13 yaşındaki çocuğa 'Gezi' davası

Başkentin Dikmen semtinde yapılan Gezi Parkı eylemi sırasında müdahalenin ortasında kalıp, gözaltına alındığı Akrep aracında 1,5 saat dolaştırılarak dövülen 13 yaşındaki A. A. hakkında savcılığın “yasadışı eyleme katılmak” suçundan dava açtığı ortaya çıktı. Algılama yeteneğinin zayıf olduğu doktor raporuyla tespit edilen ve bu nedenle özel eğitim merkezine giden A. dün yargılandığı çocuk mahkemesinde beraat etti. A.A.yı Akrep’e alan, 1,5 saat dolaştırıp döven ve üzerine çöken 4 polis ise halen yargı önüne çıkartılamadı.

Ankara 4. Çocuk Ceza Mahkemesi’nde dün 8 ayrı Gezi davası görüldü. Bu davalarda toplam 14 “suça sürüklenen çocuk” hakim karşısına çıktı. Yasaya aykırı toplantıya katılmak suçundan açılan davaların 7’si 3 Haziran’a ertelenirken, bir davadan karar çıktı. Bu davada 2000 doğumlu olan A.A. ve bir arkadaşı, beraat etti. A.A., 21 Haziran akşamı kardeşi Ö. ile dışarı çıktı. Eve gelen anne Derya Aydoğdu, çocuklarını evde bulamadı. Dikmen’de yapılan eyleme polisin müdahale etmesi ve ardından elektriklerin kesilmesi üzerine endişelenen anne Aydoğdu, gece yarısı oğlu Ö.’yü bulduğunda üzeri TOMA’dan sıkılan suyla ıslanmış ve kıpkırmızıydı. Anne Aydoğdu, o dönem oğlu A.’nın başına gelenleri ise şöyle anlatmıştı:

"Ancak A’yı bulamadım. Sonra arkadaşları A.’nın 40 yaşlarında bir kadınla beraber bir Akrep’e bindirildiğini gördüklerini söylediler. Karakolu aradım ‘Elimizde böyle bir gözaltı yok, çocuğunuzun o saate dışarıda ne işi var’ dediler. Olay sosyal medyada duyulunca CHP’li Orhan Düzgün, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne giderek A’nın bulunmasını istedi. O araya girince A.’yı ortaya çıkardılar. Önce Adli Tıp’a götürülen A.’ya temiz raporu verilmiş. Daha sonra Dikmen Karakolu’na getirdiler. Sabah savcılıktan serbest bıraktılar. Oğlum bir buçuk saat Akrep’te gezdirilmiş. Onunla birlikte gözaltına alınan kadın, ‘Çocuğunuzu çok dövdüler’ dedi. Kendisine de, ‘O saatte o...pular dışarıda olur senin ne işin var’ diye hakaret edip rozetlerini öptürmeye çalışmışlar. Karakoldan çıktıktan sonra kafasındaki şişlik ve morlukları görünce Hacettepe Hastanesi’ne götürdük. Orada A.’ye darp raporu verdiler. Oysa Adli Tıp’ta ‘Darp yok’ raporu yazmışlardı."