14 Aralık operasyonu tahliye bilmecesinde infaz savcılığı kararını verdi
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile 22 Temmuz ve devamında yapılan operasyonlarda tutuklanan; aralarında Yurt Atayün ve Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu yaklaşık 70 polisin İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi kararı uyarınca tahliye edilmeleri için şüpheli avukatlarının müracaatta bulunduğu infaz savcılığından "iade" kararı çıktı.
Sabah saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen şüpheli avukatları, nöbetçi İnfaz Savcısı Orhan Güldiker'e, önceki gece İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararı üzerine hazırlanan müzekkereleri işleme koyması için başvuruda bulundu. Savcı Güldiker de, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı ile bu kararı “yok hükmünde" sayan İstanbul 10. Sulh Ceza Mahkemesi kararlarını incelemeye aldı.
Başsavcı'dan tahliye açıklaması
AKP'den tahliye kararlarına ilk tepki
Polis avukatlarından açıklama
Başsavcı'dan tahliye açıklaması
AKP'den tahliye kararlarına ilk tepki
Polis avukatlarından açıklama
Tahliye isteyen avukat: Gerekirse Adliye önünde kendimi yakarım
SANIKLAR HAKKINDA DAVA AÇILMADIĞI BELİRTİLDİ
Savcı Güldiker, akşam saatlerinde avukatların tahliye müzekkerelerinin İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne iadesine karar verdi. Kararda, CMK'nın 22-23 maddelerinde hakimin hangi davaya bakacağı ve reddi hakimin davaya bakamayacağı hallerin açıklandığı, ancak henüz sanıklar hakkında iddianame düzenlenerek açılmış bir davanın söz konusu olmadığı vurgulandı.
"KANUNDA ASLİYE CEZA MAHKEMELERİ'NİN GÖREVLERİ TANIMLANMIŞTIR"
Kararda, "6545 sayılı yasanın 48. maddesi ile değişik 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanun'un 10. maddesinin kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gereken kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla Sulh Ceza Hakimlikleri kurulmuştur. 11. maddede ise Asliye Ceza Mahkemeleri'nin görevlerini tanımlamıştır. Bu düzenlemeye göre, kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Sulh Ceza Hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemeleri'nin görevleri dışında kalan dava ve işlere Asliye Ceza Hakimliği tarafından bakılır" denildi.
TAHLİYE MÜZEKKERELERİ İADE EDİLDİ
Kararda, 25 Nisan günü İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararı verdiği, daha sonra da İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verdiğinin görüldüğü belirtilerek, şüphelilerin ayrı ayrı tahliyelerine ilişkin karar ve tahliye müzekkerelerinin iade edildiği vurgulandı.
"TAHLİYE KARARI KALDIRILMADI"
Savcının iade kararının ardından, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatı Gültekin Avcı, İnfaz Savcılığı'nın tahliye müzekkeresini 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne iade etmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Avcı, "Orada savcının yapması gereken nedir? Eğer Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararını beğenmiyorsan, tahliye kararını sağlarsın, havaleyi yaparsın, pazartesi günü Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz edersin. Eğer Ağır Ceza da tutuklanmalarını doğru buluyorsa, arkalarından yakalama emri tertip eder. Hakimin kararı yanlış olsa bile tahliyeler sağlanır. Usul ve yasaya uygun bir tahliye kararı var. Bu tahliye kararı henüz kaldırılmadı. Sadece bu tahliye kararını uygulamayan, kanunsuzlukta direnen bir savcılık teşkilatı var. Mahkemenin kararını tanımadığıyla ilgili bir tutanak var. 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararına atıfta bulunuyor. Bu konuda Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevli olmadığını, Sulh Ceza Mahkemesi'nin görevli olduğuyla ilgili..." dedi.
