Türkiye eski yıllarda denediği sıcak para politikasının kaygısını yeniden yaşamaya başladı: Ekonomiye ‘sıcak’ yük
Ekonomistlere göre yüksek faiz-sabit döviz kuru sistemiyle hızlanan sıcak para (carry trade) yabancı faiz lobisine yarayacak. Hukuktan vergi sistemine reform desteği şart.
Son günlerde Merkez Bankası rezervlerinde hızlı bir hareket yaşanıyor. Döviz rezervler; 139 milyar dolara kadara çıkınca ekonomi yönetimi de bunu bir başarı olarak sahiplendi. Ancak ekonomistler bu girişlerin yüksek faiz-stabil döviz kuru dönemi nedeniyle “carry trade” adı verilen sıcak para işlemlerinin artması olduğunu belirterek uyarılarını artırdı. Kısa vadeli sermaye hareketlerinin amacının yabancı faiz lobisini zengin etmek olduğunu belirten ekonomistler, “Asıl kurtarıcı yatırıma gelecek doğrudan sermayedir. Bunun için de hukuk, vergi gibi yapısal reformlar gerekiyor” diyor.
“Carry trade” sisteminde yabancı yatırımcı dövizin stabil, faizin yüksek olduğunu gördüğü ülkeye getirdiği dolarını bozuyor, TL faize geçiyor. Yüksek faizi aldıktan sonra yeniden döviz alarak çıkıyor. Son bir aydan örnek vermek gerekirse dolar/ TL son bir ayda yüzde 1.13 geriledi. Bu sırada “carry trade” ile parasını getiren bir yabancı yatırımcı mevcut aylık faizle yatırdığında, kurdaki değer kaybını da hesaba katınca toplam yüzde 5.3 kazanç sağladı.
Bu uygulamanın risk ve faydalarını ekonomistler değerlendirdi. Prof. Dr. Evren Bolgün, “Carry trade, yatırımcıya kâr transferidir. Uzun vadede sorunlu bir durumdur” diyerek şu yorumu yaptı: “Çünkü yatırımcının bu kârı yurttaşın cebinden çıkıyor. Bu nedenle olabildiğince kısa tutulmalı. Bunun miktarının yasal sınırları da var, ben haziran sonrası sınırların artırılıp daha çok carry trade çekilmeye çalışılacağını düşünüyorum. Ekonomi yönetimi haziran sonrası turizmden dolayı gelecek doları ekleyerek döviz rezervini artmış gösterecek.”
MALİYET YURTTAŞA
“AKP’nin ilk 10 yılında bu politikalar ucuzlayan döviz yüzünden sanayisizleşmeye, özellikle ara mallarında dış bağımlılığın artmasına yol açmıştı” diyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu da şunları söyledi:
“Madem TL’de pozisyon almak bu kadar avantajlı bunun maliyetini kim üstlenecek? Kısa sürede, kredi kartlarına ve ihtiyaç kredilerine yüksek faiz ödeyen; döviz borçlanma olanağı bulunmayan yurtttaşlar ve programın devamı için ücretlerine düşük zam yapılacak emekliler ve çalışanlar. Uzun vadede de yüksek faizler nedeniyle bütçeye ağır yük bineceği için tüm yurttaşlar.”
‘DEVAMI ÖNEMLİ’
Ekonomist İris Cibre ise sistemin fayda ve sıkıntılarını şöyle özetliyor:
Carrytrade bir nevi yabancı yatırımcı ile ilk karşılaşmadır. Onlar döviz kurunun faizden daha fazla artması riskini göze aldıkları için yüksek faiz kazanır. Biz de yabancı yatırımcı piyasasına ‘Bakın buradayız güvenli ülkeyiz’ mesajı veririz.
İyi yanı yabancı yatırımcı ülkede yabancı işlemleri olduğunu görür, yurt dışında TL dolaşmaya başlar. Ülkede stabilizasyon olduğunu anlaşılır. Hisse senedi ve tahvil yatırımcıları gelir. Sürecin sonunda doğrudan yatırımcı gelmeye başlar.
Olumsuz tarafı ise şu: Biz eğer carrytrade’i hukuk reformu gibi yapısal reformlarla ikna edemezsek yüksek faizle getirdiği parayı alır gider. Biz boşu boşuna faiz ödemiş oluruz.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu