiyatları karşısında sertifikalı tohum kullanımın ve üretiminin daha da azalacağından ve bu azalışın ülke gıda güvenilirliğini gelecek yıllarda tehlikeye atacağından kaygılıyız. Tohum yetiştiricilerine destek verilmezse ürün de azalır, üretici de toprağından kopar" ifadelerini kullandı.

Dekar başına verilen 24 TL’lik sertifikalı tohum desteğinin de artan maliyetler karşısında çok düşük kaldığını bildiren Güler, sertifikalı tohum desteğinin de ürün fiyatlarındaki yükselme oranı kadar artırılmasını talep etti.