"TAHLİYE KARARININ UYGULANMASI İÇİN TEKRAR MÜRACAATLARIMIZI YAPACAĞIZ"
Tutuklu polislerin avukatlarından Ömer Turanlı ise İnfaz Savcılığı ile 4-5 saat süren görüşmeler yaptıklarını belirterek, "En az 3-4 kere ağladı. Şu anki irade, hakimleri, savcıları ağlatan bir iradedir. Mahkeme kararının uygulanması ve müvekkillerimizin tahliye edilmesi için bir prosedürün yerine getirilmesi, mahkemece yazılan tahliye müzekkerelerinin imzalanarak cezaevine gönderilmesi gerekmektedir. Ancak vicdanı ile siyasi baskı arasında sıkışıp kalan savcı çareyi kaçmakta bulmuştur.Tahliye kararlarının uygulanması için tekrar müracaatlarımızı yapacağız" diye konuştu.
SANIKLAR HAKKINDA DAVA AÇILMADIĞI BELİRTİLDİ
Savcı Güldiker, akşam saatlerinde avukatların tahliye müzekkerelerinin İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne iadesine karar verdi. Kararda, CMK'nın 22-23 maddelerinde hakimin hangi davaya bakacağı ve reddi hakimin davaya bakamayacağı hallerin açıklandığı, ancak henüz sanıklar hakkında iddianame düzenlenerek açılmış bir davanın söz konusu olmadığı vurgulandı.
"KANUNDA ASLİYE CEZA MAHKEMELERİ'NİN GÖREVLERİ TANIMLANMIŞTIR"
Kararda, "6545 sayılı yasanın 48. maddesi ile değişik 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanun'un 10. maddesinin kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gereken kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla Sulh Ceza Hakimlikleri kurulmuştur. 11. maddede ise Asliye Ceza Mahkemeleri'nin görevlerini tanımlamıştır. Bu düzenlemeye göre, kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Sulh Ceza Hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemeleri'nin görevleri dışında kalan dava ve işlere Asliye Ceza Hakimliği tarafından bakılır" denildi.
TAHLİYE MÜZEKKERELERİ İADE EDİLDİ
Kararda, 25 Nisan günü İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararı verdiği, daha sonra da İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verdiğinin görüldüğü belirtilerek, şüphelilerin ayrı ayrı tahliyelerine ilişkin karar ve tahliye müzekkerelerinin iade edildiği vurgulandı.
"TAHLİYE KARARI KALDIRILMADI"
Savcının iade kararının ardından, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatı Gültekin Avcı, İnfaz Savcılığı'nın tahliye müzekkeresini 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne iade etmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Avcı, "Orada savcının yapması gereken nedir? Eğer Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararını beğenmiyorsan, tahliye kararını sağlarsın, havaleyi yaparsın, pazartesi günü Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz edersin. Eğer Ağır Ceza da tutuklanmalarını doğru buluyorsa, arkalarından yakalama emri tertip eder. Hakimin kararı yanlış olsa bile tahliyeler sağlanır. Usul ve yasaya uygun bir tahliye kararı var. Bu tahliye kararı henüz kaldırılmadı. Sadece bu tahliye kararını uygulamayan, kanunsuzlukta direnen bir savcılık teşkilatı var. Mahkemenin kararını tanımadığıyla ilgili bir tutanak var. 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararına atıfta bulunuyor. Bu konuda Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevli olmadığını, Sulh Ceza Mahkemesi'nin görevli olduğuyla ilgili..." dedi.
"TAHLİYE KARARININ UYGULANMASI İÇİN TEKRAR MÜRACAATLARIMIZI YAPACAĞIZ"
Tutuklu polislerin avukatlarından Ömer Turanlı ise İnfaz Savcılığı ile 4-5 saat süren görüşmeler yaptıklarını belirterek, "En az 3-4 kere ağladı. Şu anki irade, hakimleri, savcıları ağlatan bir iradedir. Mahkeme kararının uygulanması ve müvekkillerimizin tahliye edilmesi için bir prosedürün yerine getirilmesi, mahkemece yazılan tahliye müzekkerelerinin imzalanarak cezaevine gönderilmesi gerekmektedir. Ancak vicdanı ile siyasi baskı arasında sıkışıp kalan savcı çareyi kaçmakta bulmuştur.Tahliye kararlarının uygulanması için tekrar müracaatlarımızı yapacağız" diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği
- Jose Mourinho'dan genç futbolcuya övgü!