10. Bodrum Uluslararası Bale Festivali
Türkiyemizde insanlarımızın sanata ve sanatçıya bakışı, onun ekonomik gücünden sosyal ortamından ve bilimsel yeteneklerinden bağımsız olarak düşünülemez.
İnsanlarımızın bu olgulardan yoksun gücü buna yeterli değilse görme, duyma ve davranış güzelliklerinde de yetersiz kalacaktır.
Ekonomik zorlukların yanında uzun zamandır olagelen ve bilinen sıkıntıların oluşumu karamsarlık oluşturduysa da içine kapanmadan zorlukların üstünden gelebilmek artık ulusal bir görev olmuştur. Bu olumsuz koşullar ne kadar çoğalırsa insanların o kadar ilgisini çeker misali, insanlarımızın bu güzelliklere bir referans doğrultusunda imza atması, artık geçmiş zamanlarda söylenen halkın düzeyine inmek değil, halkı kendi düzeyine çıkarmak aşamasına gelinmiştir.
Bunun en güzel örneği Bodrum Uluslararası Bale Festivali’dir. Bu tür festivallerin öncelikle batıda turizme yönelik olduğunu düşünürsek çağdaş eserlere öncelikle yer verilmesi, bunun yanında yerel anlamda modernize edilmiş bizi anlatan eserlerle de bir sentez oluşturmak, tabii ki bu festivali daha cazip hale getirecektir.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün, yarışmalar festivaller program ve repertuvar gibi faaliyetlerini olumsuz koşullara rağmen aksatmadan devam etmesi başarıdır.
İnsan ruhunu etkileyen müziğin ve görsel sanatların Türk toplumunun tinsel kalkınmasında baş önemde olduğunu bilen dâhi Atatürk’ün, 1936 Kasım Meclis açılışında söylediği, “Güzel sanatların her şubesi için kamutayın göstereceği alaka ve emek, milletin insani medeni hayatı ve çalışkanlık veriminin artması için çok tesirlidir” sözü, bu yapılanmanın sağlam ve zamanımıza kadar gelen temel taşları olmuştur.
Bodrum’un güzelliklerine bir başka güzellik katan uluslararası Bodrum Bale Festivali’nin oluşumunun 10. yılını kutlayacağız. Balenin görsel çekiciliği, sanatsever seçkin insanların yanında artık halkın da ilgisini çekiyor. Güneş, deniz, antik değerlerin kültür sanatla birleşmesi, bir dünya markası olma yolundaki Bodrum için büyük şans. Avrupa’daki sanat ve kültür ağırlıklı yayınlarda bu festivali tarihlerinin yayımlanması Bodrum’a gelen yabancıların tercih sebebi oluyor.
Dünyada festivallerin bale ağırlıklı olanı çok azdır. Bodrum’un kariyerine yakışan bu festivalin daha yukarıya çıkması ve Uluslararası Festivaller Birliği’ne girmesi sonrasındaki avantajları saymakla bitmez. Bodrum Yarımadası’nı mistik duygularımla anlatmak istersem: Biçimindeki uyum, ölçülerindeki denge ile estetiğe hayran olan, onu seven ve koruyan, bu festivalin oluşumu fikrini ortaya atan bale sanatçısı olarak, bu temsillerin antik tiyatroda devam etmesi...
4. yüzyılda Kral Mausolos’un on bin kişilik olarak yaptırdığı bu amfi tiyatronun dört bin kişi alabilen üst tarafı halen toprak altındadır. Tabiatın güzellikleriyle süslenmiş bu tiyatro, Bodrum’un en güzel yerlerindendir. O zamanlarda neşeli, üzüntülü, mizahi skeçlerin dinlendiği, seyredildiği yerlerdi. “Ama şimdilerde üzüntülü ve sıkıntılı ben burdayım, gözünüzün önündeyim zamanınızdaki bale, opera, tiyatro ve orkestra temsillerini pek düşünmedik, ama onlara çok benzeyen sanatsal faaliyetlerin temelini attık. Sizlere toprak altında bir işareti, bir hazine hazırladık.” Bu ütopik hatırlatmam sonrasında, antik tiyatronun tam ortasından yol geçiyor diye bu tip sanatsal etkinliklerin başka taraflara kaydırılması bir şansızlık olduğunu belirtmeliyim. Bu hazine daha fazla gözlerden ve gönüllerden uzak kalmamalı. Dünyanın her yerinde çeşitli yollar vardır, ama bu kadar çekici ve şehrin ortasında bir zenginlik yoktur.
Kültür Bakanlığı’nın Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün senelerdir maddi manevi koyduğu güç ortadadır. Festivalin daha yukarılara çıkması sonrasında burası neden bir Aspendos olmasın! Yarın öbür gün buna benzer faaliyetlere maddi manevi kısıtlamalar da gündeme gelebilir; yeter ki Bodrum’un prestijine, sanat ve kültürel ağırlıklı olaylara katılım bilinci oluşsun. Başta belediyeler, odalar, sanayi ve ticaret çevreleri, dernekler, kuruluşlar ve bodrum halkının dayanışması çok önemli. Sanata ve sanatçıya değer veren ve bunu 2, 3 ay içinde bale içindeki tehlikeli hale gelen oturma yerlerini büyük özveri göstererek yenileyen Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un bu tip sanat olaylarına kol kanat germesi, Türkiyemizde özlenen olaydır. Festivalin Avrupa’daki sanatsal yayınlarda-bir taşla iki kuş vurmak istiyorsanız- “Bodrum’un güzelliklerine güzellik katan bale festivalini kaçırmayın” uyarıları iyi bir tanıtım oluyor. Festival zamanında insanların akın akın geldiği, biletleri karaborsada satılan bu festival, kalenin küçük sahnesinde kısıtlı bale gruplarının sanatsal etkinlikleri yerine, antik tiyatroda Devlet Balesi’nin Kuğu Gölü, Bolşoy Balesi’nin Uyuyan Güzel veya Royal Bale gibi büyük bale gruplarının temsilleriyle daha renkli ve çekici bir hale getirilebilir.
Müzik ve sanat, bütün doğal uyumları kendinde topladığı için çekicidir. Bir sanat yapıtını tamamlayan bölümlerin orantısı ve uyumu güzel duygularımızın evrenselliğini ortaya çıkarır.
Oğuz ÖZLEM Ankara Devlet Balesi Sanatçısı
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi